Özkan Başaran
Milletvekili Genel Seçimleri için artık son 23 güne girdik. Tablo giderek netleşmeye başladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Emekli’ye 2 İkramiye, Çiftçi’ye Mazot 1500 TL., İşçiye Asgari Ücret 1500 TL, Vaatleri Türkiye Halkı’nın kafasını iyice karıştırdı.
Muhalefet partileri de CHP’nin vaatlerini sahiplendiler.
MHP’de, HDP’de yaklaşık rakamlarla CHP’nin Seçim Bildirgesi’ni kopyaladılar.
Sonra meydanlara çıkıldı.
Muhalefet ile AKP İktidarı arasında “Verirsin, Veremezsin” inadı başladı.
Muhalefet; “Emekli’ye 2 İkramiye Vereceğim” diyor.
Başbakan Davutoğlu; “Veremezsin” diyor.
Muhalefet; “Çiftçi’ye Ucuz Mazot” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Bol keseden atıyorlar” diyor.
Muhalefet; “Asgari Ücret 1500 TL.” diyor.
AKP; “İşçi’ye zulümdür” diyor.
Neden verilemezmiş?
Kaynak yokmuş.
Yurt dışında birçok ülke insanına yardım edilirken kaynak var da kendi ezilen halkına gelince mi kaynak yok?
Biriktirilen kaynakları AKP Hükümeti böyle harcamayı tercih edebilir.
Muhalefet de kendi insanına harcamayı tercih edebilir.
Bu tamamen Hükümetlerin Ekonomik ve Sosyal Projeleri’ne göre düzenlenir.
Kılıçdaroğlu’nu izliyorum da; “Emekli’ye 2 İkramiye verilemezmiş, vallahi de vereceğim billahi de vereceğim” demek zorunda kalıyor.
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’da, Başbakan Davutoğlu’da; “Veremezsiniz” diye haykırıyorlar.
“Verirsin, Veremezsin” polemiğinin sandıktaki karşılığı ne olacaktır?
Bir defa halkımız olumsuzluğa destek vermez.
Siyasi İktidar “Vermeyeceğim ve Verdirmeyeceğim” noktasına kilitlenmiş durumda.
Bu Halkımız için olumsuz bir durum.
Geleceğini düşünen insanlar “Vereceğim” diyenlere destek verecektir.
Çünkü “Vereceğim” sözünde umut var.
Seçmen; “Vereceğim” diyenlere” Almayacağım” mı diyecek?
“Vereceğim” diyenler bunun hesabını yapmışlardır.
İnsanımız gerçekten zor durumda.
Muhalefet bu durumu gördü ve toplumun isteklerine göre bir seçim stratejisi belirledi.
Dikkat ederseniz CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu eskisi gibi pek eleştirmiyor.
Sadece yapacaklarını söylüyor.
Doğrusunu da yapıyor.
Tutturmuşlar “Kaynak nerede” diye?
Türkiye öyle bir Coğrafya’da konuşlanmış ki, geldiğimiz bu güne kadar ne iç ne de dış hortumcular yedi yedi de kaynakları bir türlü bitiremedi.
Türkiye’nin Kayaklarını Zavallı Emekliler mi bitirecek?
Yoksa açlık sınırındaki işçiler mi, Ya da yok olmak üzere olan Çiftçilerimiz mi kaynaklarımızı bitirecek?
Ezilen Toplum katmanları Ülkenin kaynakları bitirmezler ama “Veremezsin” diyen AKP İktidarı’nı bitirebilirler.