10 öğrenciden 9'u sınav kaygısı yaşıyor

Edirne'de ilköğretim ve lise öğrencileri arasında yapılan ankette, her 10 öğrenciden 9'unun genel sınav kaygısı taşıdığı ortaya çıktı.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Ekuklu, Edirne'de OKS'ye girecek 600 ilköğretim okulu ile ÖSS'ye girecek 200 lise öğrencisine ''sınav kaygısı ve etmenler'' konulu anket yaptıklarını söyledi.
Anket çalışması sonunda her 10 ilköğretim öğrencisinin 9'unun genel sınav kaygısı yaşadığının belirlendiğini ifade eden Ekuklu, sınav kaygısı olanların oranının 7. sınıf öğrencilerinde yüzde 84, 8. sınıflarda ise yüzde 86 olduğunu bildirdi.
İlköğretim öğrencilerinin yarıdan fazlasının dershaneye gittiğini belirten Ekuklu, anket sonuçlarını şöyle açıkladı:
''Dershaneye giden ilköğretim öğrencilerinin yeterince hazırlanmakla ilgili endişeleri, uykusuzluk, iştahsızlık gibi bedensel tepkileri dershaneye gitmeyen öğrencilere göre daha fazla. İlköğretim öğrencilerinin yarıdan fazlası ailesinin sınava hazırlanması konusunda baskı yaptığını söylemiştir. İlköğretim öğrencilerinin yüzde 70'e yakını sınavdaki sonuçların hayat başarısı ve güvenliğiyle doğrudan ilgili olduğunu düşünmektedir.''
    
*LİSE ÖĞRENCİLERİ VE ÖSS KAYGISI-
    
Ekuklu, Edirne merkez ilçede 5 lisede 200 öğrenci üzerinde yapılan çalışmada da lise öğrencilerinin yüzde 85'inin genel sınav kaygısı taşıdığını belirtti.
Lise öğrencilerinin yarıdan fazlasının dershaneye gittiğini, her dört öğrenciden birinin okul saatleri dışında bir işte çalıştığını ifade eden Ekuklu, ankette şu sonuçlara ulaştıklarını anlattı:
''Lise öğrencilerinin yarısının ailesi, sınava hazırlanma konusunda baskı yapmaktadır. Aile baskısı da öğrencilerin genel sınav kaygılarını arttırmaktadır. Ailesi tarafından baskı gören öğrenciler, başkalarının görüşünden daha fazla etkilenmekte, dikkat dağınıklığı gibi zihinsel tepkiler yaşamaktadır. Her 4 lise öğrencisinden 3'ü sınavdaki sonuçların hayat başarısı ve güvenliğiyle doğrudan ilgili olduğunu düşünmektedir. Lise öğrencilerinin yarısı (önemli bir sınava girecek olmam uykularımı bozuyor) demiştir.
     İlköğretim ve lisede öğrenim gören kız öğrencilerin uykusuzluk, iştahsızlık gibi bedensel tepkileri ve dikkat dağınıklığı gibi zihinsel tepkileri erkek öğrencilere göre daha fazladır.''
    
*KAYGININ AZALTILMASI-
    
OKS ya da SBS sınavlarının öğrencilerin, bütün geleceklerini değiştirebilecekleri okulları kazanabilmek için girdikleri sınavlar olduğunu ifade eden Ekuklu, bu durumu değiştirebilmek için ülkedeki tüm okulların eğitim, sosyal ve fiziki mekan özellikleri ile yabancı dil eğitimi geliştirilmesi ve aynı standarda getirilmesi gerektiğini söyledi.
Tüm ilköğretim okullarının benzer düzeyde eğitim vermesi durumunda OKS ya da SBS'nin önemi ve yarattığı kaygı azalacağını anlatan Ekuklu, ''Sınav ve eğitim sisteminde yapılan her değişikliğin sınava girecek öğrenciler üzerinde yeni bir belirsizlik yarattığı, bunun da kaygı nedeni olabileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla bir değişiklik yapılacaksa bunun çok iyi gerekçelendirilmesi ve ülkeye önceki sistemden daha yararlı olacağından emin olunmalıdır'' dedi.
Çocuğun gelişiminde ailenin en önemli etken olduğunu belirten Ekuklu, şunları kaydetti:
''Kaygının giderilmesinde ailelere büyük sorumluluklar düşmektedir. Aileler, olanakları ölçüsünde çocuklarına rahat bir çalışma ortamı sağlamalıdırlar. Bu durum sınav kaygısını azaltabilecektir.
Sınavlara hazırlık sürecinde çocuklara baskı yapılmamalı, beklentiler makul sınırlar içinde tutulmalıdır. Aileler, sınavların mutluluğun ve başarının tek ölçütü olduğu düşüncesinin oluşmasına neden olacak davranış ve beklentilerden kaçınmalıdırlar. Ayrıca anne ve babalar her bireyin yetenek ve kapasitelerinin farklı olduğunu bilmeli ve çocuklarının kapasitelerinden fazlasını başarmalarını beklememelidirler.''