130 yıllık tarih sular altında çürüdü, kimse bir şey yapmadı

130 yıllık tarih sular altında çürüdü, kimse bir şey yapmadı

Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Tuna Nehri'nden Karadeniz'e inerek İstanbul’u işgale giden gemilerden biri olduğu düşünülen ve Iğneada açıklarında Osmanlı topçusu tarafından batırılan ahşap batık, yaşayan tarihine rağmen suyun altında kaderine terk edildi. Türkiye karasularındaki tek bakır kaplı ahşap batık olan geminin adı bile belirlenemezken, Romanov Hanedanlığı'na ait batığın çanı ve toplarının hurdacılara satıldığı ortaya çıktı.

Halk tarafından Iğneada batığı olarak adlandırılan ve Rusya'nın Istanbul'a yürümesi için çok önemli bir görev üstlenen 30 metrelik gemi, 1995'te salyangoz toplayan dalgıçlar tarafından şans eseri keşfedildi ve üzerinde bilimsel çalışma yapılmadığı için adı tespit edilemedi. Keşfedilmesinin üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen halen bilimsel bir çalışma ve proje ile korunma altına alınmayan Iğneada Batığı, Karadeniz'in sularında çürümeye terk edildi. Keşfedilmeden önce ve sonra; topları, çanı ve değerli eşyaları tamamen talan edilen Iğneada Batığı'nın, tarihsel kalıntıları ne yazıki Istanbul'da hurda olarak satıldı.

Her şeye rağmen duyarlı salyangozcuların ihbarı ile Kırklareli Müzesi'ne teslim edilen gemiye ait bir topun üzerindeki çift başlı kartal arması geminin tarihi hakkında önemli bilgiler verdi. Romanov Hanedanlığı'nın armasıyla süslenen topun yanında birkaç parça eşyada müzeye verilirken, kıyıdan 2 km açıktaki gemi, Karadenizin plankton ve genel kirlilik yüzünden her zaman bulanık olan sularında bekliyor.

Uzmanlar ise geminin mutlaka yok olmadan önce incelenmesi yönünde hem fikir olduklarını belirtiyorlar.

Işte geminin öyküsü

93 Harbi denilen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında, Ramanov Hanedanlığı'nın yönettiği Rusya, Istanbul'u işgal etmek için Tuna Cephesi'ni açmıştı. Hafif savaş gemilerinden oluşan bir filoyu Tuna Nehri'nden Karadeniz'e indiren Rus ordusu savaş sonunda Istanbul Yeşilköy önlerine kadar gelmişti. Tuna Nehri'ni kullanarak Istanbul'a ilerlemesi emredilen gemilerden olan savaş batığının Kırklareli Iğneada açıklarında Osmanlı topçusu tarafından batırıldığı düşünülürken, halk tarafından Iğneada batığı olarak adlandırıldı.

Rusya'nın İstanbul’a yürümesi için çok önemli bir görev üstlenen 30 metrelik gemi, daha sonra derinlerdeki tarih olarak sessizliğiyle başbaşa bırakıldı.