2009/2010 Eğitim Öğretim Yılı açılışı TOBB Lisesi'nde yapıldı

* 2009/2010 Eğitim ve Öğretim Yılı açılış töreni Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Lisesi'nde Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü Ziya Eser'in katılımı ile gerçekleştirildi.



HABER MERKEZİ
2009/2010 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın başlaması dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Lisesi’nde dün saat 09.00’da bir tören düzenlendi. Düzenlenen törene; Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü Ziya Eser, Okul Müdürü Aydın Kesici, İdareciler, Öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende konuşma yapan Okul Müdürü Aydın Kesici şunları kaydetti:
* “Sıkı disiplin başarının esasıdır”
“Bugün başlayan eğitim ve öğretim yılımız 18 Haziran 2010 tarihine kadar 36 hafta, 180 işgünü olarak devam edecektir. Bu süreyi gerektiği gibi değerlendiren öğrencilerimiz 18 Haziran’da bu çalışmalarının karşılığını almış olarak eğitim ve öğretim yılını tamamlayacaklardır. Biz TOBB Lisesi olarak bu eğitim ve öğretim yılına 28 Şube’de 904 öğrenci, 42 öğretmen, 2 idareci, 2 hizmetli ve 1 memur ile başlıyoruz. Öğretmen olarak bir sıkıntımız yok, her şey yolunda bundan sonra iş siz sevgili gençlere düşüyor.
Okulunuzu eviniz olarak görün, öğretmenlerinizi anneniz babanız olarak görün, arkadaşlarınızı kardeşleriniz olarak görün evinizde nasıl davranıyorsanız okulunuzda da o şekilde davranın. Sizlerden çok özel bir davranış şekli beklemiyoruz. Toplum içerisinde yaşamak izin uyulması gereken bazı kurallarda bulunmaktadır. Dolayısıyla okulumuzda da bazı uyulması gereken yönetmelik kuralları bulunmaktadır.
Bu ilk önce kılık ve kıyafetlerinizden başlamaktadır. Üzerinizde okulunuzu temsil eden kılık-kıyafetle dolaştığınız müddetçe sadece kendinizi değil, tüm kurumu temsil ettiğiniz unutmamanızı istiyorum. Davranışlarınızı da buna göre ayarlayın.
Hayatın her safhasında olduğu gibi öğretim hayatında da sıkı disiplin başarının esasıdır. Öğretici kadroları bu disiplini sağlamaya, öğrencilerde bu disipline uymaya mecburdurlar. Okulunuzu temiz tutun, araç ve gereçlerinizi hor kullanmayın. Bu okul sizindir. Zira isteseniz de istemeseniz de gününüzün 6 saatini bu okulda geçireceksiniz. Her türlü sorununuzda ve sıkıntınızda bizlerin her zaman sizleri dinlemeye ve sorunlarınızı çözmeye yardımcı olmaya hazır olduğumuzu hiçbir zaman unutmamanızı istiyorum. Hepinize yeni eğitim ve öğretim yılında başarılar dilerim.” 
* “Başarı sağlıklı iletişim ile gelir”
Başarının sağlıklı iletişimden geçtiğini belirten Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü Ziya Eser şunları mkaydetti:
“Mustafa Kemal Atatürk çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmanın önemine işaret ederek ulusumuzu, ülkemizi, milletimizi hep buna yönelten çağrılarda bulunmuştur. Bu ancak ve ancak kaliteli ve nitelikli eğitim ve öğretim sayesinde mümkün olabilir. Eğitimsiz bir millet düşünmek sözkonusu değildir.
Eğitimin yeri zaman zaman sıkılsanız da, zaman zaman kızsanız da, bunalsanız da sadece okullardır. Önce gönlünü, kendini, ruhunu, beynini, düşünceni açacaksınız. Sağlıklı, güzel, verimli bir iletişim kuracak. Öğrenci öğretmenine düşüncelerini, sıkıntılarını, problemlerini dersle veya ders dışı ile ilgili olarak anlatabilecek. Öğretmen ve yönetici buna kendini açacak. Eleştirilere açık olacak. Öğrencilerde kendilerine gelecek olan uyarılara zihinlerini kapamayacak. Veli de ben çocuğumu okula gönderdim artık eğitim ve öğretim işleri onların cümlesinin arkasına sığınarak kendini bir tarafa çekmeyecek. Önce herkes herkese önem verecek.
Okullar öğretim merkezi olduğu kadar eğitim merkezidir. İletişimin sağlıklısını okulda kurmayı öğreneceğiz. Bize bunu okul verecek bizde bunu televizyon anteni gibi alacağız. Verici kapalı olursa çalışmaz, verici açık olupta alıcı kapalı olursa yine çalışmaz. Hepimiz antenlerimizi iyi kullanacağız. Sağlıklı iletişimin ulaşamayacağı, çözemeyeceği şey yoktur. Yeter ki biz insan olmanın gereği olarak bize verilen akıl ve zekâyı iyi kullanalım.”
* “Ulu Önder Atatürk'ün ilke ve inkılapları doğrultusunda hareket eden fertler olarak yetiştirmek amacındayız”
Okulun Tarih Öğretmeni Erol Cırcır’da günün anlam ve önemine ilişkin olarak yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:
“Bizler sizleri Türk Milleti’nin milli, ahlaki, insani, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, bu değerleri koruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını ve milletini seven, onları daima yücelten, insan haklarına saygılı, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilerek bunları davranış haline getiren ve Ulu Önder Atatürk'ün ilke ve inkılapları doğrultusunda hareket eden fertler olarak yetiştirmek amacındayız. İyi birer öğrenim almanızı sağlayarak da geleceğinizi biçimlendirmenize yardımcı olmak gayesindeyiz. Biz öğretmenler sizlere ancak kaliteli eğitim ve öğretim ortamları hazırlayarak rehberlik yapabiliriz. Bu ortamları akıllıca değerlendirmesini bilmek sizlerin elindedir. Peki ama sizler neler yapmalısınız? Her şeyden önce kendinize bir hedef seçmelisiniz. Çünkü eğer insan hangi limana gideceğini bilmeyen bir yelkenli gibiyse hiçbir rüzgâr onun için yararlı olmayacaktır. Kendinizi sevmelisiniz. Unutmayın ki insana en büyük zararı veya en büyük mükâfatı verecek olan yine kendisidir. Zamanınızı iyi değerlendiriniz. Zaman, dünkü bakiyenizin bugüne devrettiği veya yarınki avansınızı şimdiden harcayabileceğiniz bir banka hesabı değildir. Güçlü olmalısınız Çünkü çetin rüzgarlar ancak küçük ve güçsüz ağaçlan devirir, büyük ve güçlü ağaçların ise sadece dalları kımıldar.
En önemlisi ise akıllı olunuz; kendiniz, aileniz, geleceğiniz ve ülkemizin geleceği için. Akıllı olmak denince hatırıma hep hoş bir hikaye gelir. Sizlere bu küçük hikayeyi anlatarak sözlerimi tamamlamak istiyorum. "Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. İşveren-müteahhide işinden emekli olmak, eşi ve büyüyen ailesi ile birlikte sakin bir hayat sürmek istediğinden bahsetmişti. Müteahhit iyi bir işçisinin ayrılmasına üzülmüş, ondan kendisi için son bir iyilik olarak bir ev daha yapmasını rica etmişti. Marangoz kabul etti ve işe girişti, ne var ki gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek acıydı. Baştan savma bir işçilik yapmış ve kalitesiz malzeme kullanmıştı. Kendisini adadığı mesleğine böyle son vermek ne büyük talihsizlikti,
Bir süre sonra işini bitirmişti, işveren evi gözden geçirmek için geldiğinde Dış kapının anahtarını marangoza uzattı. Bu ev senin dedi, Sana benden hediye. Marangoz şoka girmiş çok büyük bir utanç hissetmişti. Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi
O zaman böyle yapar mıydı hiç. Bizim içinde böyledir. Gün be gün kendi hayatımızı kurarız. Çoğu zaman da yaptığımız işe elimizden gelenin maalesef daha azını koyarız. Sonra da şoka girerek, kendi kurduğumuz evde yaşayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek, çok daha farklı yaparız. Ne var ki. Geriye dönüş yoktur. Marangoz sizsiniz: Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. Hayat bir kendin yap kendin yaşa tasarımıdır. Bu gün yaptığımız davranış ve seçimler, yarın yaşayacağımız evi kurar. Öyle ise onu akıllıca kurun.
Yeni eğitim ve öğretim yılının bu ilk gününde başta emeklerini hiç esirgemeden eğiten ve öğreten öğretmen arkadaşlarım olmak üzere, beni sabırla dinleme nezaketi gösteren bütün misafirlerimize ve sizlere, siz geleceğimizin teminatı olan gençlere sağlık ve başarı dolu bir yıl diliyorum.
Gençler yolunuz daima açık olsun. Yeni eğitim öğretim yılı tüm eğitim ve öğretim camiasına, bu eğitim öğretim camiasının ilk ve en önemli öğesi olan annelere ve gözlerinden dahi esirgedikleri yavrularına hayırlı olsun.”
* “TOBB Lisesi’nde okumuş olmaktan son derece memnunum”
Öğrenciler adına konuşma yapan okuldan mezun olarak 19 Mayıs Üniversitesi Matematik Bölümü’nü kazanan İlayda Kayıhan’da her başarının kazanmaya inanma ile olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Atatürk'ün izinde yücelttiğiniz bu meşale yanmaya devam ediyor. İşte emeğinizin karşılığı uçmaya hazırlanmış bu kanatsız melekler, güçlü gençler bu meşaleyi dana da ileriye taşıyacaklar. Sizlerin ışığıyla bu yolda hep ileriye ve başarıya yürüyeceğiz. Sizlere minnettarız. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sevgili aileler;
Atatürk Türkiyesi’nin parlak geleceğine inancım tam. Bunun için birden fazla somut örneğim var. Bir tanesi de, çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlamak için cansiperane, fedakarca didinen ailelerimiz. Tüm zor koşullara göğüs gererek Atatürk'ün emanetine sahip çıkacak bu güçlü ve ışıltılı gençleri bu günlere getirmede verdiğiniz koşulsuz destek için sizlere minnettarız. Sizleri saygı ve sevgi ile selamlıyor, asıl gurur duyulması gereken sizlersiniz diyorum.
Ve değerli arkadaşlarım;
Bundan böyle söyleyeceklerim size. Bizler ülkemizin, milletimizin geleceği ve aydınlık yüzleriyiz. Her ne kadar öğretmenlerimize ve ailelerimize bizlere verdikleri benzersiz katkılarından dolayı minnettar olsakta bu gün olduğu gibi gelecekteki güzel günlere ulaşmamızda kendi çabalarımızın ve alın terimizin tartışılmaz bir yeri vardır, Hedeflerimize ulaşma yolundaki mihenk taşı yine bizleriz aslında. İşte bu noktada küçük bir örnek vermek isterim bildiğiniz gibi ben bu oklun menuzuyum. Fakat okuluma başladığım ilk yıl liseye başlamanın verdiği sevinci yaşamam gerekirken ben Anadolu liselerine yerleşememenin üzüntüsünü yaşıyordum. Zihinlerde öyle bir önyargı oluşmuştu ki okulun ismi başarıyı ya da başarısızlığı daha başlangıçta tayin ediyordu adeta. Ancak eğitimcilerinin profesyonelliği, verilen eğitimin kalitesi, büyük bir aile ama disiplinli bir güzide eğitim kurumu olan okul benim bu üzüntümü siliverdi. Ben okulumda başarının sırrını çözdüm, ayaklarının üzerinde durmayı, hedeflerini belirleyip o hedefe doğru azimle adım atmayı, başarıya giden yolda yılmamayı bu güzide eğitim kurumunda öğrendim. Bugün sizlere hem TOBB Lisesi mezunu hem de Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Matematik Bölümü öğrencisi olarak hitap ediyorum. Ben şanslıydım arkadaşlar TOBB Lisesinde eğitim aldım. Ve sizlerde bu şansa sahipsiniz lütfen bu şansınızı kaybetmeyin. Sahip çıkın.
Ben fırsatı, bu şansı yakaladım ve başarıya ulaştım. İşte bu başarı yolunda edindiğim küçük tecrübelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Sevgili arkadaşlar; basit bir formülle başlayalım. Enerji seviyesi eşittir yaşam başarısını Enerji seviyenizi yükselmek için çalışın. Enerjik yürüyün, enerjik bakın, enerjik dinleyin, enerjik çalışın. Merak etmeyin; enerji kendisini çoğaltan bir kaynak kullandıkça bitmiyor çoğalıyor.
Çok çalışın, kronometre tutmayın. Unutmayın çok çalışırken sadece çalışmış olmak ile kalmıyor aynı zamanda kendinizi boyutlandırıyor, kendinize yatırım yapıyorsunuzdur. Tüm yaşamınızda durmaksızın kendinize yatırım yapmalısınız ve kendinize yatırım yapmanın en iyi yöntemi çok çalışmaktır. İlkeleriniz, inançlarınız olsun önyargılarınız değil. Hedeflerinizi siz koyun. Rüzgar doğudan da batıdan da kuzeyden de güneyden de esebilir. Fakat geminin rotasını yelken ve yelkeni ayarlayan belirler. Yelkenlerinizi ayarlayın rüzgarların esiri olmayın. Son olarak da sevgili arkadaşlar, hayallerinizi büyük kurun. Hayalleriniz kanınızı kaynatsın/içinize yaşam sevinci doldursun. Zirveleri hayal edin. Ancak zirvelere tırmanmış olmayı hayal ederken adım atmayı ihmal etmeyin. Hayal edin ve azimle adımlarınızı atın.
Hepsi bu. Bu küçük paylaşımım umarım kalbinize, beyninize dokunmuştur. Bu özel günde bana burada olabilme fırsatını verdiğiniz, hoşgörü, nezaket ve sabır ile dinlediğiniz için teşekkürler. Bu güzide eğitim kurumu sizlere başarma yolunda benzersiz bir başlangıç verdi. Hepinizin ilerideki başka başarılarının alkışlanacağı günlerin yakın olduğunu biliyorum. Mutluluk, sağlık ve başarı dileklerim sizlerle, Yolunuz açık olsun.”
Yapılan konuşmaların ardından Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü Ziya Eser ve Okul Müdürü Aydın Kesici, 12 G Sınıfı’na çıktı. Eser burada öğrencilere sevgi üzerine ilk dersi verdikten sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tüm ilköğretim ve öğretim okullarına gönderilen kitaplardan bir tanesini temsili olarak bir öğrenciye verdi. (s)