2009 krizi 2010 planlarını erteletti

2009 krizi 2010 planlarını erteletti

Kırklareli Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Burhan Üstünkol, "2009 yılının krizli geçmiş olması 2010 yılı açısından da birçok firmada da geleceği görememe durumu yaratmıştır. Hem ekonomik anlamda hem de iş hayatında mükellefler bir plan program yapamamaktadır" dedi.

Vergi sistemi, muhasebecilik mesleği ve 2009 krizine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kırklareli Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Burhan Üstünkol, mükelleflerin üzerinde aşırı bir vergi yükü bulunduğunu belirterek, dolaylı vergilerin her ne kadar geniş bir kitleye yayılmış gibi görünse de genel olarak işverenler üzerinde yoğunlaştığını söyledi.

Üstünkol, "Ülkemizde hem şahsi, hem gelirler hem de kurumlar vergisi adı altında beyana dayanan bir vergi sistemi var. Tabi ki bu vergilerin bütçe içindeki yeri sürekli tartışılıyor. Hükümetlerin gelir kaynağı daha ziyade dolaylı vergiler. Mükelleflerin üzerinde aşırı bir vergi yükü var. Bunun sürekli artma nedeni her yıl çeşitli dolaylı vergilerin çıkması. Bu dolaylı vergiler her ne kadar tüm kitleye yayılmış gibi görünse de büyük bölümü işverenler üzerinde kalmaktadır.  Örneğin personele ait stopaj adı altında alınan ve ücretlerden kesilen vergi her ne kadar devlet dairelerinde kişilerden kesiliyor ise de serbest piyasada tamamen işverenlerin üzerindedir.

Çalışanlar sadece alacakları net ücreti bilirler. Bunun dışında yatırılacak olan sosyal güvenlik primleri ve vergi boyutu her ne kadar kağıt üzerinde işçi üzerinde görünse de uygulamada işveren üzerindedir. Buda işverenlerin görünmeyen vergi yüklerinden bir tanesidir" diye konuştu.

Dolaylı vergilerin yoğunluğunun yanı sıra 2009 krizi ile birlikte serbest piyasanın sıkıntı içinde olmasının 2010 yılına ilişkin firmaların önlerini görmesini engellediğini ifade eden Üstünkol, piyasadaki belirsizliğin firmaları plan yapmaktan alı koyduğunu ifade etti. Mükelleflerin bir "ikilem" içinde olduğuna işaret eden Üstünkol, şöyle konuştu;

"Serbest piyasanın sıkıntılı olması, 2009 yılının krizli geçmiş olması 2010 yılı açısından da birçok firmada da geleceği görememe durumu yaratmıştır. Hem ekonomik anlamda hem de iş hayatında mükellefler bir plan program yapamamaktadır. Mükelleflerin bu sıkıntısı ve sürekli değişen vergi yasaları, sosyal güvenlik yasaları bu çerçevede mükellefi ikilemde bırakmıştır. En büyük sıkıntıya da bizim meslek grubumuz çekmektedir. Çünkü mükellef sadece ne kazanacağının ve ticari hayatını döndürmenin mücadelesini yapmaktadır. Değişen yasalardan kendilerine bahsettiğinizde bunları dinleyememe durumundadırlar. Onların sıkıntısı günlük işlerini devam ettirebilmektir. Bu nedenle meslek mensupları iki arada bir dere kalmaktadır. Zaman zaman karşılaştığımız olaylar mükellefler arasında çelişkili ifadeleri getirdi bize. A firmasında karşılaştığı bir olayla B firmasında karşılaştığı bir olay aynı olmamasına rağmen mükellef bunu kendisi ile bağdaştırıyor ve gelir idaresinde ya da sosyal güvenlik kurumunda yaşadığı sıkıntılarını diğer kişi ile mukayese ediyor. Halbuki onun yaşadığı olay farklı bir durum oluyor. Birisinin çözüm yolu uzlaşma ile sağlanabilecekken diğerinin sorunu yargı yolu ile çözülebiliyor. Zaman zamanda bunu kabullenip ödeme yoluna gitmesi gerekiyor. Ama Kırklareli gibi esnafın birbirini tanıdığı bir yerde sohbetler arasında yapılan konuşmalarda yanlış anlamalar olabiliyor ve meslek mensupları zor durumda kalabiliyor."