Aday Adayı Karaca; "Her CHP Üyesi bölgesinin lideri"

* CHP Babaeski İlçe Başkanı Hasan Ali Eren; 'Büyüme hızının %3,6'dan %2,1'e düşeceği; istihdam artışının son 50 yılda sağlanan yüzde 1,8'den yüzde 0,3'e gerileyeceği öngörülüyor. Geçmiş 50 yılın 3,6 büyümesini yakalamak için üretkenlik kazanımlarının bugünkü düzeylerine göre yüzde 80 daha hızlı olması gerekiyor. Tüm gelişmiş dünya bu ivmeye hazırlanıyorken eğitimde, kültürde, sanatta ve bilimde 600 yıl öncesinin medrese ve külliye özlemleriyle bu ivmeyi yakalamak hiç olası değildir' dedi.



HABER MERKEZİ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Babaeski İlçe Örgütü, 22 Ocak 2015 Perşembe günü saat 12.30’da olağan toplantısını yaptı. Toplantıya; CHP Babaeski İlçe Başkanı Hasan Ali Eren, CHP Kırklareli Milletvekili Aday Adayı Fikri Karaca, Babaeski Belediye Başkan Yardımcısı Hayri Tübeler, Babaeski Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Türkay Topal ile üyeler katıldı. Toplantıda açılış konuşmasını İlçe Başkanı Hasan Ali Eren yaptı. Başkan Eren, açılış konuşmasında şunlara yer verdi; “Hayata ve olaylara hangi açıdan bakarsak bakalım bugün toplumun geniş bir kesiminde bir kanaat oluştu ki AKP iktidarı artık kaybediyor. Tabi o kaybettiği zaman CHP’nin iktidarının yakında olduğunu umut etmek durumundayız. Bu denli adaletin, özgürlüğün olmadığı bir ortamda AKP’nin kaybetmemesi gerçekten bir mucize olur. Sizlerle paylaşmak istediğim bir istatistik var. Bir araştırmadan bahsetmek istiyorum. Rapor, küresel ekonominin son 50 yılda yüzde 3,6 büyüyerek tarihsel bir rekor kırdığından bahsediyor. Kapitalizm, 21. yüzyıla güvenle ve elektronik iletişim çağının sağladığı yüksek büyüme hızıyla girmiş. Ama aynı rapor, gelecek 50 yılın olumsuz anlamda çok farklı geçeceğini ifade ediyor. Büyüme hızının yüzde 3,6’dan yüzde 2,1’e düşeceği; istihdam artışının son 50 yılda sağlanan yüzde 1,8’den yüzde 0,3’e gerileyeceği öngörülüyor. Geçmiş 50 yılın 3,6 büyümesini yakalamak için üretkenlik kazanımlarının bugünkü düzeylerine göre yüzde 80 daha hızlı olması gerekiyor. Tüm gelişmiş dünya bu ivmeye hazırlanıyorken eğitimde, kültürde, sanatta ve bilimde 600 yıl öncesinin medrese ve külliye özlemleriyle bu ivmeyi yakalamak hiç olası değildir.  * “Bu devlet 19 yaşındaki bu çocuğunu koruyamadı” İkinci bir önemli olay arkadaşlar; Ali İsmail Korkmaz davası sonuçlandı. Hepiniz ibretle takip ettiniz. Bir ülkede adalet, özgürlük, demokrasi ve gelişmişlik düzeyi seviyesi maalesef bu tür davalarda ortaya çıkıyor. Bu devlet 19 yaşındaki bu çocuğunu koruyamadı. Hem de kendi polisinden koruyamadı, kendi vatandaşlarından koruyamadı. Vahşice tekmelenerek katledilmesine engel olamamıştır. Çok büyük bir acı bu arkadaşlar. Bu karar, bu tablo ve mahkeme sonrası kabul edilebilir değildir. Adalet sistemindeki kararlar evrensel olmak zorundadır ve bütün vatandaşlara eşit olarak uygulanmalıdır.  * “Uğur Mumcu, yargısız infazların kahreden bir örneği” Önemli bir haftanın içinde bulunuyoruz. Yarın 24 Ocak, Uğur Mumcu’nun vefatının, katledilmesinin 22. Ölüm Yıldönümü.  Uğur Mumcu, yargısız infazların kahreden bir örneği. Faili meçhul cinayetlerin en masum kurbanlarından biri olarak milletimizin vicdanında ve kalbinde ebediyen yaşayacaktır. Cumhuriyet ve aydınlanma şehitlerimiz Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Kemal Türkler ve Sivas’ta katledilen aydınlarımızın hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.  * “Atatürkçüler, geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da bu ülkenin bağımsızlığının teminatıdır” Geçtiğimiz hafta AKP’li bir bayan milletvekili bir demeç verdi. “600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun 90 yıllık reklam arası bitti.” şeklinde bir ifadeydi. Partimiz, Genel Merkez düzeyinde veya diğer Sivil Toplum Kuruluşlarımız ile kendisine gerekli tepkiyi gösterdiler. Bu hanımefendi, Cumhuriyet’in kadına sağladığı kazanımlardan en çok faydalanmış insanlardan birisi olduğunun maalesef farkında değil. Fakat onlar ne derse desin bu ülkenin Atatürkçüleri geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da bu ülkenin bağımsızlığının teminatıdır.” * Aday Adayı Karaca; “Asıl reklam arası onlardı, biz de 12 yıllık reklam arası bitiyor diyoruz” Başkan Eren’in konuşmasının ardından CHP Kırklareli Milletvekili Aday Adayı Fikri Karaca söz aldı. Aday Adayı Karaca, konuşmasında şunlara yer verdi; “Her ne kadar onlar reklam arası 90 yıllık Cumhuriyet diyorlarsa, biz de onlara alternatif olarak onların da 12 yıllık reklam arası bitiyor diyoruz. Asıl reklam arasın onlardı. Çünkü Türkiye toplumunun resmen genetiğini değiştirdiler. Türkiye toplumu ne Osmanlı dönemine yakışır ne de Türkiye Cumhuriyeti dönemine yakışır bir içler acısı yoksulluk ülkesi haline geldi. Onlar gelirken 3Y yani yasakları, yoksulluğu ve yolsuzluğu yok edeceğiz demişlerdi. Şimdi güncel rakamlara göre açlık sınırı ülkemizde 1,225 lira, yoksulluk sınırı da 4 bin liradır. Yani aylık geliri 4 bin liranın altında olan herkes yoksul sınıfı içinde yer alıyor. 1,225 liranın altında olanlar da açlık sınırındadır. Bu hükümet gelmeden önce Türkiye’de açlık sınırının altında yaklaşık 5 milyon kişi vardı. Şimdi 17 milyon kişi oldu. Yoksulluk sınırının altında ise 8 milyon kişi vardı, şimdi 29 milyon kişi var. Yani 3-4 katı yoksullar artmış. Bu ne demektir? Türkiye’deki milli gelirin gelir dağılımı olarak halka ve vatandaşa dağılımı Meksika’dan sonra dünyada en kötü 2. ülkeyiz. Yani Türkiye’deki servetlerin binde 1’i Türkiye’nin yüzde 50’sine sahip, yüzde 10’u ise yüzde 94’üne sahip. Yüzde 6’sı da yüzde 90’ına kalıyor yani bize. Böyle bir gelir adaletsizliği yarattılar. Bir de bunun yanında yoksulluğu gidereceğiz derken yoksulluğu 4 kat artırdıkları gibi sürdürebildikleri iktidarın alternatif mücadele eden muhalefete karşı da sürekli baskılarını artırarak, yasakları da çoğalttılar. Yolsuzluğu anlatmama gerek yok. Daha dün 4 tane bakanın rüşvet ve yolsuzluğu ortaya çıkmışken sadece 48 tane vicdanlı AKP’li çıkabildi. 330’a yakın milletvekili var. 48 tanesi sadece vicdanlı olarak aleyhte oy verebildi, diğerleri veremedi. Bunlar iktidara gelmeden önce sağın iradesi olarak ANAP ve DYP vardı. Onlar da son dönemlerinde yolsuzluklarından dolayı yargılandılar. Hatta Başbakan olarak Mesut Yılmaz da yargılandı. Ama onların yaptıkları bugünün yaptıklarının onda biridir. Ona rağmen o 2 parti siyasi arenadan silindi. Halkımız “Bunlar da Müslüman’dır yapmazlar” diyerek bunlara yöneldi. Şu anda da yarattığı yoksulları dilenci konumuna getirerek CHP’nin hazırladığı sosyal aile sigortası sisteminin yarısı kadar bir parayla insanları dilenir vaziyette kendilerine bağımlı kılmak maksadıyla sosyal yardım vakfından yardımlarla idare ediyorlar. Bugün çeşitli şekillerde yardım alan 17 milyon kişi var. Onların oyları da yaklaşık 19-20 milyon civarındadır. Bunun alternatifi olabilmemiz için de CHP’nin üyeleri hepsi birer lider gibi alternatif projeleri halkımıza anlatmalıyız.” Konuşmaların ardından toplantı soru ve cevap bölümü ile sona erdi. (Özkan Başaran)