Atatürkçü Düşünce Derneği Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu ülke gündemini değerlendirdi

Atatürkçü Düşünce Derneği Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu ülke gündemini değerlendirdi

ADD Trakya Bölge Sorumlusu ve GYK Üyesi Hakan Dedeoğlu, son günlerde yaşanan gündemle ilgili bir basın açıklaması yayımladı. Dedeoğlu, derneğin merkez yönetimindeki değişikliğin asıl sebeplerini değerlendirdiği açıklamasında şunları kaydetti:

“Genel Yönetim Kurulumuz zorunlu nedenlerden ötürü Merkez Yürütme Kurulunda kısmi değişiklik yapmıştır. Hepinizin bildiği gibi ülkemiz zor günler geçiriyor. Dış güçler ve onların işbirlikçileri ülkemizi Sevr şartlarını kabule zorluyorlar. Etnik ayrımcılık ülkemizin üniter yapısını tehdit ediyor. Emperyalizmle işbirliği içindeki gericiler ve bölücüler onların planları doğrultusunda laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi, ulusal devleti yıkma girişimlerini sürdürüyorlar. Aklın ve bilimin öncülüğü, yerini, inanca dayalı dogmalar ve safsatalar ile emperyalizmin direktiflerine bırakmıştır. Tarihsel birikimimize, akla ve bilime dayalı ulusal kültürümüzün yerine gericilerin, bölücülerin, tarikatların, yerli ve yabancı ajanların yönlendirdiği dogmalara, safsatalara, etnisitiye, ırkçılığa ve hurafelere dayalı yoz bir kültür topluma dayatılıyor, kabule zorlanıyor.

Cumhuriyetin kazanımları tek tek yok ediliyor. Üniversiteler medreseye çevrilmeye çalışılıyor. Eğitim, akıl ve bilim yolundan uzaklaştırılıyor. CIA patentli tarikatçı örgütlenme, devletin tüm kurumlarını ele geçiriyor. En sonda yargı organları hedef alınmış durumda.

Ermeni açılımı, Kürt açılımı, Demokratik açılım v.b. diyerek; dış güçlerin isteği doğrultusunda ülkemiz bir iç çatışmaya doğru sürükleniyor. Güneydoğudaki feodal yapı çözülmeden, toprak ağalığı ortadan kaldırılmadan, ağalara, şeyhlere (şıhlara), aşiretlere dayalı çözüm demokratik olabilir mi?  Doğu, batı, kuzey, güney demeden tüm ülke zenginliğinin eşit paylaşıldığı, tüm fertlerin eşit ve özgür olduğu fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür yurttaşlardan oluşan bir düzende ancak demokratik çözümden söz edilebilir. Çözüm laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin geliştirilmesinde, halkın yönetimde etkinleştirilmesinde, ulusal birliğin pekiştirilmesinde ve ulus devletin güçlendirilmesindedir.

Türk, bir ırkın adı değil, Türkiye Cumhuriyetini kuran halkın adıdır. Elbette ki etnik kökeni ne olursa olsun insanların eşit koşullarda yaşama ve kendilerini ifade etme özgürlüğü vardır. Ama bütün bunların bileşkesi Türk Ulusudur. Etnik kültürler ayrı bir kültür değil, ulusal kültürün parçaları, ulusal kültürün renkleri, zenginlikleridir. Etnik özellikler ön plana çıkarılarak ırkçılığa dayalı bir kültürle ya da tarikatlara dayalı ümmet kültürü ile çözüm üretmeye çalışmak bölücülüğe davetiye çıkarmak anlamına gelmez mi? Kanla, irfanla kurduğumuz cumhuriyeti kimseye yıktırmayız. Ermeni ırkçılığının istekleri doğrultusunda bir çözüm mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti dış ilişkilerini “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi doğrultusunda bağımsızlık, eşitlik ve karşılıklılık temeli üzerine kurar. Dış güçlerin planları, programları ve dayatmasına göre değil.

Ülke borç ve yolsuzluk batağına saplanmış durumda. Halk yoksulluk, işsizlik ve açlıktan kıvranıyor. OECD ülkeleri sıralamasında eğitimde sonuncuyuz. Ülkeyi yönetenler Nazivari yöntemlerle gerçekleri perdeleyerek halkın tepkisini önlemekte ustalaştılar. Ömürlerini uzatmanın gayreti içinde olumsuzluklara direnen ulusal güçlere karşı savaş açtılar. Ulusal bağımsızlığımızı ve cumhuriyeti savunan tüm kişiler ve kuruluşlar tehdit ve baskı altında. Cumhuriyetin umudu, Atatürk ilke ve devrimlerinin sonsuza dek savunucusu olan derneğimiz Cumhuriyet düşmanları tarafından hedef seçilmiş durumdadır.

Kısacası Türk devriminin rövanşı alınmaya çalışılıyor. Yani karanlık günler yaşıyoruz.

Tüm üyelerimiz tarafından bilinmektedir ki içinde bulunduğumuz bu karanlık günlerde örgütümüz görevdeki kadroları ile bütün zorlukların üstesinden gelecek güç ve kararlılıktadır. Örgütümüz bütünlük içinde Atatürk ilke ve devrimleri ışığında demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi kararlılıkla savunmaya devam edecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle şube başkanlarımıza ve yönetim kurullarımıza, örgüt görevli ve sorumlularımıza, tüm üyelerimize selamlarımızı, sevgilerimizi, saygılarımızı ve başarı dileklerimizi sunarız.”