Bağdan; "Kırklareli Belediyesi'nde kim baş kim Başkan belli değil"

AK Parti'den Kırklareli Belediye Başkan adayı olan Cengiz Bağdan, dün gazetemize bir ziyaret gerçekleştirdi. Yazı İşleri Müdürümüz Hacer Gökkaya ile görüşen Cengiz Bağdan; Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan'ın geçtiğimiz gün gazetemize yapmış olduğu ve kendisine de ithafta bulunduğu açıklamalarına yanıt verdi.

AK Parti’den Kırklareli Belediye Başkan adayı olan Cengiz Bağdan, dün gazetemize bir ziyaret gerçekleştirdi. Yazı İşleri Müdürümüz Hacer Gökkaya ile görüşen Cengiz Bağdan; Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan’ın geçtiğimiz gün gazetemize yapmış olduğu ve kendisine de ithafta bulunduğu açıklamalarına yanıt verdi.

AK Parti Kırklareli Belediye Başkan adayı Cengiz Bağdan, Cavit Çağlayan’ın kendisi ile ilgili yapmış olduğu açıklamalara sert yanıt verdi. Bağdan, Cavit Çağlayan’ın ithaflarına cevaben şunları konuştu;

“10 değil 1.5 trilyon”

Sayın Belediye Başkanımızın yapmış olduğu açıklamalarda Kırklareli Belediyesi’nin 10 trilyon bir borçla devraldığından bahsediyor. Bir kere bunun kesinlikle Kırklareli bilmeli ki, tamamıyla yalan ve iftira. Kırklareli Belediyesi’ni ben bıraktığım zaman 6 trilyon gibi bir borç vardı. Bunun karşılığında yapmış olduğumuz parke yol ve kaldırım çalışmaları, Bademlik ile İstasyonaltı Mahallelerindeki 18. madde uygulamalarından da aşağı yukarı 4.5 trilyon geriye dönüş olarak para aldık. Dolayısıyla arada 1.5 trilyon borcum kalmış oldu. Ama ben aldığım zaman 7-8 trilyon borcu vardı belediyenin. Biz Kırklareli’ye hem icraatlarımızı yaptık 7-8 trilyon borcu da 1.5 trilyona düşürmüş olduk.

“Kime rant sağlıyorsunuz?”

Kendisinin Kırklareli Belediyesi’ne çok iş makinesi aldığını, benim ise yalnızca bir tane aldığımdan bahsediyor Sayın Başkan. Peki, o zaman sormak lazım, benim zamanımda madem bir tane iş makinesi alındıysa ve ben 5 sene boyunca Kırklareli’ne hizmetin en iyisini verdiysem, siz bir sürü makine ilave ettiğiniz halde neden belediyenin kepçeleri şantiyede yatarken dışarıdan müteahhit elemanı kepçesi alıp çalıştırdığının hesabını halka vermesi lazım. Kendi elinde kepçeler yatarken, yüksek fiyatla piyasadan para ile kepçe kiralanıyor. Peki, adama gülmezler mi kendi kepçesi varken piyasadan kepçe kiraladı diye? Elemanların var, operatörün var, kepçen var, her şey var, ama bunlar yatacak; siz kalkacaksınız dışarıdan “birilerine” iş yaptıracaksınız. Artık iş çıkarmak mı dersin, rant mı dersin… İnşallah Allah nasip ederse, 29 Mart’tan sonra biz bunların hesabını soracağız ve Kırklareli halkının önüne dökeceğiz. Bunun da cevabını istiyorum yani, neden? Ve hep aynı firmaya iş yaptırılıyor? Neden?

“Hiç olmazsa bizim yaptıklarımı koruyabildiniz mi?”

İçme suyunu Kadir Gökçe Bey yapmış, bize az bir bölümü kalmış. İçme suyunun başlangıç noktasında doğrudur ihale Kadir Bey tarafından yapılmıştır. Ama o zamanlar şehir içine daha hiç içme suyu şebekesi girmemiştir. Biz geldikten sonra bütün Kırklareli’nin 220 kilometre su şebekesini sıfırdan yeniledik. Bunu artık benim söylememe gerek yok. Kendisinin de bunu inkar etmesine gerek yok. Eskiden hazır su kimse almıyordu. Ne oldu da şimdi çeşmelerde bırakın içmeyi, duş alırken bile insanı tiksindiren sular var. Peki, senin görevin nedir? Bizim yapmış olduğumuz hizmetlerin bakımını dahi yapamaz duruma geldin. Sen arıtmanı adam gibi çalıştıramazsan, arıtmanda dinlenme havuzundaki katmanları temizlemezsen ve filitrasyon sistemini yenilemezsen tabi ki bu millet çamurlu su içecek. Ondan sonra kalkıp o onu yapmış, bu bunu yapmamış. Ama sen ne yaptın? Hiç olmazsa, bizim yaptığımız sistemin temizliğini yaptığınızdan, yapabildiğinizden bahsedin.

“Mezarlıktaki kaldırımların sebebini bile anlayamamış”

Diğer taraftan; mezarlıklarda kaldırım gerekmi-yor”muş”. Şimdi, Kırklareli halkı elini vicdanına bir koysun. Kaldırımlarda tabiki de yürünmesi gerekecek, arabalar gelip geçecek. O ayrı bir konu, parke taşların altından su süzülerek yolların bozulmaması için kaldırım yapılmıştı. Ama ne yazık ki onun neden yapıldığının daha farkında değil. “Ben çiçek ektim” diyor. O toprakların altından parkelerin altına su sızması yaparak oradaki parkelerin bozulmasına sebebiyet verebilir. Biz bunu yaparken, hem sağlamlık hem de görüntü güzelliğini düşündük. Ama siz oradaki kaldırımları alıp şehir içindeki bazı yerlere kaldırım çalışması yapmaya kalktınız. Bunlar ayıp şeyler. Şimdiki mezarlığımıza bir bakalım, bir de benden sonra yapılmış büyümekte olan mezarlığa bir bakalım. Geçenlerde bir cenaze için oraya gittik bele kadar çamurdan çıkamadık. İnşallah Allah nasip ederse oralarını düzeltmek, güzel bir hale getirmek bize nasip olacak.

“Belediye, iflas etmiş bir
işadamı gibi”

Ben size 4, 4.5 trilyonun üzerine para bıraktıktan sonra siz iflas etmiş bir işadamı gibi bankalara gittiniz 2 trilyon İller Bankası’ndan, 2         trilyon da Halk Bankası’ndan faiz ile borç para aldınız. Aşağı yukarı 18 tril-yon borç paradan bahsediliyor ki korkunç bir borç batağı Kırklareli Belediyesi için.
Mazot alamadınız, ihale yaptınız mazot vermediler; çünkü parayı ödemediniz. Duyumlara göre 500 milyona yakın bir borç para var mazot satan bir firmaya. Sonra orasını bırakıp başka firmayla anlaştınız vs. Günü kurtarma hesapları yapıyorsunuz, batık bir işadamı gibi. Burası bir Belediye, bir program dâhilinde bu işlerin yapılması gerekmez mi? Kırklareli Belediyesi’nde kim baş kim başkan hiç belli değil. Ama har vurup harman savurmak hesabına geldiği zaman, hep aynı firmalarla yapılan işlerin hesabını bir gün soracağız.

”Kendi işçiniz varken, başkasına iş yaptırıyorsunuz, neden?”

Kırklareli belediye şantiyesinin eski halini herkes biliyor, belediyede çalışan da biliyor, halk da biliyor. Biz oradaki şantiye binalarının hepsini baştan aşağı yeniledik. Hem de hiçbir yere ihale etmeden belediyenin kendi personeline yaptırıldı. Siz kalkıp da, süpürgeciler sitesinin olduğu yerde yapılacak onarımlarda; senin kendi elemanın varken neden müteahhide 140 bin TL’ye ihale ediyorsunuz? Sonra da param yok diyorsunuz. Sen şimdi benden 100 kişi fazla personelle çalışıyorsun. Neden o 100 kişiyi aldın o zaman? Birilerinin siyasi rantı hesabından mı, veya eş dost hesabından mı? Kırklareli’nde belediyecilik anlamında siyaseti hesaplarının bırakılıp artık halk adına halk için bir şeyler yapılması gereki-yor, Kırklareli nasıl layık olduğu noktaya getirilebilir hesabına düşülmesi gerekiyor. Bu kişilerin neyin hesabında olduğunu Kırklareli artık anlamıştır benim daha fazla anlatmama gerek yok. Ama bunların hesabı Kırklareli halkı için 29 Mart’tan sonra sorulacaktır.

”Başbakan Kırklareli’ne borcu olduğunu söyleyerek, bu borcu ödemek istediğini
belirtiyor”

Anlatılacak çok şey var... Arıtmadaki hurdalar ne oldu? Arıtmada bir sürü hurdalar vardı bir anda kaldırıldı, götürüldü getirildi. Bunların hesabı her halde soruluyor aldığımız duyumlar içerisinde. Kırklareli halkına seslenmek istiyorum. Konuşacak çok şeylerimiz var ama ben artık çamur at izi kalsın siyasetini bırakıp gerçekler üzerinde konuşmak için yola çıkmış bir siyaset adamı olarak konuşuyorum. Kırklareli’nde bu güne kadar yapılmayan bir şeyi yapmaya geldim. Sayın Başbakan Bana “Kırklareli’nin tarihini değiştirmeye var mısın?” dedi bana. “Eğer bizimle beraber olursan biz Kırklareli’ni uçurmaya hazırız, yeter ki sen evet de. Yapmış olduğun tüm plan ve projeleri Kırklareli halkı hepsini layık olduğu şekilde görecektir.
 Kırklareli’ye benim borcum var, ben bu borcu ödemek istiyorum” diyen bir Başbakanımız var. Ve ben de Kırklareli sevdalısı olarak Başbakanımızın bu sözleri doğrultusunda 40 senelik siyasi hayatıma noktayı koyarak sadece ve sadece Kırklareli’ne sadece belediyecilik olarak değil hem ekonomik hem de şehir plancılığı yönüyle hizmet etmek için bu fırsatı değerlendireceğiz. Belediyenin zaten asli görevleri yoldur, sudur, kanalizasyondur. Kırklareli halkının da bizlerle beraber olacağına inanıyorum. Kırklareli’ne Ankara’dan büyük yatırımlar getirerek ekonomisini de değiştirmeye niyetimiz var. Allah utandırmasın diyorum.” (mc)