BAŞYAZI

Şekil itibariyle





Şenol Goncagül
İletişim öylesine önemli bir konu ki; yarın yüzyüze bakabilme ihtimalini de göz önüne almadan atıp tuttuğunuzda, bir şekilde o söz ve davranışlarınız kütttt diye dönüp size çarpıyor! Neyi bölüşemiyoruz oysa ki?! İnsanları kırıp, rencide etmek, ne adına değer?! Bugün kavgasını yaptığımız şeylerin, yarın aslında incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler olarak kalacağını da mı bilmiyoruz?! Bakın şimdi mesela siyaset arenasına?! Meydanda birbirlerine öyle şeyler söylediler ki, birbirlerinin yüzüne bakıp, ellerini sıkacak halleri kalmadı! Bunların bir de ki mutlaka birbirleriyle bir araya gelerek, hükümet filan kuracaklarını hesap edelim derim! Eee!... Bu nasıl bir ortaklık ve kader birliğidir ki, ortağınızın elini bile sıkmaya utanır halde olmuşsunuz?! Aslında, bir kez daha da anlaşılmalı ki, bizim halkımız gerilimi veya gerilimi politika haline getirmeyi ve getirenleri sevmiyor!  İşi yerele indirgeyecek olursak; çok şükür ki, son seçim kampanyasında tepede yaşananları taşrada yaşamadık! Son derece dengeli ve seviyeli bir kampanya süreci yaşandığından dolayı da, herkes rahatça bir araya gelebiliyor ve aynı havayı teneffüs edebiliyor. Size göre de, yereldeki yaşananların, tepede de yaşanması gerekmiyor muydu?! Hem, bırakın şu afrayı tafrayı da bir kenara derim! 300 metre yakınına bile sokulamadığınız dönemin başbakanı Mesut Yılmaz’ın, Tekirdağ’daki bir köftecide iki yakın dostu ile köfte yerken halini görseydiniz, ne demek istediğimi gayet iyi anlardınız! Hiç kimse veya hiçbir şey için değmiyor, biliyor musunuz?! Bunu enikonu düşünün diyorum…