BAŞYAZI

Önce karar verin!..






Şenol Goncagül



Bizde seçim atmosferi pek bir seviyeli ve oturaklı geçiyor! Başka yerlerde bakıyorum da; önce kendi içlerinde, sonra da diğer partilerin adayları ile yapılan ağız dalaşlarının geldiği noktalar vahim! Kısmet meselesi değil mi bu sonuçta?! Çıkıp, aslanlar gibi mücadelenizi yapıyorsunuz. Baktınız ki olmuyor! Olmadığında da bir hayır vardır deyip, ya kenara çekiliyorsunuz. Ya da, çerçeveye kim girmiş ise, ona destek veriyorsunuz. Bugün, gönül koyup sorun ettiğiniz veya tersine çalıştığınız o adayların, yarın sizin bir benzer durumunuzda karşılığını vereceklerini düşünmeniz gerekmiyor mu?! Siyaseti AMAÇ için mi? Yoksa, ARAÇ için mi yapıyorsunuz?! AMAÇ olarak yapmak demek; birilerini basamak yaparak, bir yerlere gelmek adına siyaseti kullanmak demek. ARAÇ olarak yapmak demek; halka hizmet esaslı olup, o hizmeti yapabilmek üzere siyaset yolundan geçmek demek. İkisi arasında taban tabana zıt durumlar söz konusu! Amaç Üzüm yemek mi? Bağcı’yı dövmek mi?! Öncelikle bunun kararını vermek gerekli… Bütün partilerin aday adayları pırıl pırıl…Tüm Aday Adayları’nın kendilerine göre artıları ve eksileri var. Her parti, sonuca gidebilmek üzere vitrinine en iyi isimleri koyabilmekle meşgul. Sonuçta, politika da bir skor oyunu değil midir?! TBMM’de, ne denli çok sandalyeniz olur ise, ülke yönetiminde o denli söz sahibi oluyorsunuz. O sandalyeleri kapabilmek için de, halkın önüne en iyi isimlerinizi getiriyorsunuz… Şunu da göz ardı etmemek lazım bu arada da; “Sıralamada ilk sıraları alan adaylar, Aday Adayları arasında en iyileri” anlamını taşımaz! “Sıralamaya giremeyenlerin, en yetersiz isimler olmayacakları gibi” Dediğimiz gibi işte; siyaset bir nevi de skor yarışı! Oy esasına dayalı bir yarışma. Bunun çeşitli dengeleri olur. Kimin hangi kesimden hangi destekleri alabileceği gibi. Aksi halde; getirirdik ilk sıralara birkaç tane Prof! Kimseye meydan kalmazdı!.. Başa dönmek gerekir ise; Politikayı AMAÇ değil de, halkına hizmet verebilmek üzere ARAÇ olarak görenlere ne mutlu! O makamlardan ayrıldıktan sonra da, temsil ettikleri ve ASİL olan halkının arasına döndüklerinde utanmadan dolaşabilirler! Asıl olanı da zaten; insanların sizi makam ve mevkiinizden dolayı değil de, ülkenize ve halkınıza yönelik hizmetlerinizden dolayı sevmeleri değil midir?! Seviyeli ve düzgün bir seçim dönemini yaşıyoruz… Umuyorum ki, adaylar kesinleşip, asıl propaganda dönemine girildiğinde de bu durum öylece sürüp gitsin… Yeniden görüşmek dileği ile…