BAŞYAZI

Psi Pisikopatım!..






Şenol Goncagül


Maçlara, döner bıçakları ile gidenlerin saçtıkları dehşete şahit oluyoruz! Araçlarında beysbol sopaları ve demirleri “olmazsa olmaz” durumuna getirenler revaçta! “Neden baktın bana öyle?” cinayetleri almış başını gitmiş! Bize ne oluyor ki böyle?!.. İletişimsiz, uzlaşmasız, paranoyak bir hal alıp, çıkmışız işin açıkçası… Öyle de bir duruma getirilmiş ki şekil; “birilerinin üzerinde döner bıçağı olup ta, saldırıya uğrama” korkusu ile tedbir cihetinden silahlanmışız bizler de!.. Şiddet şiddeti getirmiş… Tedbir tedbiri derken de, cinnet getiren bir toplum halini almışız. “İnsan hayatının, haraç – mezat bitirildiği” günlere gelişimiz de, hep bir şeyleri tetikleme ile oluşmuş… Bütün bunların altında da, İLETİŞİMSİZLİK yatıyor kanaatimce! HOŞGÖRÜ ve POZİTİF OLABİLME ile birçoğunun üstesinden gelebileceğimizi düşünmekten geçiyor belki de çözüm yolu… EMPATİ yapabilmekle bile birçok olumsuzluğu ve ölümü önleyebiliriz büyük ihtimal ile… Yol verme tartışmasına girmek yerine, yol vererek ve bir küçük tebessüm ile “buyurun” diyerek, doğabilecek ÖLÜMLÜ bir kavgayı hiç başlamadan sonlandırabiliriz mesela. Muayene için gittiğiniz doktora, daha kapıdan girer girmez, negatif bir hamle yapmazdan  evvel, o doktor ve sağlık personelinin hergün kaç tane agresif hasta ve yakınına tahammül ederek, hizmet vermek durumunda olduğunu bir düşünebilseydik mesela!.. Zaten hasta veya hasta yakını olarak içinde bulunduğu negatif durum ile karşımıza gelen insanlara, bir tebessüm ederek, öncelikle hal ve hatır sorabilsek ve “gazını alarak” muayeneye geçseydik mesela!.. Bu örnekleri benzer şekilde çoğaltabiliriz istediğimiz kadar… Zıvanadan çıkan bir toplum oluşumuzun altında, tahammülsüzlük, karşıdakine söz hakkı tanımama, “Her şeyi en iyi ve sadece ben bilirim” tavrı, insanlara tepeden bakma, suçlama bile yapılmadan daha, savunmaya geçme ruh hali yatmıyor mu sizce de?! Düttürü bir toplum oluşumuzun önüne geçmek üzere de, yazık ki çok büyük bir gayret sarfetmek durumundayız. En önemlisi de, toplum olarak büyük bir eğitim seferberliğine girmeliyiz. Eğitim derken; şu sözünü ettiğimiz hoşgörü eğitiminden söz ediyorum.  TV’leri açıyorsunuz; her dizinin temasının merkezinde silahlar, mafya kültürü, küfürleşme ve RACON dersleri var! Filmlerin reytinglerinde bile, vurdulu kırdılı malzeme ön plana çıkarılmış. Tarihe ışık tutan, buram buram sanat kokan filmlerin gişesizlikten dibe vurdukları bir dönemdeyiz… Ben, zaman zaman da, iletişim seminerleri veriyorum. Kamu kurum ve kuruluşlarında ve ağırlıklı olarak ta, sağlık personeline… Bu saydıklarımın konuşulması bile önemli bir rahatlama ve pozitif yansımalar getiriyor, biliyor musunuz?! Toplum, acilen şu cinnet halinden kurtulmalı ve artık bir şekilde davranış psikolojimiz rayına oturtulmalı. Psikopatlık kader değil hiç birimiz için!.. Kalın sağlıcak ile…