BAŞYAZI

Siz hiç Gazeteci oldunuz mu?!

Şenol Goncagül


Kırklareli, Zincirlikuyu Caddesi üzerindeki yeni Haber Merkezi’ne gelirken, hemen karşıdaki berbere uğradım. Sakal traşı olurken de, biraz aylak kalmış olmalıyım ki, aklımdan komplo teorileri geçmeye başladı!.. Düşündüm o ara;  “Berberden çıkıyorum. Tam caddeye çıktığımda, koşarak yanıma biri geliyor. Hemen arkasında da, onu kovalayan birisi var! Kaçan kişi, korunmak veya yardım istemek üzere, beni kendine siper ediyor ve kovalayan kişi de elindeki bıçağı veya silahı boca ediveriyor!... Arada kalan ben de, “Kim vurduya gitti” hesabı ile oracıkta mefta!.. Oysa; memlekete dair bir sürü olumsuzluğa kafa tutmuşsundur! Tersine döndürdüğün bir sürü çarklar vardır mesela!.. Birilerinin nasırlarına basmışsındır!.. 30 sene boşuna geçmemiştir ya sonuçta… Belki de, o “Yok yoluna gitti” algısını oluşturmak üzere yapılmıştır o saldırı senaryosu bile!.. Bir şeylere kılıf filan yapılmıştır bir şeyler. Ama, onca büyük işlerin üstüne, basit bir cinayet örtüsünü çekerler de, her şey anında yerle yeksan oluverir… Berber de, o birkaç dakikalık durağan dönemde, bunları düşündüm işte… Sonra da, aklıma birden bire; bir gün Kırklareli’den alınarak, günler sonra cesedi Akçakoca’da, üzerine halter ağırlıkları bağlanmış şekilde cesedi bulunan merhum Haydar Meriç geliverdi! Belki de, büyük ses getirecek şeyleri öğrenmişti! Belki de, sürekli olarak çevresine sözünü ettiği o “BOMBA”yı patlatmak üzereydi de, sesi ondan ötürü kesilivermişti! Her şey mümkündü özet ile… Haydar Meriç cinayeti faili meçhul kaldı! Üzeri mühürlenerek, kapatılmış bir zarf halini aldı adeta! Öyle ki, şimdi hangi Gazeteci olayın üzerine gitmeye karar verse, cinayetin işleniş şeklinden ve “Biz yaparız ve kimse de bizimle uğraşamaz!” edasını çağrıştıran “Halen faili meçhul kalışından” dolayı da, birkaç kere daha düşünmek ihtiyacını hissedebilir! Berberde traş olurken, bu düşünceler geçti aklımın ucundan!.. 30 yıl boyunca içinde bulunduğum gazetecilik mesleğinde, aldığım sayısız ölüm tehditlerini düşündüm… Saldırıları düşündüm (Fiili ve psikolojik) düşündüm de düşündüm işte… Gazetecilik yapmak o kadar da kolay iş değilmiş değil mi sahi?! Öyle tribünden veya kaldırımdan akıl vermekle, gaza getirmekle ve sonradan da kilometrelerce uzaklara çekilmekle destek olunmuyormuş gazetecilere! Berberde traş oluyordum ki, işte bunları da düşündüm o aralar… Ve dedim ki kendi kendime; “İyi ki, öyle çok fazla bu tür şeyleri düşünecek kadar vaktim yok! Yoksa, 30 yılını 657’ye tabi memur zihniyeti ile geçirip heba etmiş, rutin ve izi bile kalmayacak bir muhabir olarak göçüp gitmekte vardı serde” Biliyorum ki; her iyiliğin, dürüstlüğün ve işini layıkı ile yapmanın bir cezası ve bedeli vardır!” Tavsiye ederim yine de; arada bir de olsa berberde traş olurken, bunları da bir düşünün… Her ne iş yapıyorsanız yapın… Düşünün bunları da…