BAŞYAZI

Taşlar yerine oturmalı





Şenol Goncagül

Seçim sonrasında ilk basın toplantısını, AK PARTİ Milletvekili Hamdi Irmak yaptı. Kaldı ki; CHP’den Milletvekili seçilen Türabi Kayan’ın, seçim evvelinde de yerel basın ile fazlaca iletişimi bulunmadığından ve bunu bizzat ifade ettiğinden, bu toplantıyı Irmak’ın yapması doğal oldu! Elbette ki, (Milletvekilimiz) Türabi Kayan’ın da tarzı ve hareket tarzı böyle ise, bunu da böylece kabullenmek gerekli. Türkiye de olduğu gibi, Trakya ve Kırklareli’de de büyük bir belirsizlik hakim! Özellikle de; kamu kesimindeki belirsizlik, rahatsızlık ve hatta endişe verici boyutlarda! AK PARTİ’nin, koalisyonla da olsa, yeniden hükümete girememesi gibi bir gelişme yaşanması durumunda, yıllardır bulundukları yerlerde görev yapan (ve yazık ki, onlarca yıldır böyle alıştırıldıklarından ve başkaca çareleri olmadığından dolayı) siyasi kadroların hamiliği ve referansları ile yer edinen kamu görevlileri, büyük bir stres içerisindeler! Ve ne enteresandır ki; durum bununla da sınırlı değil! Eğer, bir şekilde AK PARTİ’nin muhalefete çekilmesi durumunda da; yine yıllardır kendilerine paralel veya benzeri sınıflandırmalarla isimlendirmeler yapılarak, fişlenen veya pasifize edilenlerin, yeni kurulacak hükümet ile birlikte kilit noktalara getirilmeleri muhtemel! O durumda da; tersine bir fişleme veya biraz daha ileriye gidilir ise CADI AVI ve LİNÇ KAMPANYALARI’nın başlamasından endişe ediliyor. Cezaevindeki gazetecilerin, polislerin, askerlerin ve muhalif siyasilerin, alınacak ortak bir karar ile salıverilmeleri ve hatta hatta, bunların en çok bilenenlerinin de, kilit noktalarda yetkili kılınmaları, önümüzdeki süreçte çok büyük kırımların ve kaosların yaşanmasına zemin hazırlayabilecektir. Yoğun şekilde dillendirilen yorumlar arasında da; “3 parti aralarında anlaşıp, hükümet kursunlar. Yolsuzluk ve benzeri iddiaların araştırılmaları ve yargıya intikalleri gibi önemli ve ortak olarak düşünülen maddelerin halli ve yoluna girmesinden sonra da, gerekir ise koalisyon bozularak, ülke genel seçime götürülsün” gibi düşünceler var! Ve yine ne enteresandır ki; koalisyon veya dışarıdan destekli olarak hükümette olsa bile, artık AK PARTİ’nin o 7 Haziran öncesindeki gibi gücü ve tek başına karar alabilme ve uygulayabilme serbestisi olmayacak! Atamalardan tutun da, yapılacak yatırımlara kadar, sürekli en az 2 siyasi parti kademelerinin ortak alacakları kararlarla işlemler yürütülecek. Hani normalde süregelen; “Partiye gidip kayıt yaptırın ve sonra gelin başvurunuzu alalım. Referanslarınızı ayarlayın” türünden işlemleri, bu kez iki farklı partiden de referans alarak yapmaya alışabiliriz! Elbette ki, bu dediğimiz AK PARTİ koalisyonu durumunda. Eğer, diğer 3 parti anlaşırlar ise, o zaman durum daha da karmaşık hale gelebilir. Ekem gibi bir erken genel seçim olacağını kimse beklememeli! Siz, bir yandan bir sürü rakibinizin arasından sıyrılarak, aday olacak, vakit ve nakit ayırarak ta vekil olacaksınız, sonra da gidip birkaç ay içinde bunların hepsini yeniden yapmak üzere meydana çıkacaksınız! Çok ta öyle içten gelerek vekillerin buna göz yumabileceklerini düşünmüyorum açıkçası! Ama, mevcut çerçeveye göre de, 1.5 yılı aşabilecek bir hükümetin ayakta kalabileceğini düşünmüyorum! Yine sokaklarda sohbet ettiğimiz AK PARTİLİ’ler den, kendi partilerine oy vermeyenlerin şu öz eleştirilerine de çok sıkça rastlıyorum: ”Biz böyle bir tabloyu düşünmemiştik! AK PARTİ, yine de bıçak sırtında olsa bile tek başına gelirdi. Ama yapılan bariz hatalarından da dersler çıkarırdı! Yeni bir azim ve rehavetten arınmış şekilde işe yeniden koyulurdu…” Yarınların çok fazla şeye gebe olduğu günler yaşıyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin ve ülke adına olabilecek en iyi işbirlikleri sağlanabilsin! Bugüne kadar da, Oy’ları ve iktidarı “çantada keklik” gibi gören iktidar partisi yetkilileri ile Trakya’yı kaleleri gibi gören CHP ‘ li yetkililerin, bundan böyle halka ve basına daha fazla ilgi gösterip, önem verme alışkanlığına alışmalarını öneriyorum! Öyle veya böyle; tek başına iktidar olan partinin, bir şekilde yerel basını “Kadrolu basın çalışanları” gibi gördüklerine, tepeden bakan tavırlarla hareket ettiklerine rastladığımız dönemler olmadı değil! Şimdi; gelinen nokta itibariyle, hep birlikte bu ülkeyi ve bölgeyi nasıl daha yaşanır hale getirebiliriz, onun hesaplarını yapmaya ve güçlerimizi birleştirmeye bakacağız. Önümüzdeki günlerde; iki yeni medya kuruluşunu da bünyesine katacak olan ZORTUL MEDYA GRUBU olarak, üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya, yaşanacak gelişmelerde de, çok daha aktif ve etkin bir aktör olmaya devam edeceğiz. Belki de, bunda da bir hayır vardır! Önümüzdeki maçlara bakacağız artık…