BAŞYAZI

Şuyuu vukuundan beterdir!..





Şenol Goncagül


Ticaret Oda ve Borsaları, komşu ülke Bulgaristan ile sürekli irtibattalar. Karşılıklı projeler yapıyorlar. Gidip geliyorlar. Bu görüşmeler ve etkinlikler aslında bir yerde de, oranın var olmasını sağlayan üyelerinin ödedikleri aidatları ile oluyor. O gezilerde nelerin olduğunu, hangi sonuçların ve mesafelerin alınarak, projelerin neler olduğunu, mevcut yönetimlerden başka bilen yok! Bu türden gelişmelerin en azından üyelere bildirilmesi için de, iyi bir bilgilendirme akışının kurulması lazımdır. Bu gelişmeleri ve hatta oda ve borsaların yaptığı tüm çalışmaları bültene dökerek, basın ve o yol ile de üyeler ve halk ile buluşturacak görevli personel olmalı. Yok, öyle bir imkânınız yok ise de, belli zamanlarda yapacağınız toplantılarınız ile yerel basına aktarmalısınız.  Hatta değişmeli olarak ta olsa, yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen etkinliklere, yerel basından temsilciler götürerek, bilgilendirme ayağını oluşturmalısınız. Bilmem dikkatinizi çekiyor mu sizlerin de?! Bulgaristan’dan gelen heyetlerin hemen hemen tümünde mutlaka medyadan temsilciler oluyor! Gelen heyeti adım adım izliyorlar ve gittiklerinde de bunu aktarıyorlar. Bunu, yapılanların duyurulması, üyelerin bilgilendirilmeleri ve ayrıca da, diğer oda ve borsalara da örnek olması için yapıyorlar. Şunu da merak etmişimdir hep; bizimkiler oraya gittiklerinde, onlara da yanlarında neden medya temsilcisi olmadığı sorulmuyor mu?! Farklı algıların da ortadan kaldırılması için bile olsa, oda ve borsaların, gittikleri gezi ve ziyaretlerinde, orada nelerin yapıldığını göstermek adına bile olsa, yanlarında en az bir gazeteci temsilcinin olmasının, mutlaka faydaları olacağı görüşündeyim. Bunları, herhangi bir yer veya oda veya borsa için yazmıyorum. Benimki sadece bir genelleme ve öneri. Hepsi o kadar… Siz bunu alın ve ayrıca yine belediyelere de uyarlayın isterseniz… Şimdi yine diyeceksiniz ki; “Yoksa, o ziyaret ve etkinlikler için oralara gidip, Oda ve Borsa Üyeleri’nin aidatları ile amaç dışına çıkanlar var da, bunu mu ima etmek istiyorsun?!” Yok! Ben onu demiyorum ama Oda ve Borsaların muhalifleri ile aidatları ile o gezilerin yapıldığı sıradan üyeleri zaman zaman bunları da yüksek sesle söylemeye başladılar! Bilmem anlatabildim mi?! Yok, yok!.. Anladınız siz onu…