BAŞYAZI

Buyurun buradan yakın!..





Şenol Goncagül

Türkiye’deki Sağlık Sistemi’ni beğenmeyenlerimiz olabilir! Aksayan birçok yönü var çünkü… Ama diyorum ki, şöyle çok uzaklara gitmeden biraz da konu komşuya mı baksak  acaba?! Benim ufak kız, Sofya’da Uluslar Arası -İngilizce- Finans okuyor. Geçen akşam sabaha karşı aradı. “Baba, çok hastayım! Başım çatlıyor… Acile gittim. Nöbetçi Doktora rahatsızlığımı ifade ederek, ateşimin de yükseldiğini belirttim. Yüzüme bile bakmadan, bir kağıda, ateş ölçmek için kullanılan aletten yazdı ve nöbetçi eczaneden almamı ve gelmemi söyledi! Hastanenin, hastanın ateşini ölçmek için kendisinden alet istemesine ilk kez şahit oluyordum! Kaldı ki, muayene ücretini de yatırmıştım… Bir koşu, gidip istenen aleti alıp getirdim. Doktora uzattım ve yine yüzüme bile bakmadan dedi ki: “Ateşinizin olduğu belli. Ölçmeme gerek yok! Şimdi şu yazdığım ilaçları yine nöbetçi eczaneden alın ve kullanın. İyileşmezseniz, gündüz gelip, uzmana görünün. Ama gelirken yanınızda mutlaka ateş ölçme aletinizi de getirin…” Şaka gibi gerçekten de değil mi?! Böyle bir hadisenin, Türkiye’de yaşandığını bir düşünün! Tepkinizi ve tavrınızı merak ederim gerçekten de… Şimdi, bizim medya grubunun bağlı bulunduğu yatırım grubumuz tarafından Bulgaristan’da, ağırlıklı olarak Kalp ve Damar Hastalıkları olmak üzere, prestijli bir özel hastane kurma çalışmaları var. Bu olayı duyunca da aklıma, Bulgaristan’ın sağlık şartlarına alışmış sağlık personeli ile ne derece başarılı olabileceğimizi düşünmeye başladım?! Orada öğrendim ki o arada da; bir hemşirenin orada aylık eline geçen ortalama aylık maaş 400 Leva civarında. Bizim para ile 600 TL. O hemşireler de, vasıfsız tarla işçilerine aylık en az 1000 Euro maaş ödeyen İspanya’ya gitmek üzere bavulu toplayıp, kaçıyorlarmış! Başa dönecek olursak; belki de başkalarının halini bilmediğimizden olsa gerek, bizim memleket bunların yanında bayağı bir gelişmiş! Hani imkan olacaktı da, yurtdışına hiç çıkmamış vatandaşlarımızı, ceplerine para da koyarak, bu ülkelere en az birer kere yollayalım. Bakalım, döndüklerinde daha sınırın ilk metresinden itibaren taşı toprağı nasıl öpecekler?! Kalın sağlıcak ile…