BAŞYAZI

AĞRI'lı Mesajlar





Şenol Goncagül


Pınarhisar’dan, Kırklareli’ye doğru geliyordum. OSB karşısında, ana yol kenarında araba bekleyen 2 kişi gördüm. Durup, arabaya aldım. Yol boyunca sohbet ettik… Sordum; İkisi de AĞRI’lıymışlar. Memlekette çoluk çocuklarını bakmak üzere gurbete gelmişler. OSB’de yapılan dev Dondurma Fabrikası’nın inşaatında çalışıyorlarmış.  “Bu inşaat bittiğinde, 5 bin işçi çalışacakmış burada. Ne güzel. 5 bin insan ekmek yiyecek buradan. Bizim oralarda da böyle iş yerleri olaydı da, biz ailelerimizi bırakıp, oralardan ülkenin öteki ucuna göçmeseydik…” dedi birisi. Düşündüm de; Bugün iş arayan yakınlarımız için referans olurken, işçi bulamadıkları için bizleri referans gösteren fabrika yöneticileri ile konuşacağız! Sonra yine bir de düşündüm ki; Bizim insanımızın da öyle çok ta çalışası yok gibi! Bir sürü yakınım arıyor. Bizi filanca yerde işe soksana! Yardımcı ol. Aracı ol…” diye. Hemen ardından da ekliyor: “Ama, gözünü seveyim, benim çalışacağım iş, masa işi filan olsun! Telefona filan bakayım. Öyle, fabrika işçiliği filan olmasın yani!..” Bir fabrikada, o istediğiniz türden olsa olsa 10 tane kadro alabilir. Bunların da olsa olsa birisi boş kalabilir. O biri için de, kimbilir kaç kişi başvuru yapabilir. Oysa ki, kanaatkar olunsa da, ilk olarak bir işe girilip, sonradan kendi referansın ile orada ayaklarının üzerinde yükselebilsen, olmaz mı sanki?! Öyle ya; bir insana ancak işe girene kadar referans olabilirsiniz. İşe girdikten sonra ise kendi referansı ancak kendisi olabilir. Kimse kimseyi hatır için belli bir zamandan sonra idare edemez. Kollayamaz. Sahiplenemez… Sabahleyin saat 09.30’dan sonra gelip te, iş yerini açan ve akşam olmadan kapatarak, iş yerinden uzaklaşan insanların, üstüne üstlük te; “İşler çok kesat! Geçinemiyoruz!..” demeleri kadar tuhaf bir yakınma şekli olamaz! Siz, iş alanlarında böyle bariz boşluklar bırakırsanız, o boşlukları doldurmak üzere de birileri çıkar, memleketin en öteki yanından buralara gelirler. Sizin memleketinizde iş yeri sahibi ve patron olurlar da, sizler de yarın o beğenmediğiniz fabrika işçiliği için bile ağzınızın suyunu akıtırsınız! AĞRI’dan kalkıp ta, ekmeğini kazanmak için buralara gelmen o iki insanı görünce ve sohbet edince, işte aklıma bunlar düşüverdi. Bilmem anlatabildim mi?!