BAŞYAZI

KO/MEDYA (2)

Şenol Goncagül

Gazetecilik ciddi iştir! Gazetecilikten ne anladığınız, gazetecilik ile neleri yapabileceğiniz sorusunu da cevaplar! Yani, niye gazeteci olunur? Hedefleriniz nelerdir? Kişisel mi, yoksa toplumsal beklentiler mi önde gelir sizin için? Neleri, neler için feda etmeye hazırsınız?! Bunlar ve benzeri işte… Adam, “Memlekette delikanlı gazeteci yok ki! Çıkıp gerçekleri yazabilsinler?!” diyor ulu orta! Neleri yazamazmış mesela gazeteciler?! Senin işine gelebilecek şeyleri yazmayınca mı gazetecilik tu-kaka oluyor?! Düne kadar da, yazılanlar hoşuna gittiğinde yaptığın iltifatlarını çabuk unuttun?! Bu mudur samimiyet göstergesi ?! Bana göre de gazetecilik şu mesela; Bir haberi yaptığınızda, toplumsal bir getirisi oluyor mu? Toplumun yararına bir şey kazanılıyor mu? Öyle de haberler oluyor ki; o haberi yaptığınızda büyük reyting yakalarsınız ama yapmadığınızda toplum adına çok daha hayırlı getirileri olur! O haberi yapmam ben… Akşam başınızı yastığa koyduğunuzda mesela; gün içinde yaptıklarınızı düşündüğünüzde ve muhakeme ettiğinizde, vicdanen rahat uyuyabiliyorsanız, o zaman doğru yoldasınızdır demektir… O tarz iyi ve hayırlı olanıdır demektir… O yolu bırakmayın… Gazeteci, kendini yetiştirmiş olmalı… Şöyle de bir kötü yönü var Yerel Gazeteci olmanın! Kadro kısıtlı olduğundan dolayı; konu seçme şansınız yoktur! Maden kazası ile ilgili haber yapmanız gerektiğinde, işin uzmanından bile daha çok konuya hakim olmanız lazımdır! Kandırılmamak için lazımdır bu… Ulusal veya yaygın basında size bir tek konu verirler, o gün onu tamamlarsınız. Hatta, o iş 1 ay bile sürebilir… Ama, yerel de o gün en az 5 işi bitirmek zorundasınızdır… Çok ta öyle ahım şahım paralar kazanmak veya iyi bir yere gelebilmek şansınız olamayabilir yerelde!  Bir gazeteye Yazı İşleri Müdürü olursunuz. Genel Yayın Yönetmeni olursunuz. İmkanınız vardır da, İmtiyaz Sahibi filan olursunuz… Hani o; buradan ulusal bir medyaya sıçrarım beklentinizin çok ta reel yönü yoktur! Her sene, İletişim Mezunu olup ta, piyasaya çıkan yüzlerce mezunun bile Devlet Memuru olabilmek için KPSS peşinden koşturdukları bir dönemde, beklentilerinizi yüksek tutmamak durumundasınızdır! Ama şu da var ki; yerelde gazeteci olmanın verdiği hazzı ve huzuru, hiçbir ulusal medya alanında göremeyebilirsiniz… Nereden nerelere gelmişiz yine biz böyle?! Yaklaşık 30 yıldan beridir Gazetecilik yapıyorum. Bunun büyük kısmı da Sarı Basın Kartı sahibi olarak oldu. Kazanılan tecrübeyi, para ile ölçemezsiniz. Öyle şeyler gördüm ki bu meslekte, yayınlayamadıklarım mı daha çok, yoksa yayınladıklarım mı, oturup sorgulamaya vaktim yok! Daha 3 gün evvel Gazeteciliğe başlayıp ta, tava sapı gibi gezinenlere bakıp bakıp gülüyorum anlayacağınız… Eğer; kendi saygınlığınızı kendiniz oluşturamazsanız, kendi ederinizi kendiniz belirleyemezseniz ve toplum içindeki saygınlığınızı ve ağırlığınızı “Gel-git” demelerle yitirip gitmişseniz, sizden hiçbir cacık olmaz! Ben diyorum ki; şimdi eğer Allah’tan bir mani olmaz ve işimi yapabilirsem, çok uzak olmayan bir dönemde, bu mesleğe daha fazla eder ve değer kazandırabilmek üzere elimden geleni yapacağım. Taşların yerine oturmasına çalışacağım. Birilerinin Gazeteleri ve Gazetecileri Teksir Makineleri gibi görüp kullanmaları döneminin sona ermesi için çaba harcayacağım! Şimdilik bu kadar sohbet yeter diyorum… Kalın sağlıcak ile…