"Ben vatandaşlık görevimi yapıyorum"

'Ben vatandaşlık görevimi yapıyorum'

20 Mayıs tarihinde gazetemizde yayımlanan “Kırklareli’nde hayvan severlerin hukuk mücadelesi” başlıklı yazıda; Kırklareli Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Başkanı Erkan Dokudur’un, Pınar Mahallesi’ndeki evinin önünde yaptığı kulübelerde 11 sokak köpeğine baktığını ve bu kulübelerin komşusu Hasan B. tarafından kırıldığını, köpeklere taş atıldığını yazmıştık. Dokudur, bu saldırıyı dernek olarak kınadıklarını belirtirken, davranışın karşılığını Türk hakimlerine bıraktığını beyan etmişti.

Bu haberimiz üzerine gazetemize bir mail atan okuyucularımızdan İlknur Kesimci; “Erkan beyin köpek kulübesi olarak nitelendirdikleri bana göre kavak patavrasından yapılma sandıklardır (fotoğrafta da görüldüğü üzere). Erkan bey; söylediği gibi köpeklerini köpek kulübesi olarak nitelendirdiği sandıklarda bakmamaktadır.

Köpekler bütün gün başı boş vaziyette, aç olarak (kulübelerinde bağlı olarak değil) dolaşmaktadırlar. Gelen herkes ısırılma korkusu ile karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca sitede aşılanmamış köpekler de bulunmaktadır.” diyerek konuyla ilgili değişik iddialar ortaya atmıştı. 

Bu haberimizin üzerine gazetemizi yönetim kurulu üyeleri Ilhan Ardalı, Şebnem Pehlivanoğlu, Seval Ergün Çetintaş, Ebru Pınar Kerimler ve Arzu Safrancı ile ziyaret eden Kırklareli Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Başkanı Erkan Dokudur, mail atan okuyucumuz Ilknur Kesimci’nin iddialarına şu cümlelerle yanıt verdi: “Ilknur Hanım’ın kavak patavrası diye nitelendirdiği kulübelerden 1 tanesi sandıktan yapılmış olup, üstü ziftli kağıtla kaplanmıştır. Diğer 2 tanesi de suntadan yapılmıştır. Bu kulübeler malzeme olarak yüksek kalitede olmasa da, hayvanların rahatça barınabileceği bir konfordadır. Ilknur Hanım köpeklerin bütün gün aç olarak dolaştığını söylemiş. Ben her gece nizami olarak saat 23:00 ve 00:00 arasında oradaki köpeklere poşetlerle yemek getiriyorum. Verdiğim yemekler, bir sonraki sürece kadar köpeklere yeterli olmaktadır. Ayrıca eşim ve ben sırf onlara bakmak için sosyal yaşantımızdan fedakarlık ediyoruz. Doğru düzgün ne bir gezmeye, ne de bir misafirliğe gidiyoruz.

Köpeklerin bulunduğu arazi geniş bir arazi. Ben de bir vatandaşlık görevimi yerine getiriyorum. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Ayrıaca bu vatandaşlık görevinin gereği, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun birçok maddesinde de belirtilmiştir. Benim yaptığım bu vatandaşlık görevinin ve bilincinin engellenmek yerine teşvik edilmesi gerekmektedir.

Gazetenize konuyla ilgili olarak mail atan Ilknur Hanım yıllarca Ankara’ya, Belediye’ye, Çevre Müdürlüğü’ne dilekçeler yazmış, şikayetlerde bulunmştur. Yapılan müracaatlar ve şikayetler üzerine veterinerler ve Çevre Müdürlüğü’nden görevliler gelmiş, incelemelerde bulunmuşlardır. Ancak sonuçta hiç bir problem ve aykırılığa rastlamamışlardır. Benim davranışım hayvanların doğal ortamda yaşam hakkına katkıda bulunmaktır.” Erkan Dokudur, konuyla ilgili şikayetlerini yıllardır sürdüren Ilknur Hanım’a yönelik başka bir iddiada bulunarak şu açıklamayı yaptı: “Ilknur Hanım madem çevreye bu kadar duyarlı bir insan. O zaman neden o bölgede kendisine ait arazide kira karşılığı baz istasyonu diktirdi ve herkesi radyasyona maruz bıraktı? Soruyorum.”

Ziyaretin sonunda kimsenin vatandaşlık görevini yapmasının engellenmemesi gerektiğini ifade eden Dokudur; “Ilknur Hanım bu tarz yorumlar yapmak yerine, bizlere yeni önerilerle gelirse çok daha memnun kalırız. Belki o hayvanlar için birlikte bir şeyler yapmış oluruz. Laf yerine icraat üretilmesi ve uygulanması daha makbuldür.” dedi.