Bölükbaşı; "AKP Terörlü mücadelede büyük zaaf ve acz içindedir"

MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı, Kırklareli'ne geldiği gün yaptığı konuşmada AKP Hükümeti'nin Mahalli İdarelere Yetki Devri adı altında Türkiye'nin bölünmesinin ilk adımı olan Federasyona giden yolu açtığını söyledi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırklareli İl Başkanlığı’nın düzenlediği toplantıya katılan MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı AKP Hükümeti’nin Terörle mücadelede büyük bir zaaf ve acz içinde kaldığını söyledi.
Bölükbaşı Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Mahalli İdarelere Yetki Devri adı altında Türkiye’nin bölünmesinin ilk adımı olarak Federasyona giden yolunun ara aşaması olan Eyaletler Sistemi’ni geçmişte olduğu gibi bugünde savunduğunu belirterek şunları kaydetti:
* “Kürtçe’nin Anadil olarak okullarda okutulması talebi gelecektir”
“AKP seçimlerden sonra 6 Bilimadamına hazırlattığı Anayasa Değişikliği Taslağı’nda PKK’nın bir talebini daha karşılamak için hazırlık yapmış bu çerçevede de Anayasa’nın Türkçe’den başka dillerin Anadili olarak Türk Vatandaşları’nı öğretilemeyeceğine ilişkin hükmünü değiştirerek Kürtçe’nin ikinci bir dil olarak Milli Eğitim Sistemi’ne alınmasının kapısını aralamıştır. Bu henüz hayata geçirilememiştir ama TRT’nin bir kanalında Kürtçe yayın yapılmasını sağlayarak sessiz ve büyük bir devrim olarak tatbik edilerek devlet eli ile Kürtçe öğreniminin ilk adımını atmıştır. Bunun arkasından Kürtçe’nin Anadil olarak okullarda okutulması talebi gelecektir.
Nitekim YÖK Başkanı bir Kürt Dil ve Edebiyatı Enstitüsü’nün açılacağını Türk Milleti’ne müjdelemiştir. Ancak bunu öğretecek Öğretim Elamanı bulunamadığı için bu konuda Barzani’den yardım alacaklarını söylemiştir. Bunu takip eden günlerde yine bir YÖK yetkilisi üniversitelerde Kürtçe’nin her branşta seçmeli ikinci dil olarak hazırlık yapıldığını müjdelemiştir.
* “PKK’nın siyasi talepleri AKP eliyle hayata geçiriliyor”
Bu tabi ki adım adım PKK’nın siyasi taleplerini etnik bölücülüğün siyasi gündeminin AKP eliyle hayata geçirilme sürecinin başladığını göstermektedir. Bunun yanı sıra PKK Terörü ile mücadelede bugüne kadar büyük zaaf ve acz içinde olan AKP bu konuyu da Barzani’ye havale ederek bir anlamda kediye ciğer emanet etmiştir. Barzani’nin hazırladığı ve Türk Hükümeti’nin onayladığı anlaşılan ve önümüzdeki seçimlerden sonra uygulamaya geçirilecek ilk önce Türkiye’de bir siyasi çözüm süreci başlatılacaktır. Etnik bölücülüğün taleplerinin karşılanması için devletin bazı adımlar atması olacaktır. İşte bunlar dil ve kimliğin tanınması. Mahalli İdarelere Yetki Devri kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin yarı otonom yarı mutabir statüye kavuşturulmasıdır.
* “Türkiye kaos ortamına sürüklenmek isteniyor”
Silah bırakacak olan teröristlerin durumu ortadadır. AKP’nin açığa kavuşan niyeti bunların 36-37 olan sözde lider kadrolarının üçüncü bir Avrupa ülkesine siyasi mülteci olarak gitmesidir. Diğer eli kanlı militanlarının da genel af çıkartılarak Türkiye’ye dönmelerinin yolunun açılmasıdır. AKP’nin Türkiye’nin karşısına getirmeye çalıştığı senaryo, Türkiye’de korkarız ki iç çatışma dinamitlerini harekete geçirecektir. Etnik tahriklerin pervasızca sürmesi hükümetin bunların siyasi koruyuculuğunu, hamiliğini ve taşeronluğunu yapması bugüne kadar ki icraatı ile Türkiye’nin milli birliğini ve bütünlüğü konusunda çok ciddi kuşkular ve tereddütler doğurmaktadır. Türkiye’yi bir kaos ortamına sürükleyerek 1000 yıllık kardeşlik ortamını temelinden zedeleyecek bir yolu açma hazırlığındadır.
* “Türk Milliyetçileri henüz son sözünü söylememiştir”
Tabii bu noktaya temenni ederiz ki gelinmez. Çünkü bugüne kadar Türk Milliyetçileri çatışma tahriklerinden ve sokak kavgalarından uzak durmuştur. Bundan sonra da şartlar ne kadar ağır olursa olsun bundan uzak durmaya gayret edecektir. Türk Milliyetçilerinin ve MHP’nin amacı ve hedefi geçmişte olduğu gibi ülkücü gençliği sokaklarda kırdırmak değil, ülkücü gençliğin desteği ile Milliyetçi Hareketi tek başına iktidar yapmaktır. Tahriklerin hükümetin kanatları altında sürmesi toplumda ister istemez karşılık bulacaktır. Bizim Türk milliyetçileri olarak gidecek başka vatanımız yoktur. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun biz burada olacağız ve gereğini yapacağız. Bu bakımdan AKP’nin teşvikinden cesaret alarak şımaran etnik bölücüler şunu bilsinler tarih nihai hükmünü vermemiştir. Türk Milliyetçileri henüz son sözünü söylememiştir.” (s)