Bursa'dan misafirimiz vardı

Bursa'dan misafirimiz vardı

Önadım Medya Grubu sahibesi Öznür Tüzün’ün onur konuğu olarak Bursa’dan gelen misafirleri Aziz ve Mürüvvet Dildar gazetemize ziyarette bulundu. Bundan 52 yıl önce doğup büyüdükleri topraklar olan Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı Akıncılar Köyü’nden Bursa’ya göç eden Aziz Dildar ve eşi Mürüvvet Dildar gazetemizi ziyaret etmekten ve Önadım Medya Grubu çalışanları ile tanışmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade ettiler. 1930 doğumlu olan Aziz amca ve Mürüvvet teyze yıllar sonra geldikleri Kırklareli’nin çok değişmiş olduğunu ve tıpkı Bursa gibi yeşil bir şehir haline geldiğini dile getirdiler.

1957 yılından bu yana ilk yerleştikleri yer olan Bursa’ya bağlı Vakıflar Köyü’nde ikamet ettiklerini belirten bu sevimli amca ve teyzemiz, bugüne kadar yaşadıkları anıları bizlerle bir bir paylaştılar.    

Akıncılar köyü’nün bir zamanlar Saray’a bağlı olduğunu ve Tekirdağ’dan köylerine pek bir hizmetin gelmediğini belirten Dildarlar, Vize’nin ilçe olması ile Akıncılar Köyü’nün de tekrar Kırklareli il sınırları içerisine alındığını dile getirdiler.

Akıncılar Köyü’nde ikamet ederken tanışıp evlendiklerini belirten Mürüvvet teyze ve Aziz amca evlendikten 2 yıl sonra Bursa’ya taşınmış. 1957 yılında Bursa’daki Merinos Fabrikası’nda çalışan Aziz amca, bu fabrikadan 1983 yılında emekli olmuş. Emekli olduktan sonra Aziz amca; ”Boş durmaktansa, çalışayım daha iyi.” diyerek çalışmaya devam etmiş. Daha sonraları 4 yıl bir veteriner hekimin yanında 10 yıl ise kolonya fabrikasında bekçilik yaparak boş zamanlarını değerlendirmiş.

Aziz Dildar; ”Kırklareli tıpkı Bursa gibi yeşil bir şehir”

Yaşının epey ilerlemesine rağmen bir bilgeyi andıran Aziz Dildar, dedesinin Çanakkale Savaşı’nda nasıl şehit düştüğünü ise usta bir tarihçi gibi anlatıyor bizlere. 1950 yılında vatani görevini yaptığı esnada çıkan Kore Savaşı’na da gönüllü olarak katılmak istediğini fakat kendisinin savaşa katılamadığını belirten Aziz amca, Kore’de şehit düşen Türk askerlerinin ünlü destanlarını ise aklından adeta okuyor. Ikinci Dünya savaşı esnasında dünya genelinde çok büyük bir kıtlığın baş gösterdiğine de değinen Aziz amcanın o günleri iç geçirerek yad ediyor; ”O zamanlar şimdiki gibi bolluk yoktu. Toplanan buğdayların yarısını devlet alıyordu. Annemiz fırında ekmeği yaptığında kardeşlerimle birlikte çıktığı gibi katıksız yerdik. Onun için açlığın ne olduğunu çok iyi biliriz.”

Emekli olduktan sonra hemen hemen her yıl doğup büyüdükleri Akıncılar Köyü’nü ziyaret ettiklerini belirten Aziz ve Mürüvvet Dildar, köylerinin eski güzelliğinin kalmadığını ve su sorunlarının son yıllarda baş gösterdiğine tanık olduklarını belirtiyorlar.

Köylerinde artık anne ve babalarının yaşamadığını ve sadece uzaktan akrabalarının kaldığını altını çizen Dildarlar, Akıncılar’a bundan sonra gitmeyi pek istemediklerini dile getirdiler.

Kırklareli’ne yıllar sonra geldiklerinden dolayı çok değişmiş olarak gördüklerini belirten Aziz Dildar; ”Kırklareli güzel şehir. Hoşumuza gitti. Tıpkı Bursa gibi yeşil bir şehir.” dedi. Aziz amca ve Mürüvvet teyze ile hep birlikte eski günleri yad ettikten sonra “Allahaısmarladık” diyerek gazetemizden ayrıldılar.