Çiftçi mahsule verilen fiyatlar nedeniyle masrafını çıkaramıyor

Çiftçi mahsule verilen fiyatlar nedeniyle masrafını çıkaramıyor

2009 yılının ilk mahsulü olan ve satışı törenle yapılan 100 kg. arpanın sahibi Koyunbaba Köyü’nden Özkan Köseoğlu, çiftçinin durumunun vahim olduğunu ifade ederek, devletin bu duruma bir an önce çözüm bulması gerektiğini ifade etti.

4 Haziran tarihinde Kırklareli Ticaret Borsası’nda Vali Hüseyin Avni Coş ve diğer protokol isimlerinin yer aldığı bir törenle satışı gerçekleştirilen ve zahireci Cezmi Eroğlu’nun kilogramı 8 liradan satın aldığı 2009’ın ilk mahsulünün sahibi Özkan Köseoğlu, gazetemize şu açıklamalarda bulundu: 

“2009 yılının ilk mahsulünü elde etmek bana nasip oldu. Bunun satışını da sayın Valimizin, Ticaret Borsası Başkanımızın ve değerli protokol mensuplarının katılımıyla gerçekleştirdik.

Ancak hem benim, hem de bütün çiftçilerimizin ortak sıkıntısı kazancımızın maliyetimizi karşılayamamasıdır.

Mahsulümüzü elde edene kadar yaptığımız masraf, mahsülümüzü sattıktan sonra kazandığımız paradan fazla oluyor. Çünkü üretim için belirlenen fiyatlarla, üretim sonrasındaki konulan fiyatlar arasında uçurum var.”

2009 yılının yağış yönünden biraz daha bereketli geçtiğini söyleyen Köseoğlu, yine de yağmura ihtiyaç olduğunu ifade ederek; “Toprağımız suya o kadar hasret ki, yağan yağmurlar ancak toğrağın uzun zamandır eksik kalan ihtiyacını tamamlıyor. Çiftçilikle uğraşmayan biri için belki bu yağmurlar, istenen yağışlar anlamına geliyor ama, üreticinin daha yağışa ihtiyacı var. Bunların sonrasında yağacak olan yağmurlarla üretim için gerekli su karşılanmış olur. Bu nedenle bildiğiniz üzere, köylerimizde geleneksel hale gelmiş yağmur duaları devam ediyor.” dedi.

Buğday alım fiyatının geçen sene ile aynı olmasını vahim bir durum olarak gören Köseoğlu, her sene gübre vb. üretim için gerekli takviye ihtiyaçlara zam geldiği halde, çiftçinin emeğinin karşılığının aynı kaldığını, hatta azalma gösterdiğini söyledi. Köseoğlu; “Emeğin karşılığı gerilerken, emeğin masrafı artıyor.” dedi.

Özkan Köseoğlu açıklamalarına şu cümlelerle devam etti:

“Ekonomik kriz bence 9. ve 10. ayda daha da fazla hissedilecek. Bundan üretici de çok olumsuz etkileniyor. Çiftçi zaten borçlu. Borcunu kapatamıyor. Sattığı mahsülden masrafını çıkartamıyor. 2. mahsülü üretmek için tekrar borç almak zorunda kalıyor. Hal böyle olunca kısır bir döngü oluşuyor. Zaten şu anda çiftçimizin %80’i kooperatif ve bankalara borçlu.”

Bu durumun nasıl çözülebileceğini sorduğumuzda Köseoğlu şunları söyledi:

“Bu durumun düzelmesi ve istenen düzeye gelmesi için, devletimizin çiftçiyi üretim aşamasından mahsül alma anına kadar birebir takip ederek, harcanan emeğin meşakkatini görmesi lazım. Ancak o zaman emeğe yeterli karşılığın verilmediğini anlayabilir. Aksi halde çiftçinin durumunu ne anlayan var, ne de anlayacak var. Çiftçi her gün biraz daha gerilemeye devam ediyor.”