Cine Plaza'dan yaz kampanyası

Cine Plaza'dan yaz kampanyası

Yaz mevsimine doğru yaklaştığımız şu günlerde artık evlerimizden dışarı çıkmaya ve gezip dolaşmaya başladık.

 Günlerinde uzun olmaya başlaması ile evlerimizde oturmanın sıkıcılığı bizleri etkilemeye devam ediyor. Aslında bu sıkıcılığı yenmemiz için Cine Plaza bize 5 ay boyunca bir fırsat verdi.

 Cine Plaza’da yaz kampanyası başladı ve sinama biletleri 3 TL’ye düşürüldü. Türkiye’nin en ucuz sinaması olan Cine Plaza, bu ünvanını halen korumaya devam ediyor.

Kampanya süresinde tüm filmler Kırklareli halkına 3 TL gibi uygun bir fiyattan gösterime sunulacak. Amaçlarının herkesin sinema ile tanışması olduğunu söyleyen Cine Plaza yetkilileri tüm Kırklareli vatandaşlarını bu uygun fiyattan faydalanmaları gerektiğini belirtiyorlar.

Cine Plaza Vizyondakiler

"Gran Torino", hızla değişen dünyada eski değerlerinden vazgeçmemeye çalışan, ama göçmen komşuları tarafından önyargılarıyla yüzleşmeye zorlanan, demir gibi bir iradeye sahip katı Kore Savaşı gazisi olan Walt Kowalski'nin hikayesini konu alıyor.

Günlerini evde yaptığı tamirat ve bira içmekle geçiren, M-1 piyade tüfeğini daima hazır bulunduran, Ford'dan emekli otomobil işçisi Walt, gördüğü hemen her şeye kızmaktadır. Sarkık yağmur olukları, mahallenin kendilerine ait olduğunu sanan amaçsız gençlerinden oluşan çeteler. Walt artık vadesinin dolmasını beklemektedir. Ta ki biri onun '72 model Gran Torino'sunu çalmaya çalışana kadar.

"Güneşi Gördüm", son yirmi beş yıla dair, bugüne kadar cesaretle söylenmekte zorlanılan konuları ele alıyor. Her türlü ayrımcılığa ve ötekileştirilmeye karşı duran, savaşın, kavganın, kendine benzemeyeni hor görmenin sorunun ta kendisinin olduğunu anlatan bu film, bir anlamda ‘Türkiye’nin hikâyesi’. İnsana dair her şeyi samimiyetle içinde barındıran film, ‘Çocuklara ve umuda’ adanıyor. Mayınların arasında, doğuda bir sınır köyü. 25 yıldır iki tarafın arasında kalan çaresiz insanlar. Zorunlu göç uygulaması nedeniyle doğup büyüdükleri topraklardan, köklerinden ayrılmak zorunda kalan Altun aileleri, köklerinden koparak bir bilinmeze doğru yola çıkarlar. Davut Altun, ailesiyle birlikte kaçak yollardan da olsa en kısa zamanda Norveç'e gitmeyi istemektedir. Haydar Altun ve ailesi içinse göç yolu İstanbul'a doğrudur. Yolculuk başlamıştır. Bitmek bilmez fırtınalardan geçip gelmiş, yollarını kaybetmiş, çaresizce bir çıkış arayan insanların, kendi güneşinden koparılmış ve geleceğin bilinmezliğinde kaybolmuş çocukların, bir göçün hikayesidir.

“Hayar Var”, Hayat, babası ve yatalak dedesi ile birlikte, İstanbul Boğazı’na açılan bir dere ağzındaki ahşap bir evde yaşamaktadır. Babası ailenin hayatta kalmasını sağlamak için küçük teknesiyle bu sularda balıkçılık yaparken, bir taraftan da birtakım yasadışı işlere girip çıkar. Hayat bu zorlu, sert ve acımasız dünyaya doğmuştur, ama yaşama sıkı sıkıya sarılır. Dünyadaki adaletsizliklere karşı cesaretini, dayanıklılığını ve umudunu yitirmez.

“Cüceler Devlere Karşı”, Ergenlik çağında bir cüce olan Junior, kendini, ağaç evindeki laboratuarında tuhaf aletler icat etmeye adamıştır. Ancak ormandaki cücelerin lideri olan babası Jalle, oğlunun bu halinden pek de hoşnut değildir. Junior, babasını hoş tutmak için, kış mevsiminin ilk fırtınasından önce, kış uykusuna yatmaya hazırlanan hayvanlara yiyecek dağıtma işinde ona yardımcı olmayı kabul eder. Ancak bu esnada, sürekli ağız dalaşına tutulan kardeş tröller Face ve Slim, kötücül babaları Fassa'nın hain planını uygulamaya koymuşlardır ve cücelerin gizli sığınaklarında depoladıkları yiyecekleri çalarlar. Bu olayda Jalle'nin kazayla yaralanması nedeniyle, çalınan yiyecekleri bulma işi Junior'a kalır. Junior, en yakın arkadaşı Sneaky de yanına alarak, yiyecekleri bulup geri almak için uzun bir yolculuğa çıkar. Bu maceralı yolculukta başlarına gelenler, onlar için olgunluk yolunda atılmış ilk adımlar olacaktır.

“Davetsiz Gelen 2”, Bir kumarhane soygununa karışan üç kaçak benzin almak üzere mola verdiklerinde, kahvaltı yapmak için duran hiç ummadıkları kişilerle karşılaşırlar. Silâhlar ateşlenir ve benzin istasyonu bir anda alev alıp patlar. Civardaki herkes yok olmuştur, sadece altı kişi hayattadır. Şerif, polis olan oğlu, iki suçlu, bir bayan doktor ve genç garson kız: İyi, kötü ve kurnaz.

“Zoraki Tatil”, Şortlarını ve güneş gözlüklerini valizlerine yerleştirip havaalanının yolunu tutan Brad ve Kate, tüm uçuşların iptâl olmasına neden olan amasız sis yüzünden San Fransisco havaalanında kapana kısılırlar. San Fransisco dışına çıkamadıklarını tüm şehre ve her ikisinin ailelerine yerel TV'den duyururlar. Hiçbir kaçışları ve mazeretleri kalmadığından tatil ailelerin ziyaretine dönüşecektir.