Dedeoğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği Eğitim Çalıştayı sonuç bildirgesini yayınladı

Dedeoğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği Eğitim Çalıştayı sonuç bildirgesini yayınladı

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu, ADD adına, Antalya Ili Kemer Ilçesi'nde gerçekleşen "Atatürkçü Düşünce Derneği Eğitim Çalıştayı" toplantı sonuç bildirgesini açıkladı.           

Dedeoğlu, kamuoyuna "Ulusun Dikkatine" başlıklı yazılı sonuç bildirgesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kanla, irfanla, devrimle kurulmuş bir ulus devleti olduğunu belirterek, şunları kaydetti.

"Bu yıl 86. yılını kutladığımız Cumhuriyet, tarihinin en zorlu dönemini yaşamaktadır. Dünya uluslarının baş düşmanı emperyalizm ve onun dâhili ve harici işbirlikçileri Sevr Antlaşması'nı yeniden dayatarak ülkemizi bölmeye çalışmaktadırlar.

Asimetrik harekâtın ve psikolojik savaşın lojistik destek kıtaları ise işbirlikçi medyanın televizyon kanalları, radyoları ve gazeteleridir. Türkiye'yi açık işgale cesaret edemeyen ABD ve AB emperyalistleri, beyinleri işgal ederek kendilerine yer etmekte Cumhuriyet devrimi ve kazanımlarını birer birer ortadan kaldırmaya çalışmaktadırlar. Bunun son örneği ülkemizi bölünmeye götürecek olan sözde "Açılım" sürecidir. Bu topraklarda yaşayan yurttaşlarımızın talebi olmayan, sinsice ve ustaca hazırlanan bu "Açılım paketi" ABD ve AB emperyalizminin bir planıdır. Bölgemizde dağılma tehdidi altında bulunan devletlerin antiemperyalist bir duruş ortaya koymasını, sömürge olmaktan kurtulmanın ve bağımsız devlet olmanın temel koşulu olarak görüyoruz. Buna en güzel örnek Mustafa Kemal ATATÜRK'ün yıllar önce büyük bir öngörü ile oluşturduğu Sadabat ve Balkan Paktlarıdır. Kısaca, emperyalist ABD ve AB'nin Büyük Ortadoğu Projesi (B.O.P.) ve ulus devletimizi parçalama planı "açılım" adı altında dayatılmaktadır. Cumhuriyet devrimimiz; dil, tarih, yurt ve kültür birliği temelinde gerçekleşmiştir. Bunun sonucu olarak da Mustafa Kemal ATATÜRK, "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir" tanımı ile yurttaşlık temelinde bir ulus devlet inşa etmiştir. Ulus devletimizin temel direklerinden dil birliğini parçalama çalışmaları Tevhidi Tedrisat (Eğitim Öğretim Birliği) Yasası'nın delinmesi ile başlamış ve "anadilde eğitim" talepleri ile artarak devam etmektedir. Bu nedenle eğitim kurumlarında "ana dilde eğitim" istemek ulus devletimizi ortadan kaldıracak bölücü bir girişimdir. Devrimle kurulan ulus devletlerin içerisinde ayrı ayrı uluslar, ayrı ayrı halklar olmaz. Tek ulus, tek devlet, tek bayrak vardır. Bunu en güzel ifadesi ise Mustafa Kemal ATATÜRK'ün "Ne mutlu Türküm diyene" sözüdür. Emperyalizmin dâhili işbirlikçilerinden biri de gericiliktir. Şunu önemle vurgulamalıyız ki irtica ile mücadele Cumhuriyetin tüm kurumlarının asli görevidir.

Sonuç olarak: Emperyalizmin dâhili ve harici işbirlikçilerinin her türlü tertip ve dayatmalarına karşı Türk ulusunun "Tam bağımsız Türkiye" sevdası bizim en büyük güvencemizdir. Dün emperyalizmi ve işbirlikçilerini denize döken Türk ulusunun bağımsızlık ezberini hiçbir tertip bozamaz… Türkiye Cumhuriyeti Edirne'den Ardahan'a, Sinop'tan Antalya'ya bölünmez bir bütündür… Lozan Antlaşması'yla ortadan kaldırılan Sevr'in yeniden uygulanmasına kesinlikle izin verilmeyecektir. Ülkemizde ve dünyada mevcut ve çıkacak sorunların çözümüne "Atatürkçü Düşünce Sistemi" her zaman ışık tutacak ve ülkemizi düzlüğe çıkaracaktır. Hangi etnik kökenden gelirsek gelelim, hangi inançtan olursak olalım, eşit yurttaşlar olarak birlik ve bütünlük içinde yaşama kararlılığımız dosta düşmana bir kez daha ilan ediyoruz. Bugün gelinen noktada Yüksek Yargı'nın, Cumhuriyet Başsavcısı'nın ve yargıçların dinlenmesi, iktidarın eylemlerini sorgulayan yargıçların ihracının talep edilmesi ülkemizdeki kuvvetler ayrılığı ilkesini yok etmektedir. Bu da iktidarın açık faşizme doğru yol aldığının açık göstergesidir. Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler ve demokrasi güçleri bu gidişe seyirci kalamazlar. Bu noktada bize düşen görev, demokrasi güçlerini en geniş cephede birleştirerek bu saldırıları def etmektir. Her türlü olumsuzluğa rağmen YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ, LAIK TÜRKIYE CUMHURIYETI diyoruz."