"Demokratik Solcular olarak Referandum'da ‘HAYIR' diyeceğiz"

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Dr. Masum Türker 12 Eylül 2010 Pazar günü yapılacak olan Anayasa Referandumu'nda neden 'Hayır' diyeceklerini anlatmak üzere Trakya gezisine çıktı.


HABER MERKEZİ
 İlk olarak Edirne’ye ziyaret ederek burada parti teşkilatlarını bilgilendiren Türker, 21 Temmuz 2010 Çarşamba günü saat 13.00’da Kırklareli’ne geldi.
DSP’liler tarafından karşılanan Genel Başkan Dr. Masum Türker Cumhuriyet Caddesi’nde parti binasına gidene kadar esnafı ve halkı selamladı. Parti binasında basın toplantısı düzenleyen DSP Genel Başkanı Dr. Türker Anayasa’nın değiştirilmesine neden “Hayır” diyeceklerini şu şekilde ifade etti:
“1 ay önce partimizin 8. Kurultayı’nı tamamladık. Hem kurultay nedeniyle bize destek veren Kırklareli örgütüne teşekkür etmek, hem de referandumla ilgili burada köyden başlayarak bu konudaki görüşümüzü paylaşmak, halkı aydınlatmak üzere yola çıkmış bulunuyoruz. Referandum da biz “Hayır” oyu vereceğiz. Bunun temel nedenlerini 2 grupta topluyoruz. Birincisi yapılmak istenen Anayasa değişikliği demokratik bir anlayışla hazırlanmadığı ve iyi eleştirimden geçmediği için diktatörlüğü çağrıştıran bir yapıyı getirmektedir. Bu yapı Anayasa değişikliğinde, Anayasa Mahkemesi ile hakim savcılar yüksek kurulunun yapısında yapılmak istenen değişiklikten kaynaklanıyor. Adeta yargı siyasallaştırılıyor, siyasetin emrine sokuluyor. İlk kez bir ülkede demokrasinin temel güçlerinden birisi olan yargı siyasal bir şekilde oylanıyor. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmaz. Çünkü yargı erki siyaseti dengeleyen ve bağımsız davrandığı sürece de bir ülkedeki yaşamı teminat altına alan güçtür. Ama maalesef AKP iktidarı öteden beri Anayasa Mahkemesi’ne aykırı kanununlar çıkartmak istiyor. Bir ülkede kanunlar Anayasa Mahkemesi’ne ait Anayasa’ya aykırıysa ve mahkeme tarafından iptal ediliyorsa, demek ki çıkartılmak istenen kanunlar güçlülerin egemenlerin hakkını koruyor güçsüzlerin ve zayıf olanların üstüne baskı unsuru oluşturuyor. AKP’nin talebi güçsüzlerin ve zayıf olanların korunmasını sağlayan bu Anayasa’yı değiştirmektir. Bizde bu nedenle Anayasaya hayır diyoruz. Bu Anayasa’nın şuanda Evren Paşa’nın Anayasa’nın anlayışından farkı yok değişikliklerin. Geçmişte bizde değişiklik yaptık ama parlamento da temsil eden en ufak partinin bile görüşünü alarak, mutabakat sağlanarak ve iptaline neden olmayacak bir şekilde azınlıkta olan zayıf olanlarında hakkını koruyarak değiştirdik. Maalesef Başbakan bu Anayasa meselesini de sömürmeye başlamıştır.
* “Başbakan duygu sömürüsü yapıyor”
Dün yaptığı açıklamada okuduğu mektuplarla ağlıyor. Öncelikle ona sormak istiyorum o mevcut Anayasaya kendisi ve parti mensupları onay vermiştir. O tarihte bu anayasayı hazırlayanlar gereksiz idama neden oldular. Diktatördür diye hiçbir çıkışları olmadı. O tarihte tek çıkış bizim Genel Başkanımız rahmetli Bülent Ecevit tarafından oldu. O da hemen Güvenlik Konseyi tarafından, Evren’in adamları tarafından bilindiği gibi teklif edildi, hapishaneye girdi. O bakımdan biz Başbakan’ın bu ağlamaları samimi bulmuyoruz. Ağlayacaksa 1970’lerin başında 12 Mart sonrası idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına niye ağlamıyor. Demek ki bu Anayasa’da o tarihte yaşı büyütülen için biz o kadar söyledik, o kadar konuşmalar yaptık, idamı kaldırırken de bunu konuştuk. Şimdi idam taraftarı da gözüküyor zaman zaman. Bu da duygu sömürüsü yaptığını ortaya koyuyor. Bu nedenle halkı Tayyip Erdoğan’ın bu şekilde duygu sömürüsü yaparak Anayasa’ya talep ettiği desteğin verilmemesini, hayır oy verilmesini istiyoruz.
* “Anayasa gerçekleşirse diktatörler camilere giren sayısı sınırlayabilirler”
Aslında hayır oy vermek aynı zamanda AKP’nin de bu güne kadar işsizliğin artmasına, insanların yoksullaşmasına ve özellikle üretimin durmasına neden olan sosyal olarak insanların  emeklilik yaşını uzatan emeklilik haklarını kısıtlayan, emeklil4ere şuanda gerekli zammı vermeyen ve piyasaya, memura, esnafa vermek yerine yalnız faiz elde edenlere büyük kapitale verdiği desteği de kabul etmediğimiz göstermektir. Biz şuana kadar gezdiğimiz her yerde çoğunluk insanların “Hayır” dediğini görüyoruz. Bizi yeter ki bu AKP’den kurtarın diyorlar. Kurtulmak için de AKP’nin güç kaybına da uğradığı ortaya konması gerekiyor. Biz burada bulunan Demokratik Solcular hepimiz Anayasa’ya “Hayır” diyoruz. Ama Anayasa’ya asıl “Hayır” demesi gerekenler AKP’ye destek verenlerdir. Onlara da bir şey hatırlatmak istiyoruz. Bu Anayasa gerçekleşirse Diktatörlük Rejimi’nin yolunu açar. Diktatörlük rejiminin geldiği yerde anayasaya destek verenlerin bile yarın öbür gün diktatörler camilere giren sayısını sınırlayabilirler. Diktatörlerin yaşadığı bütün ülkelerde gördük. Biraz kendi değerlerinin de tam tersine değerleneceğini dikkate almalarını ve bu Anayasa’nın bu şekliyle değişiklik önerisinin geçmemesi gerekir.
* “O maddeler tavşanı yakalatan havuç gibidir”
Bazı maddeleri anlatan öven kitapçıklar hazırlıyor AKP bu da toplumla alay etmek gibidir. Çünkü iki tane antidemokratik madde geçtiği zaman bütün diğer maddeleri her zaman değiştirebilir. Çünkü artık o maddelerin değişmezlik olgusu ortadan kalkar. O maddelere biz tavşanı yakalamak için kullanılan havuç gibi bakıyoruz. Havuç gösteriyorlar ama havucun esas gözükmeyen kısmı bu iki maddedir. Bu nedenle hayır diyoruz. AKP bu arada bizden sıfır olarak bitmiş olarak devir aldığı terörü maalesef yönetememiştir ve bu gün terör azmıştır. Geçen gün 6 asker 1 Subay olmak üzere 7 şehit olmuştur. Bu konuda bizi ziyaret ettiği Başbakana da önerilerde bulunduk. Bu önerilerimizle biz aslında terörün sona erdirileceğinin yollarını da gösterdik. Ama AKP hala kendi bildiğini okuyor. Neyse ki bizimle görüştüler de biz kamuoyuyla bir özel birlik kuracaklarını paylaştık ve o özel birliğinde şuanda kamuoyu Silahlı Kuvvetlere bağlı olması yününde gelişmeye başladı. Aslında bizle görüşmeseydi bu güç ya İçişleri Bakanlığı’na yada başka bir Müsteşarlığa bağlı olacaktı. Bunlar Türkiye için tehlikelidir. Önümüzdeki yıllarda burada yetişecek olan insanlar 5-6 yıl sonra emekli olduğunda gelir, şehirler içinde çeteler kurarlar hepimiz biliyoruz Türkiye’de bu şekilde mafyalar oluşmuştu bir zamanlar senet ve tahsilat yapan özellikle mafyaların yeniden oluşmasına neden olur. JİTEM’e benzemesin, Amerika’daki Vietnam’a benzemesin. Biz bu konuda Anayasa’nın bu 45 günlük kamuoyuna tanıtılması ve propagandası sonrasında ‘HAYIR’ oylarının ‘EVET’ oylarından da fazla olacağını tahmin ediyoruz” dedi.
* “Kırklareli çiftçisinin sorununu TBMM’ye taşıyacağız”
DSP Genel Başkanı Dr. Masum Türker, parti binasında yaptığı basın toplantısının ardından Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) ile Kırklareli Ziraat Odası’nı ziyaret etti.  Oda Başkanları tarafından yağan yağmurlar sonucu tarlada çimlenen buğdayın TMO tarafından satın alınmadığı şikayeti Genel Başkan Türker’e iletildi.
Genel Başkan Dr. Türker, hemen Genel Sekreteri’ni arayarak Kırklareli çiftçisinin bu skorunu ile ilgili olarak bir soru önergesinin hazırlanarak bugün yapılacak olan TBMM Genel Kurulu’nda gündeme alınması için çalışmaların başlatılması talimatını verdi. (s)