"Domuz Gribi Aşısından Korkmayın"

* Eğitim seminerlerini aralıksız sürdüren Marmara Belediyeler Birliği'nde, belediyelerin Sağlık İşleri personeline yönelik 'Domuz Gribi, Aşılar ve Korunma Yolları' başlığıyla bilgilendirme semineri düzenlendi. Konuşmacılar Prof. Dr. Neşe Saltoğlu ve Doç. Dr. Önder Ergönül, domuz gribi aşısından korkulmaması gerektiğini belirtti.



HABER MERKEZİ
İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Saltoğlu ve  MÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Ergönül, Marmara Belediyeler Birliği’nde “Domuz Gribi, Aşılar ve Korunma Yolları” konulu seminer verdi. Etkinliğin ilk bölümünde konuşan Prof. Saltoğlu, sadece enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının domuz gribi konusunda yorum yapması gerektiğini belirtirken, “Çeşitli branşlardaki hekim arkadaşlarımız, hatta hocalarımız bile enfeksiyon hastalıkları konusunda uzman olmadıkları halde konuşuyorlar ve halkımızı yanlış yönlendiriyorlar. Lütfen her konunun uzmanı olan insanlar konuşsun” dedi.
* “Hastalık 2 metreden bulaşabiliyor”
Prof. Dr. Neşe Saltoğlu, Türkiye’de ve dünyada grip salgınları hakkında detaylı bilgiler verirken, şu açıklamalarda bulundu; “Gripten yılda 500.000 kişi zaten ölüyor. Mevsimsel grip, genelde yaşlıları öldürür. Domuz gribinin özelliği ve tehlikesi, 25-45 yaş arasındakileri de öldürmesi. Türkiye’de 18 Kasım itibariyle 73 ölüm gerçekleşti. Sigara içenler, astım, obezite, kalp hastalığı olanlar, zatürre olanlar daha çok etkileniyor. Domuz gribinde korkulan senaryo şudur; Kuş gribi domuz gribine göre çok daha tehlikeliydi ama insandan insana bulaşmıyordu. Domuz gribi ise insandan insana bulaşan tehlikeli bir hastalık olduğu ve yayılım hızı yüksek olduğu için tehlike düzeyi çok daha fazla artmaktadır. Hapşırmak ve konuşurken tükürük çıkarmak süratiyle hastalık 2 metreden bile bulaşabiliyor.”
* “Sevgimizi sözlerle ifade edelim”
“Bu dönem tokalaşmaktan, öpüşmekten ve kucaklaşmaktan uzak durarak, sevgimizi sözlerle ifade edelim. Hastalığın kuluçka süresi 1-4 gün arasındadır. Bu dönem en üst düzey bulaştırma özelliğine sahip olduğundan bu süreçte evden çıkılmamalı. Hastalığın en önemli belirtisi %93 oranla aniden yükselen ateş ve devamında kuru öksürüğe çevirmesidir. Zatürre hastaları büyük tehdit altındadır. Korunma amacıyla gereksiz yere hastaneye gelenler de büyük risk alıyorlar ve gribe yakalanma riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. Ciddi hiçbir belirtisi olmadığı halde enfeksiyon bölümünde sıra bekleyerek doktorları gereksiz yere meşgul edenler, diğer hastalar sırada beklerken onlardan domuz gribi virüsü kapabilirler. Boş yere hastaneye gelenler, bu olasılığı da göz ardı etmesinler.”
* “Aşı ile ilgili anlamsız bir korku var”
“Eller sürekli yıkanmalıdır ve el yıkamak bu hastalıktan en önemli korunma yöntemidir. El yıkama işlemi en az 20 saniye sürmelidir ve parmak araları ile birlikte yıkanmalıdır. Aşıyla ilgili sağlık bakanlığı tarafından 70’e yakın test yapıldı. Dünya sağlık örgütü onay verdi. Aşı ile ilgili anlamsız bir korku var, aşı olmaktan çekinmeyin.  Aşının içerisinde tehlikeli olduğu öne sürülen adjuvant isimli madde, tetanos ve hepatit B aşılarında zaten kullanılan bir madde. Domuz gribi aşısında korkulan durum, Guillain Barre sendromudur ve bu olasılık,  milyonda bir ihtimaldir. ‘Türkiye kobay olarak kullanılıyor’ gibi iddialar ve ‘aşının içerisindeki bazı maddeler ilk Türkiye’de deneniyor’ gibi anlamsız iddialar var. Biz bu iddialara gülüp geçiyoruz. Çünkü aynı aşıları tüm dünyanın kullandığını biliyoruz.”
* “Grip Aşısı olunacağına, H1N1 aşısı olunmalı”
Etkinliğin ikinci bölümünde konuşan MÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Ergönül ise, korunma yolları hakkında detaylı bilgi verdiği sunumunda, şu hususlara değindi;  “Okulların kapatılıp dezenfekte yapılması doğru değil. Rutin olarak günde bir kez yapılan temizlik ikiye çıkarılsa yeterlidir. Okulların havalandırılması da hijyen kadar önemli bir durum. Normal grip ile soğuk algınlığı hiçbir zaman karıştırılmamalıdır. Aşı konusunda gereksiz korkular var. Mesela Çin’de 13 Milyon kişi aşı oldu 2 kişi öldü. Bu kadar risk çok normal. Domuz gribinin çok gündemde olması dolayısıyla, mevsimsel grip aşısına da yoğun rağbet var. Normal grip aşısı olunacağına H1N1 aşısı olmak daha mantıklı. Ayrıca şu husus da göz ardı edilmemeli ki; bu aşı ücretsiz değil de eczanelerde para karşılığı satılıyor olsaydı, şu anda eczanelerde aşı bulma şansımız olmayacaktı.
* “Domuz Gribi’nin nasıl bir seyir izleyeceği bilinmiyor”
Domuz gribi hastalığının Aralık, Ocak ve Şubat’ta nasıl bir seyir izleyeceği belli değil. Önümüzdeki aylarda okullar, sinemalar, tiyatrolar kapatılabilir. Bugünlerde domuz gribi hastalığıyla ilgili olarak, ‘hızlı tanı’ aletleri konuşuluyor. Ancak bu aletler kesin sonuç vermiyor. Sonuç negatif çıktığı halde pozitif olabiliyor. Profesör Neşe hocamız gibi, ben de domuz gribi konusunda bilgisi olmayan insanların ekranlarda boy göstermesinden rahatsızım. Domuz gribi konusunun reyting yaptığı için, konuyu bilenler de bilmeyenler de TV’lerde boy gösteriyor. Öyle anlamsız bilgiler, öyle boş konuşmalar yapılıyor ki, biz enfeksiyon hastalıkları uzmanları bile şaşırıyoruz. Halkımız her söylenene inanmasın; aşı olmaktan hiç kimse çekinmesin. Biz konunun gerçek anlamda uzmanı olanlar, kendimiz, ailemiz, çocuklarımız dâhil aşılarımızı yaptırdık. Gerek Sağlık Bakanlığı’nın gerekse Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün bu aşıya onay verdiği unutulmasın.”
Etkinliğin sonunda, belediyelerde görevli hekimlerin ve sağlık memurlarının sorularını yanıtlayan Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Neşe Saltoğlu ve Doç. Dr. Önder Ergönül, konuya gösterilen hassasiyetten ve belediyelerin eğitimine verilen önemden ötürü, Marmara Belediyeler Birliği yönetimine teşekkür ettiler. (s)