Dr. Cerit "Verem önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır"

5-11 Ocak 2015 tarihleri arasında ülkemizde "68. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası" nedeniyle yaptığı bilgilendirme toplantısında açıklama yapan Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit şunları kaydetti:

HABER MERKEZİ 5-11 Ocak 2015 tarihleri arasında ülkemizde "68. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası" nedeniyle yaptığı bilgilendirme toplantısında açıklama yapan Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit şunları kaydetti: “Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri verem mikrobu ile enfektedir. Bu İnsanların yüzde 10'unun yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali bulunmaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni hasta ortaya çıkmaktadır. Türkiye genelinde 2005-2006 yıllarında yaklaşık 21.000 tüberküloz vakası varken, 2013 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı 13.409’a düşmüştür. Ülkemizde yeni tespit edilen tüberküloz hasta sayısı her yıl yaklaşık %6-7 oranında azalmaktadır 2013 verilerine göre Kırklareli, Türkiye verem hastası sayısı sıklığına bakılarak beşinci sırada yer almaktadır. Verem hastalığının genel belirtileri arasında; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi ve çocuklarda kilo alamama bulunmaktadır. Akciğer tüberkülozunda; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı şikâyetleri görülebilmektedir. İki-üç haftadan uzun süren öksürüğün olması durumunda veremden şüphelenmek gerekir. Bu tür şikâyetleri olanların en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekmektedir. Verem tarama testi olan PPD Pazartesi Salı ve Cuma günleri; akciğer röntgen çekimi ise haftanın her günü Verem Biriminde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Verem mikrobu, hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırmaktadır. Tedavi görmeyen verem hastası ile birlikte aynı evde yaşamak, kalabalık, havalanması iyi olmayan ev koşulları, yoksulluk, kötü beslenme, HIV/AIDS hastalığı, şeker hastalığı, vücut direncini azaltan diğer hastalıklar, sigara içmek, ilaç ve Alkol bağımlılığı hastalık riskini artırır. Çocuklarımızı veremden korumanın en etkin ve kolay yolu doğumdan sonra 2. ayında verem (BCG) aşısı ile aşılamaktır. Toplumdaki tüm bireylerin bu konuda duyarlı olması, hastalık bulguları olan kişilerin teşhis için en kısa sürede Verem Birimi’ne başvurması, hastalık tespit edilenlerin de tedavilerini hekim tarafından önerilen şekilde eksiksiz olarak tamamlamaları çok önemlidir. Tüberküloz hastalığında tedavinin garantisi 2006 yılından beri Sağlık Bakanlığı tarafında kabul edilen “Doğrudan Gözetimli Tedavidir”. Hastanın ilaçları içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içilmesinin sağlanması en uygun yoldur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerdiği bu stratejiye Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) denilir. Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar ücretsiz olarak Verem Biriminden verilmektedir. İlaçların düzenli içilmesi, periyodik muayene ve takiplerin yapılması kişinin, yakın çevresinin ve toplumun sağlığı açısından oldukça önemlidir.” (Berkay Çamlı)