"Dünya Hekimleri, WHO ve UNICEF emzirmeyi öneriyor"

Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü AÇSAP Şube Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Dünya Hekimleri, WHO ve UNICEF'nin emzirmeyi önerdiği belirtilerek şunlar kaydedildi:

HABER MERKEZİ
Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü AÇSAP Şube Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Dünya Hekimleri, WHO ve UNICEF’nin emzirmeyi önerdiği belirtilerek şunlar kaydedildi:
“Emzirme son derecede sağlıklı ve doğal bir yöntemdir. Her memeli canlı gibi insanlar da yavrusunu doğumdan hemen sonra emzirmelidir. Dünya Hekimleri, WHO ve UNICEF emzirmeyi öneriyor.
Anne sütü ister prematüre, ister hasta doğmuş olsun, tüm yeni doğanlarda tercih edilmesi gereken beslenme şeklidir. Özellikle doğumdan sonra ilk 6 ayda bebekler, anne sütü haricinde hiç bir ek gıdaya gereksinim duymazlar.
Emzirme kadınlara özel bir durumdur ve anne ile bebek arasında güçlü bir duygusal bağ oluşmasını sağlar. Bu güven bağı çocukluk dönemine kadar devam eder.
Emzirme ile anne vücudundan "oksitosin" isimli hormon salgılanır. Bu hormon hem sütün memelerden dışarı atılmasından sorumludur hem de doğum sonrası rahmin toparlanmasını kolaylaştırır. Aynı zamanda annelik güdüsünün gelişmesine yardımcı olur ve anne ile bebek arasında güçlü bir bağ gelişmesini sağlar. Emzirme bebeğin duygusal gereksinimlerini karşılar.
Tüm bebekler kucaklanmayı ister. Çalışmalar kucakta tutulmayan prematüre bebeklerde ölüm riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Bir bebek için, kaç aylık olursa olsun emzirme esnasındaki pozisyonundan daha rahat bir duruş şekli yoktur. Bu bebeğin ruhsal gelişimi için son derece önemlidir. Anne sütü bebek için mükemmel bir besin maddesidir.
Anne sütü türe özgü bir salgıdır ve başka hiçbir besin maddesi anne sütünün bebeğe sağladığı yararları sağlayamaz.  Emzirmemek annede meme kanseri riskini arttırır. Yapılan çalışmalarda emzirmenin meme kanseri riskini azalttığı saptanmıştır. En az 24 ay emzirenlerde bu azalma % 25 oranında olmaktadır. Emzirmeye genç yaşlarda başlayanlarda bu azalma daha fazla olmaktadır. Anne sütü her zaman hazırdır. Bebekler her istediğinde emzirilmelidir. Özellikle yenidoğan döneminde uzun süren uykulardan (maksimum 3 saat) bebek uyandırılmalı ve emzirilmelidir.
Anne sütünün sindirilmesi daha kolaydır. Bebekler annelerinin sütünü diğer memeli hayvanların sütüne göre daha rahat sindirebilirler. Bunun muhtemel nedeni anne sütünün içerdiği türe özgü bir enzimdir. İnek sütünde daha fazla protein olmasına karşın sindirimi daha zordur ve bebekler bütün bu proteinleri kullanamazlar.
Anne sütü mekonyumun atılmasını kolaylaştırır.
Bebekler barsaklarında “mekonyum” adı verilen koyu kıvamlı yapışkan bir madde ile doğarlar. Anne sütü mekonyumun barsaklardan atılmasını kolaylaştırır. Emzirme sayesinde annenin doğum sonrası kilo vermesi kolaylaşır.Emziren anneler günde 500 kalori fazladan harcarlar. Bu da kilo vermeyi kolaylaştıran bir etkendir. Emzirme doğum sonrası kanamaları azaltır. Emzirme ile salgılanan oksitosin hormonu rahmin kasılmasını sağlarken açık olan kan damarlarının da kapanmasına yardımcı olur ve bu sayede doğum sonrası kanamalar azalır. Emzirme doğum sonrası annenin rahminin küçülmesini kolaylaştırır. Emzirmeyen annelerin rahimleri doğum öncesindeki boyutlarına asla dönemez. Her zaman eskisinden biraz daha büyük kalır.
Preterm süt özellikle erken doğan bebekler için tasarlanmıştır. Zamanından önce doğum yapan annelerin sütü, miadında doğum yapanlardan daha farklıdır. Bu dönemde süt "ağız" adı da verilen ilk süte yani "kolostruma" benzer ve erken doğan bebeğin sağlığı için gereklidir. Mikroplara karşı antikor ve protein deposu olan kolostrum bebeğin adeta bir “ilk Aşısı”dır.
Anne sütü bağışıklık ile ilgili maddeler içerir ve bebeğin bağışıklık sisteminin gelişimini kolaylaştırır. Mama ile beslenen bebeklerde tip 1 diabet riski artar. Yapılan çalışmalarda çocukluk döneminde fazla miktarda inek sütü içen kişilerde bu süte karşı antikorların yüksek olduğu ve bu durumun da insüline bağımlı diabet riskini arttırdığı bulunmuştur.
Emzirme “endometriozis” gelişimini, yumurtalık kanseri riskini, endometrium kanseri riskini azaltır.
Anne sütü bebekte kulak enfeksiyonları sıklığını, astım ve diğer alerjik hastalıkların görülme riskini ve sıklığını azaltır.
Anne sütü bebeği ishale, bakteriyel menenjite, solunum sistemi enfeksiyonlarına karşı korur. Anne sütü aşıların etkinliğini arttırır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, aşılardan sonra görülen bağışıklık cevabının daha güçlü olduğu saptanmıştır. Anne sütü daha iyi sosyal gelişim sağlar. Anne sütü ile beslenen bebeklerin psikomotor ve sosyal gelişimi mama ile beslenenlere göre belirgin derecede daha iyidir. Anne sütü her zaman uygun konsantrasyonda besin maddesi içerir. Anne sütü bebek için doğal bir sakinleştiricidir.
Anne sütünün içerdiği bazı kimyasal maddeler bebeğin daha kolay uykuya dalmasına yardımcı olur. Sinirli bebekler daha kolay sakinleşir. Emzirmek mama hazırlamaya göre kolaydır. Anne sütü çevre ile barışıktır. Emzirme, şişe, kutu, paket gibi atık maddeler içermediğinden çevre ile dosttur. Anne sütü ağrı kesicidir. Anne sütü içerisinde bulunan “endorfinler” bebek için doğal bir ağrı kesici görevi görür. Anne sütü her zaman temizdir. Emzirme bebeğin diş sağlığı için yararlıdır. Memeden emmek, biberondan emmeye göre bebeğin diş ve çene gelişimi için daha uygundur. Memeden emerken biberona göre 60 kat fazla enerji harcayan bebeğin çene kasları daha kuvvetli olur. Düzgün gelişen bir çenede çıkan dişler daha düzgün ve sağlıklı olur. Anne sütü alan bebeklerde "reflü" daha az görülür Emziren annelerin bebeklerinde mide içeriğinin yemek borusuna kaçması (reflü) daha kısa süreli ve daha az olur. Emzirme annenin kendine olan saygısını güçlendirir. Anne sütü her zaman uygun sıcaklıktadır. Anne sütü sentetik hormonlar içermez, tamamen doğaldır.” (s)