Edirne'de 2.Beyazıd külliyesi sağlık müzesi'den müzik sesleri yükselmeye başladı

Sultan II. Bayezid tarafından Edirne'de yaptırılan Sultan II. Bayezid Külliyesi Darüşşifası'ndan, kurulduğu günlerdeki gibi ney, ud, rebab ve bendir sesleri yükselmeye başladı.

Sultan II. Bayezid tarafından Edirne'de yaptırılan Sultan II. Bayezid Külliyesi Darüşşifası'ndan, kurulduğu günlerdeki gibi ney, ud, rebab ve bendir sesleri yükselmeye başladı.
     Hastaların, Osmanlı döneminde su ve müzik sesiyle tedavi edildiği darüşşifada, Türk Musikisi'ni Araştırma ve Tanıtma Grubu (TÜMATA) tarafından, zaman zaman verilen eğitimlerle hem o dönem yansıtılıyor, hem de tarih canlı tutuluyor.
     TÜMATA Grubu Başkanı Yrd. Doç. Rahmi Oruç Güvenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sultan II. Bayezid Darüşşifası'nda (Trakya Üniversitesi Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi) hem öğrencilerine eğitim verdiklerini, hem de Osmanlı'nın geçmişte sağlığa verdiği önemi tanıttıklarını söyledi.
     Musiki ve hareketle tedavi geleneğinin Türk kültürünün bir mirası olduğunu ifade eden Güvenç, musiki ve hareketle tedavi geleneğinin, çok önceleri Orta Asya'da Şamanlar döneminden beri süre geldiğini bildirdi.
     Akademik çalışmaları için gittiği İngiltere'de müzikle tedavi konusundaki bilgilerini artırdığını anlatan Güvenç, Türk musikisinin doğuşunu, gelişmesini, tedavi değerini, repertuvar ve enstrüman zenginliğini araştırmak ve tanıtmak amacıyla TÜMATA'yı kurduklarını belirtti.
    
     -TARİHİ KORİDORA AÇILMAK-
    
     Türkiye'nin pek çok yerinde TÜMATA'nın Türk musikisi alanında eğitimler verdiğini bildiren Güvenç, ''Türk musikisinin tarih ve coğrafya bakımından devamlılık ve bütünlük gösterdiği inancıyla Türk'ün bulunduğu her yerin musikisini detayıyla incelemek ve yaşatmak çabasındayız. Merkezimizde eğitim gören öğrencilerimize Türk musikisini tanıtmak ve öğretmek amacıyla çalışmalar yapıyoruz'' dedi.
     Musiki ve enstrüman eğitimlerini zaman zaman tarihi mekanlarda gerçekleştirdiklerini belirten Güvenç, II. Bayezid Sağlık Müzesi'ndeki eğitimlerin, öğrencileri açısından da çok yararlı olduğunu söyledi.
     Tarihte dünyaca ünlü şifahanede eğitim çalışması yapmalarının keyif ve gurur verici olduğunu vurgulayan Güvenç, ''Müzik terapinin kullanıldığı en önemli merkezlerden biri olan Edirne Şifahanesi, yüz elli yıl sonra belki de ilk defa bu tarz bir çalışmaya tanık oldu. 3 günlük eğitimimizle Almanya, Avusturya gibi yurt dışından ve yurt içinden öğrencilerimizle müzik terapi repertuvarı, saz eserleri, seyirler ve improvize icra üzerinde çalışmalar yaptık.
     Şifahanenin bahçesinde ve iç mekanında tarih yeniden canlandı. Eğitim çalışmalarımızı belirli aralıklarla Edirne şifahanesinde yeniden gerçekleştireceğiz. Sağlık konusunda bir yüz akı olan bir şaheserde eğitim vermek ve dönemin fotoğrafını canlandırmaktan çok gururluyuz'' diye konuştu.
aa