Edirne'nin azimli ve gayretli esnafı Arslanzade'den yetkililere serzeniş

Edirne'de ilklere imza atmış ve birçok alanda kendini duyurmayı başarmış Arslanzade'nin sahibi olan Arif Meriç geçtiğimiz günlerde İstanbul Tüytap' ta düzenlenen EMİTT fuarında Edirne tanıtımının zayıf kaldığını ve Edirne'nin güzelliklerinin yetersiz bir şekilde tanıtıldığını iddia etti.

Aydeniz Dereli

Edirne’de ilklere imza atmış ve birçok alanda kendini duyurmayı başarmış Arslanzade’nin sahibi olan Arif Meriç geçtiğimiz günlerde İstanbul Tüytap’ ta düzenlenen EMİTT fuarında Edirne tanıtımının zayıf kaldığını ve Edirne’nin güzelliklerinin yetersiz bir şekilde tanıtıldığını iddia etti. Bu konu ile ilgili Arif Meriç şunları söyledi.
“Edirne’mizin tanıtıma ihtiyacı vardır. Edirne zaten bir tarih kentidir. Öyle bir tarihimiz var ki, fakat biz Osmanlı’nın bize hediye ettiği bu cihannuma hediyeleri, bu altınları, bu zümrütleri kalkıp en güzel bir şekilde vitrine koyamıyoruz. Neden koyamıyoruz? Her sene EMİTT fuarı olur. Bu EMİTT fuarında Edirneli esnafa hiçbir Allah’ın kulu demez ki “Kardeşler, oda başkanları, Belediye Başkanı, arkadaşlar. Bir fuar vardır. Bu fuarda Edirne’mizi tanıtmak için sizleri davet ediyoruz”. Son zamanlarda Ticaret Odasından bir davetiye geldi. “Biz buraya giriyoruz, siz kendi ürünlerinizden bize verin, bir orada bunları tanıtacağız” diye. Bu ne aymazlık? Bu ne vurdumduymazlıktır? Ben buna kahroluyorum. Neden mi? Siz bir malı üreteceksiniz, malı meydana çıkaracaksınız. Başkasına vereceksiniz küçük küçük, onlar tanıtacak.
Yanlıştır bu. Üzüldüğüm nokta şu. Geçtiğimiz yıl 1 hafta biz bu fuarı didik didik gezdik. Neden Edirne’miz garip, neden turizmimiz gelişemiyor? Sebebi çok basit. Adam Uşak’tan gelmiş örneğin. Ne getirmiş biliyor musunuz? Uşak’ın tarhanasını getirmiş, bildiğimiz tarhana. Koymuş bir tane semaver, önünde kuyruk oluşmuş tarhanayı içmek için. Hiç bu insanlar Edirne’nin tarhanasını yemişler mi? Yemediler! ama biz yedirmesini bilmiyoruz ki. Yesinler bakalım nasılmış Edirne Tarhanası? Biz anlatmasını bilmiyoruz ki. Örneğin beni ne valilik ne turizm il müdürlüğü ne belediye kimse Arslanzade’yi davet etmedi. Diyoruz ya kriz var, diyoruz ya Edirne perişan. Neden perişan? Edirne’ye turist gelmiyor. Neden? 
Bir broşürle Edirne anlatılmaz. Ben bunu, Arslanzade’nin sahibi olarak bütün Dünya’ya ispatladım ve Kırkpınar’da 1 ton deva-i misk helvasını ücretsiz dağıttım. Neler kaçırdık? Neler kazandık? İnanınız ki neler kazandık biliyor musunuz? Belçika, Almanya, başka ülkelerden de bir sürü televizyon kanalları geldiler bizim orada bu helvamızla ilgili röportaj yapıp Dünya’ya duyurdular. Bunu, bu cansiperhane, canhırışhane bir şekilde bu fakir Arslanzade’den başka kimse yapmadı. Yav kardeşim, sizin gözünüz görmüyor mu, kulağınız işitmiyor mu? Burada bir cevherimiz var. Bunu ben ben diye söylemiyorum. Bunu bir Edirne’nin haykırışı olarak söylüyorum. Biz davet edilmedik. Protokole gidip iki alkışlayıp, Edirne’ye böyle turist gelmez. Ne olması gerekir?
Ben oraya giderim kazanlarımı koyarım, ürünlerimi götürürüm, oradaki insanlara televizyonculara, binlerce basın mensubuna tanıtırım. Ama siz ne yapıyorsunuz? Bir broşür vererek anlatmak istiyorsunuz. Broşürle bu iş olmaz. İnsanların bunu birebir görmeleri lazım, broşürleri aldıktan sonra birçok kişi atıyor. Ben bir Edirne esnafı olarak yaram o kadar derin ki, bu yarama merhem olacak adamları arıyorum, yok. Üzüntüyle söylüyorum, ben oraya götürsem deva-i misk helvamı, Osmanlı’dan gelen hakikati anlatsam, anlatırken de yedirsem, insanlar yerken de kartımı versem ne olur size soruyorum? Hizmet öyle olmaz, böyle olur.
Söylüyoruz, siz Edirne’nin neyini anlatacaksınız. Dünya’nın 8. harikası olan muhteşem Selimiye’miz burada. Selimiye’nin, Beyazıt Külliyesi’nin bir maketi yapılır, Tunca, Meriç’i, Pehlivanları da maketlenir. Kişinin standımıza girdiği zaman Edirne’yi görüp o şekilde çarpılması lazım, çevrelerine de anlatması lazım sonra. Anlatmak istediğim şu. Edirne diyorlar ki peynir memleketidir, tava ciğeriyle meşhurdur. Fuarda hani peynircin ile ciğercin? Yok.
Edirne’nin elindeki değerler Dünya’nın hiçbir yerinde yok.
Keşan geçen sene gözümle gördüm peynir helvası yapmış küçük küçük dağıtıyor. Geçen yıl ben de ürünlerimi fuarda parasız dağıttım.
Sevgili Edirne Valimiz turizm kökenli, şuna eminim ki, Valimizin, bu odaların ve Turizm Müdürlerinin bizleri çağırmadığından haberi yoktur belki de. Ben haykırıyorum, Sayın Vali’m beni huzuruna çağırsın, sorsun ispat edeyim” dedi.