Edirne'nin kalkınması için Saadet Partisi'nden Kalkınma Modeli önerisi

Saadet Partisi (SP) Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran, Edirne için gelir veistihdam sağlayıcı projelerin yapılması ve uygulamaya konması gerektiğini söyledi.

HABER MERKEZİ
Saadet Partisi (SP) Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran, Edirne için gelir veistihdam sağlayıcı projelerin yapılması ve uygulamaya konması gerektiğini söyledi.
“Ramazan ve Bayram süresince Edirne’ye gelen binlerce misafirden daha fazla istifade etmek, kalış sürelerini arttırmak ve hatta tüm yıla yaymak mümkündür” diyen Demirkıran açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Havaya, suya, toprağa kirlilik getireceği korkusuyla sanayi tesisi istemiyoruz.  Bu durumda yeni alanlar geliştirmek zorundayız. Dünyadaki pek çok şehir, tarihi ve turistik zenginlikleri sayesinde ekonomik hayatını sürdürüyor. Edirne tarihi eserlerin çokluğu bakımından en zengin şehirlerden biridir. Ayrıca iki ülkeye komşu olduğu gibi Dünyanın en büyük şehirlerinden İstanbul’a 2 saat mesafededir. İstanbul’un kalabalığından, karmaşasından, gürültüsünden kurtulmak, tarihinin, medeniyetinin mükemmel örneklerini ziyaret etmek için gidilecek en güzel yerdir.
Lalapaşa, Keşan ve Enez ilçelerimiz başta olmak üzere yüksek bölgelerimizde yaz turizm alanları düşünülmelidir. Deniz turizmine alternatif tatil köyleri kurulabilir. Mevcut bazı köylerimiz işletme mantığı ile hizmet ve turizm sektörüne kazandırılabilir. Hobi bahçeleri, hatta devre mülk hobi bahçeleri projesi düşünülebilir. Günümüz çalışma hayatı ve stresi insanların ruh ve beden sağlığını tehdit ediyor. Dünyanın pek çok yerinde stresli iş ortamlarında çalışan kişiler bağ-bahçe işlerinde çalışmak için para ödedikleri organizasyonlara katılıyorlar.
Doğal hayatın özlemini çeken insanlara çiftliklerde sağlıklı natürel gıdalar ve spor imkânı çok çekici gelecektir. Düşünün Karaağaç’ ta bir pansiyonda veya oluşturulan çiftlikte kalıyorsunuz. Kümesten aldığınız köy yumurtası,  GDO’lu mısır yememiş ineğin taze sütü, kovandan sizin çıkardığınız tabii bal, yerli tohumlu domates, biber ve yeşillikle kahvaltı ediyorsunuz. Mevsimine göre katkısız yapılan konserveler, tarhana çorbası, et ve süt ürünleri kime çekici gelmez ki.  Sonra bakımlı (!) söğütlük bölgesinde yürüyüş, koşu yapıyorsunuz. Edirne’nin tarihi ve turistik yerlerini geziyorsunuz. Atalarımızın nasıl bir medeniyet kurduklarını, nasıl büyük bir millet olduğumuzu görüyorsunuz.  Ve çocuklarınıza bizzat görerek eğitim metoduyla, örnekleriyle anlatıyoruz. Kendine güven duymasını temin edecek muhteşem eserleriziyaret ediyoruz. Tarihini, inancını bilmesi ve yaşaması halinde yeniden dünyanın lider ülkesi olmanın mümkün olduğunu söylüyorsunuz.  Evet. Edirne bir okuldur, tarihi anlama ve şuurlanma merkezidir. Bu ve benzer gelir ve istihdam arttırıcı tekliflerin şehrimizin yetkilileri ve görevlileri tarafından değerlendirilmesinin faydalı olacağına inanıyoruz.” (Savaş Eskici)