Edirne, Türkiye'deki en kirli havaya sahip iller arasında

Türkiye İstatistik Kurumu'nun geçtiğimiz yılki ekim ayı verilerine göre Türkiye genelinde en yüksek kükürdioksit oranı ortalamasının Kayseri'den sonra Edirne'de gerçekleşmesi sonucunda Edirne'deki sivil toplum kuruluşları bu yöndeki çözüm önerilerini ortaya koymaya başladı.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun geçtiğimiz yılki ekim ayı verilerine göre Türkiye genelinde en yüksek kükürdioksit oranı ortalamasının Kayseri'den sonra Edirne'de gerçekleşmesi sonucunda Edirne'deki sivil toplum kuruluşları bu yöndeki çözüm önerilerini ortaya koymaya başladı.
     Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası Edirne Şube Başkanı makine mühendisi Cumhur Pekdemir, hava kirliliğinin canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verdiğini söyledi.
     Pekdemir, Türkiye'de özellikle ısınma amaçlı düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması ve yanlış yakma tekniklerinin uygulanması nedeniyle hava kirliliğinin olduğunu belirterek, çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
     ''Merkezi ısıtma sistemlerinin özendirilmesi ve bu sistemlerin bacalarına filtre konulması yönünde yaptırımlar uygulanması gerekmektedir. Evlerde kullanılan kalitesiz kömür yerine kükürt oranı düşük, kalori değeri yüksek kaliteli ve analiz raporlu kömür kullanılması yönünde yapılan çalışmalar artırılmalıdır. Yılda bir kere ve sezon sonunda yapıldığı gözlemlenen baca temizliği, kış sezonu ortasında da yapılarak sistemdeki yanma iyileştirilebilir.
     Bu sayede tam yanma sağlanarak ortama daha az emisyon verilir, ateşçilerin kazan içerisindeki alev duman borularını temizleme periyotlarını 2-3 günde bire kadar düşürmeleri de daha az yakıt ile ısınmayı sağlayıcı önemli bir etmen olacaktır. Kazan daireleri havalandırmaları mutlaka aspiratör sistemleriyle yapılmalı, yanmanın olduğu kazan dairelerine mutlaka temiz hava sirkülasyonu olmalıdır.''
    
     -''DOĞAL GAZ HAVA KİRLİLİĞİNİ AZALTIR''
    
     Edirne'de bir doğal gaz yapılanmasının olduğunu bildiren Pekdemir, doğal gazın hava kirliliğinin önlenmesinde iyi bir adım olacağını belirtti.
     Doğal gazın hava kirliliğini önlemesinin yanında doğru, verimli kullanılması gereken bir yakıt olduğunun ifade eden Pekdemir, ''Doğal gaz kullanımı hava kirliliğini azaltır. Doğal gazın doğru ve verimli kullanımı yönünde hassas olunmalı. Doğal gazın kullanımında oda görüşümüz merkezi ısıtma sistemi olarak yapılanması yönündedir. Merkezi sistem, mevcut yapılarda en az enerji ya da yakıt ile en yüksek verimi olacağımız bir sistemdir'' diye konuştu.
    
     -AVRUPA'DAKİ DURUM-
    
     Avrupa Çevre Ajansı verilerine göre, Avrupa'da pek çok hava kirleticisinin emisyonları 1990'dan beri önemli oranda düşerek, bölgede hava kalitesinin iyileşme yoluna gittiğini anlatan Pekdemir, şöyle devam etti:
     ''Avrupa'da pek çok hava kirleticisinin emisyonlarının düşüşe geçmesine rağmen 1997'den beri havadaki parçacıklı madde ve ozon konsantrasyonları, emisyonlardaki düşüşe rağmen önemli bir iyileşme göstermemiştir. Hava kirliliğinin azaltılması ihtiyacı hala Avrupa'da da önemini korumaktadır.''
     Temiz çevrede yaşamanın anayasal bir hak olduğunu hatırlatan Pekdemir, ''İnsanoğlunun yaşamını sürdürmesi her ülke tarafından güvence altına alınmıştır. Ülkemiz Anayasasında da bu güvence 56'ncı maddede (Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir) şeklinde ifade edilmiştir. Bu yüzden çocuklarımıza sağlıklı ve yaşanabilir bir çevre bırakabilmek için tüm kurumların ve tüm bireylerin üzerlerine düşen görevleri eksiksiz şekilde yerine getirmeli'' dedi.
aa