"Eve kapanma pazara çık" demek milyonlarca yurttaşımızla, alay etmekten başka birşey değildir"

'Eve kapanma pazara çık' demek milyonlarca yurttaşımızla, alay etmekten başka birşey değildir'

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Il Temsilcisi Göksal Çidem, bazı sendika ve sivil toplum örgütlerinin kısa bir önce başlattıkları "kriz varsa çare de var" "eve kapanma pazara çık" kampanyasını eleştirdi. Çidem açıklamasında; sayıları milyonlarla ifade edilen büyük kitleler açlık sınırının altında yaşarken, bazı sendikaların "eve kapanma pazara çık" gibi bir kampanyaya öncülük etmelerini “iktidara şirinlik yapmaktan başka bir şey değildir” şeklinde tanımladı.

Çidem açıklamasında şunları kaydetti;

“Bazı sendika ve sivil toplum örgütlerinin "kriz varsa çare de var" "eve kapanma pazara çık" kampanyası başlatmalarını, krizi yönetemeyen iktidara demokratik baskı yapması gereken sendika ve sivil toplum kuruluşlarının gönüllü payandalığa soyunmalarını manidar buluyoruz.

Kampanyada yer alan bazı sendikaların her ay yayımladıkları açlık ve yoksulluk araştırmaları kampanya ile çelişmektedir. Asgari ücret 527 TL, En düşük Bağ-Kur emekli aylığı 480 TL, En düşük Işçi emekli aylığı 628 TL, en düşük memur emekli aylığı 757 TL, Eşi çalışmayan iki çocuklu 13'üncü derecenin 3'üncü kademesindeki bir memurun asgari geçim indirimi dahil maaşı 1167 TL dir. Buna karşılık açlık sınırını 1073 Lira, yoksulluk sınırını 2700 lira olarak gösteren bir konfederasyonun memur, işçi ve emeklileri pazara çıkmaya davet etmesi iktidar dalkavukluğunun ta kendisidir.

Sayıları milyonlarla ifade edilen büyük kitleler açlık sınırının altında yaşarken Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının, yerel yönetimlerin ve hayırsever kişilerin yardımlarıyla yaşamını sürdürürken emek örgütü olduğunu iddia eden bazı sendikaların patronların arasında yer alarak "eve kapanma pazara çık" gibi hayali bir kampanyaya öncülük etmeleri iktidara şirinlik yapmaktan başka bir şey değildir.”

Çidem, "eve kapanma pazara çık" denmesinin milyonlarca yurttaşımızla alay etmekten başka birşey olmadığını kaydederek, açıklamasına şöyle devam etti;

“Eylül 2008'den bu yana krizi hafife alan, krizi fırsata döndürme hayaliyle avunan "kriz teğet geçti" sözleriyle toplumla alay eden iktidarı acil önlemler alma konusunda demokratik baskı grubu oluşturması gereken örgütlerin, krizi yönetemeyen iktidara gönüllü payandalığa soyunmaları doğru olmamıştır.

Işsizlik rakamlarının rekora doymadığı, ihracat rakamlarının hızla irtifa kaybettiği, GSMH'nın sıfırın altına indiği, üretimin ve kapasite kullanımının düştüğü bir ekonomide, satın alma gücünü kaybetmiş milyonlara "eve kapanma pazara çık" demek milyonlarca yurttaşımızla alay etmekten başka birşey değildir. Bu kampanyayı yürütenlerin 'tuzu kuru' olabilir, topluma 'sırça köşklerden' 'fildişi kulelerden' bakıyor olabilirler.  Bu örgütleri bir dakikalığına; milyonlarca işsizin, asgari ücretlinin, kayıt dışı çalışanın, emekli dul ve yetimin, işçi ve memurun geçim sıkıntısı içerisinde kıvranışlarını ve inleyişlerini anlamak için empati yapmaya davet ediyoruz.

Ekonomik kriz ile ilgili Hükümetin çelişkili açıklamaları bırakıp, gerçekleri toplumla paylaşmasını bekliyoruz. Finans krizi olarak başlayan küresel ekonomik kriz, üretim ve talep krizine dönüşmüştür. Talep canlandırılmadan üretim arttırılamaz ve ekonominin çarkı              döndürülemez.”