Göksel Baktagir'den gazetemize ziyaret

'Filizlendiğim şehirde ilk konserimi vermek heyecan verici'

   Dünyaca Ünlü Kırklarelili Kanun Virtüözü Göksel Baktagir, “Furtuna” Grubu üyesi diğer arkadaşı yine ünlü müzisyen Keman Virtüözü Kırklarelili Nedim Nalbantoğlu’yla Pazar gecesi verdiği konser öncesinde gazetemizi ziyaret etti. Göksel Baktagir ile gazetemize özel bir röportaj gerçekleştirdik. Röportaj: Merve Cankurt Kanun Virtüözü, Kırklarelili Merhum Muzaffer Baktagir’in oğlu; Dünyaca ünlü Kanun Virtüözü ve Bestekâr Göksel Baktagir; Pazar gecesi Kırklareli’nde bir konser verdi. Baktagir, kendisinin ve Kırklarelili ünlü Keman Virtüözü Nedim Nalbantoğlu’nun da içinde bulunduğu “Furtuna” Grubu üyeleriyle verdiği konser öncesinde gazetemizi ziyaret etti ve kendisine ait özel anılarını bizimle paylaştı. Göksel Baktagir, 14 yaşında müzik ile ilgilenmeye başlamış; esasında babası Merhum Muzaffer Baktagir vesilesiyle müzik içinde doğup büyümüş Kırklareli’nden çıkmış Dünyaca ünlü bir isim. Göksel Baktagir; babasının, kendisinin ilk hocası olduğunu söylüyor ve babası Merhum Baktagir’in yaşadığı zamanlarda ve kendisinin çocukluk yıllarında ustaca Kanun çalabilen tek kişi olduğunu belirtiyor. “Kırklareli, filizlendiğim şehir” diyor Göksel Baktagir. Kendisinin müzikle ilgilenmesinin, Kanun çalmasının en büyük etkeni olarak “Rumeli kökenli olmasını” gösteren Baktagir, “Rumeli’den bize miras kalan, köklerimizde olan müzikleri, sanatımızı öğrenmek üzere bu yola koyuldum” diyor. Musiki Cemiyetlerinin kendisine çok önemli katkıları olduğunu belirten Kanun Virtüözü Göksel Baktagir; çok kısa bir süre içerisinde müziğin, hayatı haline geldiğini ifade ediyor. Çok önemli Üstatlardan dersler aldığını söyleyen Baktagir; babasının bir çok enstrümanı icra ettiğini belirterek “Kanuna yönelmemde en büyük katkı babama ait, Bugün Kanunî Göksel Baktagir varsa, babamın sayesinde var” diyor. Bugüne kadar 250 civarında saz eseri besteleyen Göksel Baktagir’in yaptığı çalışmalar ülkemizi aşarak Dünya’da da yankı buldu. Dünya’nın birçok yerinde konser veren Göksel Baktagir’in eserleri Kuveytli bir öğrencinin doktora tezine konu olmuş. “Bir enstrüman bir insan ömrü, bir ayna” diyen Ünlü Kanunî Baktagir, Kanun’un çok büyülü bir enstrüman olduğunu söylüyor ve babasından 6 ders aldığını, Kanun’u iyi icra edebilmek için her şeyin kendisine hoca olduğunu söylüyor. Kırklareli’nde ilk konserini Pazar gecesi veren Göksel Baktagir, konser öncesi gerçekleştirdiğimiz söyleşide duygu ve bir o kadar da heyecanlıydı. Sohbetimiz esnasında Nedim Nalbantoğlu’ndan da söz eden Baktagir, Nalbantoğlu ile beraber doğup büyüdükleirni, doğumlarının dahi 1 hafta ara ile gerçekleştirdiğini söylüyor.  Nedim Nalbantoğlu ile babalarının da dost olduğunu söyleyen Baktagir; “Babalarımızın bize açtığı yoldan yürümeye çalışıyoruz. Ben konservatuar eğitimimi Türk Muziği yönünde, Nedim ise Batı Müziği yönünde aldı.” dyor.Göksel Baktagir, Dünya çapında; Kanun enstrümanının bir ilki gerçekleştirerek “Sol el tekniğini” geliştirmiş. Esasında solak olan ve sol eli ile de Kanunun çalınabileceğini ispatlayan Baktagir için “Kanun’un kullanılmayan sol bölümünü kullanıma açtı” deniliyor ve bu durum Dünyada Kanun Virtüözleri ve müzik dünyasında büyük yankı uyandırıyor. Gelin, biraz da Göksel Baktagir2i kendi ağzından dinleyelim;“Krklareli’nde konser vermenin benim için çok ayrı bir şey oluğunu belirtmek isterim. Kırklareli’nde doğup büyüdükten sonra dünyanın birçok ülkesinde konser verdim ama burada konser vermenin heyecanı benim için çok başka olacak. Benim burada konser vermeme vesile olan Belediye Başkanımıza teşekkür ederim. Bilindiği gibi Babam Muzaffer Baktagir Kırklareli’nde gerçekten usta bir şekilde Kanun çalan tek kişiydi. Benim çocukluğum onun verdiği derslerin içinde geçti. Bütün arkadaşlarım dışarıda oynarken ben zamanımı hep babamın yanında Kanun çalmaya çalışarak geçiriyordum. Babamdan 6 ders aldıktan sonra 14 yaşında kanun çalmaya başladım. Ardından çok önemli üstatlardan dersler aldım. Daha sonra Türk Müziği Konservatuarını bitirdim. İki yüzün üzerinde beste yaptım. Tabi tam olarak Kanun çalmayı öğrenememiştim. Şuan daha halâ da tam olarak öğrendim demem imkansız. Çünkü bugün öğrencilerime bir şeyler öğretmeye çalışırken onlardan dahi bir şeyler kapıyorum. Çünkü herkesin kendine has bir özelliği var. Öğrencimdeki o özelliği kendi bildiklerim arasına eklemek beni mutlu ediyor ve daha fazla şeyler öğrenmem için yeni bir teşvik ediyor. Hangi enstrüman olursa olsun eğitimi bir ömür boyu sürer. İnsan beyni sınırsızdır. Ancak bakış açısı çok önemlidir. Odaklandığı nokta üzerinde çalışmaya başlanıldığında kendiliğinden bir güzellik çıkıyor. Bestelerimi metotlar halinde sürekli yapıyorum. Yerli ve yabancı öğrencilerimle paylaşıyor, paylaştıkça ayrı kanallar açıyorum.Biliyorum ki başarımın en büyük etkeni Kırklareli’nin doğası. Ardından da babamın büyük bir sabırla bildiklerini paylaşması geliyor. Ben Kırklareli’nden birçok başarılı müzisyenin çıkacağına inanıyorum. Fakat bu müzik ile uğraşacak kişilerin önünün açılması, onlara destek olunması gerekiyor. Bazı yerlerde Belediye Konservatuarları var, bizim belediyemizin de bu yönde çalışmaları olması gerekiyor. Ama sadece eğitim almak başarıya giden bir yol olamaz. Başarı için devamlı gelişmek gerekir. Bugün Türkiye’de birçok kişi bir şarkıyla birden bire çok yüksek bir çıkış yapıyor. Aradan yıllar geçiyor, o birden bire çıkış yapan kişi tekrar yeni bir albüm yapıyor. Herkes ondan çok iyi bir şey beklerken onun yeni albümü eskisinden daha kötü olabiliyor ve dinleyicilerini hayal kırıklığına uğratıyor. Siz iyi bir albüm yaptığınızı düşünebilirsiniz, ama buna her zaman için dinleyici karar verir”. Göksel Baktagir Biyografisi; 1966 yılında Kırklareli’nde doğdu. Müziğe sekiz yaşında,babası Muzaffer Baktagir'in gözetiminde başladı. 1983 yılında girdiği İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'ndan 1988'de mezun oldu.Bu okulda bir yıl sonra lisansüstü eğitimine başladı. Aynı yıl, Tanburi Necdet Yaşar'ın genel sanat yönetmenliğindeki Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu'nda kanun sanatçısı olarak çalışmaya başladı. Bu tarihlerde dahil olduğu "Necdet Yaşar Ensemble" ile İngiltere, Fransa, Danimarka, Belçika, Hollanda, Almanya, Kanada ve ABD'nin çeşitli eyaletlerinde konserler verdi.Beste çalışmalarına konservatuvar öğrenciliği yıllarında başlayan Göksel Baktagir'in, otuzbeşi sözlü ve yüzbeşi enstrümantal olmak üzere 140 civarında beste çalışması bulunmaktadır. Eserlerinin birçoğu TRT repertuarına alınmış, "Sazım" adlı Zavil saz semaisi, 1990 yılında T.R.T. tarafından düzenlenen bir yarışmada ödül kazanmıştır. "Tek Kelime" adlı muhayyerkürdi şarkısı, Milliyet gazetesi'nin düzenlemiş olduğu 1997 yılının en sevilen 10 şarkısı arasına seçildi.Baktagir, 1984 yılından beri, kanun icrasında diğer tekniklerin yanı sıra özellikle “sol el” için geliştirdiği kendine özgü bir teknik üzerine çalışmalarını sürdürmektedir. Kanun sazı üzerinde, geleneksel icra biçimlerinde günümüzün en önde gelen icracılarından biri olarak kabul edilen sanatçı, temelde bir Türk Musikisi enstrümanı olan sazının bütün imkânlarını ve sınırlarını değerlendirerek, bakış açısını diğer dünya müziklerine doğru genişletmiştir. Bu bağlamda New Age ve Caz gibi türlerde de başarılı örnekler sergilemiş, bazı Batılı caz topluluklarıyla konserler vermiştir. Göksel Baktagir'in klasik normlar çerçevesinde bestelemiş bulunduğu saz eserlerinden yirmi tanesini ihtiva eden "Okyanustaki Sesler", "Kervansaray-3", "Günlük", "Doğu Rüzgarı", "Okyanustaki Sesler-2(Cananım)", "Okyanustaki Sesler-3(Hüzün)" adlarını taşıyan CD ve kaset çalışmaları bulunmaktadır.Baktagir, CNN Türk yapımı, "İstiklâl Marşı Belgeseli"nin müziklerini bestelemiştir.Sanatçı ayrıca yayınlanmak üzere bir kanun metodu üzerinde çalışmaktadır. Bugüne kadar CD ve kaset olarak yayınlanmış eserlerinin yer aldığı bir nota kitabını da "Okyanustaki Sesler" adıyla yayına hazırlamaktadır. İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu'ndaki asli görevinin yanında müzik çalışmalarını İstanbul Fasıl Topluluğu ve İstanbul Tasavvuf Musikisi (Dergah) Topluluğu'nda da sürdüren Baktagir, geçen yıllar içinde Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda öğretim görevlisi olarak hizmet vermiştir. Sanatçı Füsun Baktagir ile evli ve BuğraCan ve Cansu adlı iki çocuk babasıdır.