Güneş ışınlarının zararları ve korunma yolları ile ilgili bilmeniz gerekenler

Güneş ışınlarının zararları ve korunma yolları ile ilgili bilmeniz gerekenler

Yaz mevsimini yaşadığımız şu günlerde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Durum böyle olunca da güneş ışınlarından korunmak gerekiyor. Ilimizde de hava sıcaklıkları sürekli bir artış içinde olduğu için Kırklareli Sağlık Müdürlüğü de konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

İl Sağlık Müdürlüğü, yaptığı yazılı basın açıklamasında, güneş ışınlarının zararları ve korunma yolları ile ilgili olarak, oldukça bilgilendirici bir basın açıklaması yayımladı. Sağlık Müdür Yrd. Dr.Çiğdem Cerit’in hazırladığı açıklamada şu bilgiler verildi;

Güneşin insanlar üzerindeki temel faydaları nelerdir?

Güneşin insanlar üzerindeki bilinen faydalı etkisi derinin vitamin D sentezidir. Vitamin D sentezi 290-310 nm dalga boyları arasındaki ultraviyole ışınları rol oynar.

Güneş ışınlarının deri üzerindeki etkileri

Bu etkiler erken ve geç dönemde ortaya çıkan etkiler olarak sınıflayabiliriz. Erken dönemde ortaya çıkan etkiler; deride kızarıklık, renginde koyulaşma, kalınlaşma olarak özetlenebilir. Geç dönemde ortaya çıkan etkiler arasında ise deri yaşlanması, karsinoma gelişimi sayılabilir. Deri karsinomlarının bazılarının oluşumunda yaşam boyu alınan güneş ışığı miktarı önemliyken, bazılarında aralıklı olarak şiddetli güneş ışığına maruz kalma önemlidir.

Güneşin olumsuz etkilerini arttıran faktörler nelerdir ?

Deri tipi, yaşanılan coğrafi bölge, meslekteki gereklilikler, yaşam biçimi gibi faktörler sayılabilir. Açık renkli deri tipine sahip olmak, balıkçılık, çiftçilik gibi açık havada yapılan meslekler, uzun aylar boyunca kapalı ortamlarda çalışıp, kısa tatil dönemlerinde şiddetli güneşe maruz kalma ve güneşten korunma hakkında yanlış bilgilere sahip olmak güneşin olumsuz etkilerini arttıran faktörlerdir.

Güneş ışınlarının deride oluşturduğu etkiler deri tipine göre farklılık gösterir

Evet gösterir. Açık tenli kişiler kolaylıkla yanarlar, derileri hemen kızarır. Derilerinde bronzlaşma meydana gelmez veya çok az olur. Koyu renk deri tipine sahip insanlar ise güneş ışınlarına maruz kaldıklarında yanmazlar ya da hafif yanarlar, genellikle bronzlaşırlar.

Güneş yanığı nasıl meydana gelir?

Güneş yanığı özellikle açık deri tipine sahip kişilerde meydana gelir. Deride kızarıklık, ısı artışı, ödem, ağrı gibi belirtiler görülür. Kızarıklığın oluşumundan başlıca ultraviyole B ışınları sorumludur. Birkaç saat içinde başlayan kızarıklık, 6 ile 24 saatte maksimuma ulaşır ve birkaç gün içinde deri renginde koyulaşma meydana gelir.

Güneş yanığı tedavisinde neler yapılmalıdır?

Geniş olmayan bir alanda kızarıklık veya su toplanması varsa ve kişinin genel durumu iyi ise, sık aralıklarla ılık duş alınması yaş pansumanlar yapılması, eritemli alanlara topikal steroidlerden uygulanması, ağrı ve kızarıklığın giderilmesi için aspirin gibi ilaçların verilmesi, su toplayan alanların patlatılmadan enjektörle içindeki sıvının boşaltılması ve kişinin uygun süre güneşten korunması konusunda bilgilendirilmesi yeterli olacaktır. Daha geniş yanıklarda veya kişide ateş, halsizlik, bulantı gibi genel durum bozukluğuna bağlı belirtiler görüldüğünde hastaneye kaldırılmalı ve tedavi edilmelidir. Burada sıvı kaybının yerine konması, gerekirse sistematik steroidlerin uygulanması ve hastanın takibi önemlidir.

Ultraviyole ışınlarının deri kanserlerinin oluşumundaki önemi nedir?

UV ışınları dalga boyları ve etkinlikleri açısından üç tipe ayrılır. 100 ile 280 nm arasındaki dalga boyuna sahip olan ultraviyole C çok karsinojeniktir. Ozon tabakası tarafından absorbe edilir, yeryüzüne ulaşamaz.Ultraviyole B ve A'nın da karsinojenik etkileri vardır.    Ancak ultraviyole A'nın benzer zararlı etkileri B den daha yüksek dozlarda meydana gelir. Bu nedenle kişileri ultraviyole ışınlarının bu etkileri açısından bilgilendirmek önem taşır. Yaşam boyunca alınan güneş ışığı miktarının çokluğunun, özellikle çocukluk döneminde olmak üzere geçirilen güneş yanıklarının deri kanserlerinin oluşumundaki etkileri herkese anlatılmalıdır.

Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için neler yapılmalıdır?

Doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmamak, giysi seçimi, şapka ve gözlük kullanımı gibi fiziksel olarak güneş ışınlarından korunmayı bilmek ve gerektiğinde mutlaka yeterli etkinlikte güneşten koruyucu kullanmak temel olarak yapılması gerekenlerdendir. Giysi seçiminde bilgili olmak önemlidir, örneğin açık renk kumaşlar koyu renklilerden daha az koruyucu özelliğe sahiptir. Islak giysiler güneş ışığını daha çok geçirir. Sık dokunmuş kumaşlar daha iyi korur. Ultraviyolenin yoğun olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkılmaması önemlidir. Güneşten koruyucular güneşe çıkmadan en az 20-30 dakika önce sürülmeli, yüzme ve duş alınmasından sonra tekrar sürülmelidir. Tekrarlama süreleri konusunda yarım saat, iki saat, dört saat gibi farklı süreler belirtilmektedir. Doğrusu bir dermatoloğa danışarak güneşten koruyucu kullanmanız ve deri tipinize göre tekrarlama sürelerinizi sormanızdır. Burada deri tipi, yaşanılan coğrafya ve mevsim önem taşır. Güneşten koruyucu kullanırken yeterli miktarda kullanmakda önemlidir. Az ve gelişigüzel sürülmüş koruyucuların etki sağlamayacağı bilinmelidir. Etkin bir şekilde korunmak için koruma faktörü en az 15 olmalı ve hem ultraviyole A, hem B'ye karşı koruma sağlamalıdır. Bu özellik preparatların üzerinde belirtilmektedir. Güneşten koruma faktörünün seçilmesi konusu günümüzde biraz kafa karıştırıcıdır. Özellikle son yıllarda çok yüksek faktörlü ürünlerin ortaya çıkması bu durumu yaratmaktadır. Burada etkin korumanın alt sınırını iyi bilmek önemlidir. Ayrıca, özellikle faktör 30 ve daha yüksek koruma faktörlerinde ultraviyoleden koruma oranları arasında çok önemli farklar bulunmadığının bilinmesi gerekir. Koruma faktörü göreceli bir ölçüdür. Eskisi birden fazla değişkene bağlıdır. Daha çok ürünleri kendi aralarında kıyaslamak için kullanılır.

Çocukların güneşten korunmalarında ise dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Mecbur kalmadıkça 6 aydan daha küçük bebekler doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır. Bu aydan sonra gerekli durumlarda, çocuklara özel olarak yapılmış güneşten koruyucular kullanılabilir. Güneşten koruyucuların vitamin D sentezine olan etkileri ve ebeveynlerin bu konuda bilgilendirilmesi önemelidir. Vitamin D sentezini coğrafi konum, hava kirliliği mevsimler, güneşe cam arkasından maruz kalınması gibi pek çok faktör etkiler. Ultraviyole B pencere camını geçemediği için senteze yol açan güneş ışığı alınamamış olur. Ülkemiz gibi bol güneşli yerlerde güneşsiz kış günleri dışında açık havada başın ve ellerin günlük 5-10 dakika veya haftada 30 dakika güneş görmesi yeterli olabilmektedir.

Güneşten koruyucular nasıl etkili olurlar?

Güneşten koruyucular ultraviyole ışınlarını yansıtarak veya absorbe ederek deriye ulaşmalarını engellerler. Bu etkide kullanılan madde veya maddeler, bu maddelerin ultraviyole A ve B'ye etki edip etmediği, faktör değeri ve etkinliğinin gerekli denetim kuruluşları tarafından test edilmiş olması önemlidir.

Güneşten koruyucu ürünleri kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? Güneşten koruyucuların özellikleri neler olmalıdır?

Güneşten koruyucu ürünler kimyasal ve fiziksel koruyucular olmak üzere ikiye ayrılır. Kimyasal olanlar ışığı absorbe ederek, fiziksel olanlar ise deri üzerinde tabaka yaparak deriye ulaşmasını engellemektedir. Ancak, son yıllarda her ikisinde de güneş ışınlarını absorbe edici etki olduğu gösterilmiştir. Çocuklar için onlara uygun yapılmış güneşten koruyucular kullanılmalıdır. Kuru deri tipine sahip kişilerde nemlendirici özelliği olan ürünler seçilmelidir. Günümüzde günlük kullanım için koruma faktörü 15 ilave edilmiş nemlendirici ürünler de bulunmaktadır. Ancak, kişisel görünüm özellikle yetişkinlerde günlük nemlendiricilerin ve güneşten koruma ürünlerinin ayrı ayrı kullanılmasının daha doğru uygulama olduğu yönündedir.

Önce nemlendiriciler, daha sonra gerektiğinde güneşten koruyucular sürülmelidir. Gerekmedikçe fazladan hiçbir maddeyi deriye uygulamamanın artıları vardır. Özellikle fiziksel koruyucuların deri üzerinde tabaka yapıcı etkisi düşünüldüğünde, günlük kullanımda bu durum bir fondöten etkisi de yapabilmektedir.

Yaşam süreleri uzayan, uzun süre kapalı ortamlarda çalışan, kısa sürelerde en sıcak aylarda deniz, kum, güneş tatilleri yapan insan sayısı günümüzde çok fazla. Bu yaşam tarzı güneşle ilişkimizi doğru kurmayı ve bunun içinde bilgi sahibi olmamızı gerektirmektedir.

Ultraviyole ışınlarının zararlarından korunmak için hem yaşamımız boyunca çok güneş ışığına maruz kalmamaya, hem de özellikle başta çocukluk döneminde olmak üzere güneş yanığı olmamaya dikkat edilmelidir. Özellikle çocuklara güneş ve korunma gereklilikleri hakkında temel bilgiler verilmelidir.”