Hızır; "Öğretmenlerimiz çalışkanlıkta birinci, ücrette sonuncu"

Hızır; 'Öğretmenlerimiz çalışkanlıkta birinci, ücrette sonuncu'

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Saadet Partisi Kırklareli Il Başkanı Murat Hızır, eğitimin bir parti veya siyaset meselesi değil, ülke meselesi olduğunu vurguladı. Hızır, mesajında şu cümlelere yer verdi:

“Türkiye’nin geleceğini gençler, gençliğin geleceğini ise öğretmenler inşa edecektir. ‘Fikri hür vicdanı hür’ gençler, ülkemizi adalet, kardeşlik ve özgürlük yurdu haline getirecektir. Devleti ve milletiyle bütünleşmiş, en ileri seviyede insan hak ve özgürlüklerini gerçekleştirmiş, ekonomik kalkınmasını sağlamış, müreffeh ve saygın bir Türkiye eğitimli gençlerle kurulacaktır.

Ancak böylesine önemli bir görevin sorumluluğunu omuzlarında taşıyan öğretmenlerimiz ne yazık ki hak ettikleri imkanlardan yoksundurlar. Öğretmenlerimiz büyük bir fedakarlık ve özveri ile görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır. OECD ülkeleri ‘2009 Yılı Eğitim Raporu’ bu özveriyi çarpıcı rakamlarla ortaya koymaktadır. Bu rapor göstermektedir ki; öğretmenlerimiz en yüksek çalışma saatlerine sahip ülkeler sıralamasında birinci sırada yer alırken, aldıkları ücret sıralamasında maalesef en düşük ücret ile son sırada bulunmaktadır. Almanya ve Hollanda’da öğretmenler, 35 bin ila 70 bin dolar arasında değişen ücretler alırken, maalesef ülkemizde bir öğretmenin eline geçen yıllık ücret 14 bin dolarla bunun üçte birini bile bulmamaktadır. 

Bunun yanı sıra, sık sık değişen müfredat, yetersiz teknik altyapı, keyfi uygulamalar öğretmenlerimizi sürekli sorunlarla boğuşmak zorunda bırakmaktadır. Oysa öğretmenlere huzurlu, güvenli ve müreffeh bir çalışma ortamı hazırlamak ülke yöneticilerinin öncelikli görevidir. Bunun için öğretmenlerimiz, yaptıkları bu yüce görevin sorumluluğuyla doğru orantılı bir hayat standardına kavuşturulmalıdır. Maalesef eğitim sistemimiz çelişkilerle doludur. Bir yandan 100 bini aşkın öğretmen açığı bulunmasına rağmen, öbür yandan 250 bine yakın öğretmen adayının ataması yapılamamaktadır. Bunun nedeni de dışa bağımlı IMF programları doğrultusunda eğitime yeterince pay ayrılamamasıdır. Sözleşmeli öğretmen atamaları  ise artık bir drama dönüşmüştür. Bütün bunlar göstermektedir ki; eğitim sistemimizde ciddi bir ‘planlama’ ‘kalite’ ve ‘yöneliş’ problemi vardır. Burada temel soru; ‘Nasıl bir genç yetiştirileceği’ sorusudur. Kendi medeniyetini bilen, sahip olduğu milli ve manevi değerlerle küresel rekabet içerisinde yerini alabilen, geleceğe hazır gençler yetiştirmek zorundayız. Eğitim bir parti veya siyaset meselesi değil, ülke meselesidir. Bu bilinç ve sorumlulukla eğitimin önündeki engeller kaldırılmalı, sorunlar çözülmelidir.