Iğneada için atan bir kalp; Orhan Uyanık

Iğneada için atan bir kalp; Orhan Uyanık

İlimizin turizm cenneti Iğneada’nın bu zamana kadar otantikliğini korumasında en büyük pay sahibi hiç şüphesiz ki Orhan Uyanık’tır. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra kendi tabiri ile ilk bulduğu otobüs ile aşığı olduğu Iğneada’ya geri dönen Uyanık, Iğneada’da çevre ve ormanlarında vuku bulabilecek tüm art niyetli çalışmalara kendi imkanları ile engel olmuş, bir halk kahramanı.

ISKI’nin Rezve Deresi’nden alacağı su ile dünyaca ünlü ve nadir ekosistemlerden olan Longoz Ormanları’ndan boruları geçirmek istemesine ilk tepkiyi veren Uyanık, bu vesile ile Longoz Ormanları’nın da zarar görmesini engelleyen yüce bir kişilik olarak göze çarpıyor.

Yıllardır Iğneada’nın üzerinde oynanan kötü oyunlara ilk müdahale eden Uyanık; Nükleer Santral, Taş Ocakları, Liman ve Off- Road yarışları gibi doğal ekosistemi bozabilecek tüm çalışmaların refüze edilmesinde öncülük etmiş.

2006 yılından bu yana Iğneada Doğal Ekosistemi Koruma ve Bölgesel Yaşamı Destekleme Derneği’nin başkanlığını yürüten Uyanık, Iğneada ve çevresindeki orman köylülerinin dert ve sıkıntılarını üst düzey bürokratlara ulaştırarak yöre halkının da sorunlarına ortak oluyor. Yıllardır sahilde  kahvehane işleten ve konuklarını burada ağırlayan Uyanık, ayrıca bizzat kendisinin yazdığı “Benim Cennetim Iğneada” kitabı da yurt genelinde sesi duyulmuş değerli yapıtlar arasında yer alıyor.

Geçtiğimiz yıllarda 7 yıl boyunca Demirköy’de gerçekleştirilen GEF-2 Projesi’nin desteği ile Iğneada Belgeseli’ni çektiren ve tüm bu belgeselin metinlerini kendisi yazan Orhan Uyanık, Iğneada’nın doğallığının korunması için hayatını adamış bir bilge değerindedir.

Orhan Uyanık ile Iğneada meydanındaki kahvehanesinde mütavazı bir ortamda yaptığımız görüşmede, Iğneada üzerine uzun uzun konuştuk.

Demirköy’de 7 yıl süren GEF- 2 projesinin tamamen hayal kırıklığı olduğunu dile getirerek yaptığı açıklamalarda; ”GEF Projesi bölge halkı için çok büyük bir hayal kırıklığı oldu. Proje’de yer alan ekip konusuna hiç hakim değildi. Biz de 7 sene boyunca onlar sayesinde nasıl proje yapıldığını öğrendik. Yasaklar her zaman halkı tedirgin eder. Orman köylüsü üveydir ve deletin sıcak kucağını hiç bir zaman hissedememiştir. Bununla beraber orman köylüsünün hiç bir sosyal güvencesi de yok.” dedi.

Aralık 2008’den bu yana Kırklareli genelindeki 29 orman yerleşiminde devam eden Yıldız Dağları Biyosfer Projesi’nde de çok büyük gaflar yapıldığının altını çizen Uyanık; “Yıldız Dağları Biyosfer Projesi ihale sürecindeyken bir yılı aşkın bir süre bekledi. Ihale yapılıp projeye başlanılması ile zaten geriye 10 ay gibi bir süre kaldı. Bunlara ilave olarak da Proje’nin eğitim merkezinin Iğneada ziyaretçi merkezi yerine Dereköy’deki yıkık ormancı lojmanları seçilmesi çok yanlış bir davranış. Iğneada’da zamanın çevre bakanı tarafından tele konferansla açılan Iğneada Ziyaretçi Merkezi dururken yıkık dökük lojmanları restore ettirmeye kalkılması hoş değil.” dedi.

Bu problemler nedeni ile Yıldız Dağları Biyosfer Projesi’ni protesto ettiğini dile getiren Uyanık; Rezve Deresi’nden Istanbul’a gidecek olan suyun Longoz Ormanları’ndan geçirmek istenmesiyle bu ekolojik ormanlarda 100 metre genişliğinde boru hattı açılması planlanıyordu ve longozlar kesilecekti.” diye de ekliyor.

Iğneada’nın doğal güzelliğinin korunmasında çok büyük çabalar sarfeden ve etmeye devam eden Orhan Uyanık sayesinde Turizm cennetimiz Iğneada’daki ekolojik denge de korunuyor.