"İnsanların sağlıklı bireyler olarak varlıklarını sürdürebilmeleri, yaşadıkları doğal çevreyle sıkı sıkıya ilişkilidir"

'İnsanların sağlıklı bireyler olarak varlıklarını sürdürebilmeleri, yaşadıkları doğal çevreyle sıkı sıkıya ilişkilidir'

Kırklareli Ticaret Borsası Başkanı Turhan Altıntel, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle bir mesaj yayımlayarak çevreye yeteri kadar ehemmiyet verilmediğinin üzerine vurgu yaptı. Altıntel; “Yok olmaya yüz tutmuş bir çevre kimseye yarar sağlamaz. Dünya Çevre Gününü sadece sloganlar ve afişlerle geçiştirerek amaca ulaşılmaz. Önemli olanın bu konuda gerekli bilinçlendirmelerin acil bir şekilde yapılması ve sürekliliğinin sağlanmasıdır” dedi.

Altıntel yayımladığı mesajda;”Insanların sağlıklı bireyler olarak varlıklarını sürdürebilmeleri, yaşadıkları doğal çevreyle sıkı sıkıya ilişkilidir. Bu anlamda bir insan hakkı olarak çevre hakkı özellikle 2. Dünya Savaşından sonra ulusal ve uluslar arası belgelerde yer almaya başlamıştır. 5–16 Haziran 1972 yılında Birleşmiş Milletlerce yapılan çevre konulu Konferanstan sonra “insan, onurlu ve iyi bir yaşam sürmeye olanak veren nitelikli bir çevrede özgürlük, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları hakkına sahiptir” ilkesi ile çevre hakkı ilk kez kabul edilmiştir. Anayasamızın 53. maddesinde de herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir, hükmüne yer verildikten sonra çevreyi korumak ve geliştirmek ve çevre kirlenmesini önlemek devlet vatandaşlar için bir ödev olarak düzenlenmiştir.

Ulusal ve uluslar arası belgelerde çevre hakkının yer alması insanların konuya duyarlılığını sağlamak açısından çok verimli olmakla birlikte yeterli değildir. Büyük felaketler, sanayileşme ve kalkınma çabaları, kentleşmenin getirdiği sorunlar, büyük çevresel etkinlikler yaratmakta, yaşanan savaşlar, nükleer ve kimyasal atıklar canlıların yaşamını yok etmekte, gelecek için de bir daha dönüşü olmayan büyük izler bırakmaktadır. Aşırı nüfus artışı, düzenlenemeyen kentleşme, tarım ve sanayide çevreye duyarsız üretim biçimi, yoğun trafik, toprağın, havanın ve denizin kirlenmesi doğal çevrenin bozulmasına yol açarak, canlıların yaşamını yok etmekte, gelecek için de bir daha dönüşü olmayan izler bırakmaktadır. Bugün tüm dünyanın oturup üzerinde kafa yorduğu küresel ısınma tüm bunların sonucu olmaktadır.

Yaşadığımız bir tek dünya olduğundan bunu korumak ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için üretimden tüketime kadar olan her evrede çevreye duyarlı olmak, her türlü tedbiri almak zorundayız. Çevrenin korunması ve geliştirilmesi için bütün insanların her günü çevre günü olarak algılayıp, kurallara uygun davranması yanında, bilinçli ortak bir tavır alması gerekmektedir. Bu konuda çalışan Kamu ve Sivil Toplum Kuruluşlarına destek sağlamakta önemli olmaktadır. Temiz, sağlıklı yaşanabilir bir çevre dileğiyle” dedi.