Karaçam'ın dediği çıktı

Karaçam'ın dediği çıktı

Kırklareli'nde milli mücadele dönemi kahramanlarından "Bulgar Sadık"ın altınlarını bulmak için başlatılan izinli kazı çalışması sona erdi. 1 aylık iznin bitmesinin ardından çalışmalar durdurulurken, ‘altın’ hayalleri de hayal kırıklığı ile sonuçlanmış oldu. Kazıların başladığı ilk dönemde gazetemize açıklamalarda bulunan Önadım Gazetesi Başyazarı, Araştırmacı Yazar Nazif Karaçam da bu aramaların sonuçsuz kalacağını ifade etmişti.

Kırklareli’nin köklü tarihi üzerine derin araştırmalar yapan ve bu çalışmalarını kitaplaştıran Karaçam, konuyla ilgili açıklamasında, “Bulgar Sadık’ın altını olsaydı milli mücadelede Mustafa Kemal’in emrine verirdi. Oysa yok böyle bir şey” demişti.           

Karaçam, “Bulgar Sadık’ın asıl adı Stoyan’dır. Bulgar Harp Akademisinde okumuştur. Bulgarların Türk ve Müslümanlara yaptıkları işkencelere, hakaretlere dayanamayıp, kendi ırkından nefret ederek dağa çıkmış bir eşkiyadır. Çetecilik yapmış bir aileden gelmektedir. Dağlarda kurduğu çete ile Türk idaresine girmiştir. Bulgar çeteleri ile amansız bir mücadele yapmıştır. Türklüğü ve Müslümanlığı seçtikten sonra aldığı Sadık Poğdan adı ile mücadele ettiği 1907–1922 yılları arsında Edirne, Kırklareli, Kofçaz, Babaeski, Demirköy, Vize ve Çatalca ormanları onun faaliyet alanı olmuştur. Pınarhisar’ın bir köyünde akrabaları olduğu söylenir. Başbakan Talat Paşa, Batı Cephesi Komutanı Ismet Paşa ile dahi görüşmüş, onlardan talimat almış cesur, kahraman bir kimsedir. Kurduğu çete Balkanların, Istranca Dağlarının hakimi ve sorumlusu olmuştur. Milli Mücadeleye katılmış, Geyve’de Ali Fuat Paşa (Cebesoy)un emrine girmiş, Çerkez Ethem ile mücadele etmiş, Inönü ve Sakarya Muharebelerinde bulunmuştur.

Bu yönüyle milli mücadele tarihimizde yer almıştır. Hasan Izettin Dinoma “Kutsal Isyan ve Kutsal Barış” adlı kitaplarında ondan söz eder. Kendisi de hatıralarını yazmış ve anlatmıştır. Murat Sertoğlu’nun onu anlatan “Bulgar Sadık” adlı kitabı vardır. Iki ton altını olsaydı eminim ki bu altınları milli mücadelede Mustafa Kemal’in emrine verirdi. Oysa yok böyle bir şey. Kırklareli eski Milletvekillerinden Orhan Türkkan da bir Voyvoda’nın (idarecinin) Demirköy yöresinde 7 ton altını olduğunu ileri sürmüştür. Ama söylentiler defineciler arasında hep fos çıkmıştır. Bulgar Sadık’ın altınları da böyledir.

Bulgar Sadık Trakya’da en çok okunan kitapların başında gelmektedir” demişti.

Yeni izin başvurusu

Bulgar Sadık'ın halktan topladığına inanılan 2 ton altını tarlasına gömdüğünü öne süren Abdullah Düzyol, 30 gün önce başladıkları kazı çalışmasında 17 metre derinliğe ulaştıklarını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığından aldıkları izinle çalışmaların polis ve müze yetkililerinin kontrolünde sürdürüldüğünü belirten Düzyol, iş makinesiyle başladıkları çalışmalara kazma kürekle devam ettiklerini, şu ana kadar altınlara ulaşamadıklarını bildirdi.Düzyol, kazıda 3 işçinin görev yaptığını, 30 günlük kazı izni bittiğinden dolayı çalışmaları sonlandırdıklarını belirtti.

Kazıya devam edebilmek yeniden Kültür ve Turizm Müdürlüğüne başvurduklarını ifade eden Düzyol, "30 günlük daha çalışma izni almak için başvurduk. Pazartesi günü izni alıp yeniden çalışmaya başlayacağız. Şu ana kadar altına rastlamadık. Ancak, heyecanımız ve umutlarımız kazmayı toprağa vurdu ğumuz gibi sürüyor" dedi.

Abdullah Düzyol, söyle devam etti: "Milli mücadele döneminde Bulgar Sadık'ın tarlama 2 ton altın gömdüğüne inanıyorum. Çünkü, 13 yıl önce 102 yaşındayken Kırklareli'ne gelip tarlamda inceleme yaptı. O dönemde Bulgar Sadık'ın altınlarını aradığını herkes biliyordu. On yıl önce tarlamda arama yaptım, ancak bir sonuç çıkmadı"

Düzyol, altınları bulduğu takdirde bir kısmını çocuk yuvası ile çocuk esirgeme kurumuna bağışlayacağını sözlerine ekledi.

Bulgar Sadık'ın, çeşitli kaynaklara göre, Milli Mücadele sırasında Izmit ve çevresinde düşmana karşı mücadele ettiği, silah ve mühimmatın cepheye ulaştırılmasında görev aldığı belirtiliyor.