Kırklareli adına sizden ÖZÜR diliyoruz

* Trakya'da Yeşilyurt Gazetesi olarak 3 Aralık'ta kutlanan 'Dünya Engelliler Günü'nde dile getirilen sorunların sadece 1 gün ile sınırlı kalmamasını amaç edinerek, Kırklareli merkez ilçede Engellilerimizin yaşadığı sıkıntıları gündeme getirmek amacıyla bir araştırma yaptık. 2 bin 400 tane engelli vatandaşımızın yaşadığı şehrimizde yaptığımız araştırmada gördük ki bu İl'de engelli olmak çok zor.

Engellilere Engel“SİZ”siniz * Trakya’da Yeşilyurt Gazetesi olarak 3 Aralık’ta kutlanan “Dünya Engelliler Günü”nde dile getirilen sorunların sadece 1 gün ile sınırlı kalmamasını amaç edinerek, Kırklareli merkez ilçede Engellilerimizin yaşadığı sıkıntıları gündeme getirmek amacıyla bir araştırma yaptık. 2 bin 400 tane engelli vatandaşımızın yaşadığı şehrimizde yaptığımız araştırmada gördük ki bu İl’de engelli olmak çok zor. Özel Haber Selçuk Vurucu “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” kapsamında televizyonlarda, engellileri anlamak adına yerel ve ulusal basında birçok mesajlar yayınlandı. Bu mesajların sadece mesaj olarak kaldığını, gerçek manada Engellilere engel”SİZ”lerin engel olduğunu, yaşadığımız şehirde yaşamlarına nerelerde engel olduğumuzu anlamak adına onlarla birlikte sokağa çıktık. Biz bir gün takip ettik, onlar bu zorlukları hergün yaşıyor.   * Engellilere Engel oluyoruz! Kırklareli’de engellilerin en çok karşılaştıkları zorluklarda birinci sırayı Mimari Yapılar “Yollar, Kaldırımlar, Parklar” aldı. Engellilerin yaşadıkları en büyük sıkıntılardan diğeri, Kırklareli halkının duyarsızlığı, Engellileri hiçe sayarak, araçlarını kaldırım ve yaya yollarının hizasına çekerek özellikle yürüme engelli ve görme engelli vatandaşlarımıza engel olmak. Engellilere diğer engelimiz ise, yürüme engelli bir vatandaşımız muayene olmak için gittiğinde Kırklareli Devlet Hastanesi’nin B Bloğu’ndan A Bloğu’na çıkmasının imkânsız halde olması. * “Bizi insan yerine koymuyorlar!” Kırklareli’de yaşayan EMS Hastası Yürüme Engelli Bahar Koba ile Kırklareli sokaklarında dolaşarak karşılaştıkları sorunları yerinde tespit ettik. Kırklareli Vilayet Meydanı’nda başlayan turumuz kaldırımdan inerken bir aracın kaldırıma park etmesi sonucu aracın sahibinin işi veya keyfini bekleyerek gelip aracını kaldırıp yolumuza devam etmesiyle başladı. Koba, bununla ilgili; “Bizi insan yerine bile koymuyorlar, bu duyarsızlık ile bizim asıl engelimiz bunlar işte” dedi. Vilayet Meydanı’nda bulunan Yaya Yolu’ndan karşıya geçmeye çalışırken Yaya Yolu’nun rampası olmadığı için iki yardımsever vatandaşın yardımına ihtiyaç duyduk. Ve iki yardımsever vatandaş sayesinde tekrar kaldırıma çıktık. Koba; “Bu insanlar olmasa biz burada ne yapacağız, böyle bekleyecek miyiz? Bizim zaten engelimiz var, niye yetkililer bize engel oluyor ki? “ dedi. * “Biz tek başımıza bir yere gidemeyecek miyiz?” Turumuz Kırklareli Devlet Hastanesi Bahçesi’nde devam ederken, Koba B Blok’taki kaldırıma tekerlekli sandalyesi ile çıkamadı, araç yolunu kullanmak zorunda kaldı. B Blok’tan A Bloğa çıkmaya çalışırken “Engelli Rampası” diye yapılan engele takıldı. Yine imdadına iki vatandaş yetişerek engeli aştı. Koba; “Devletin Kurumları da bize engel oluyorsa biz daha ne yapalım? Rampa yapılmış ama, sadece gösteriş için mi ve bize engel olması için mi?. Biz tek başımıza bir yere gidemeyecek miyiz?” dedi. Vatandaşların yardımıyla A Blok’tan B Bloğa gelmeyi başaran Koba Devlet Hastanesi A Bloğu’ndaki Hastane girişinde bulunan rampayı da tek başına çıkamadı. Koba, geriye dönmek zorunda kaldı.  * “Herkes birer engelli adayıdır!” Hastaneden çıkarak evine gitmeye çalışan Koba’yı dönüş yolunda da engeller bekliyordu. Koba, Kırklareli Karaumur Caddesi’nde bulunan Yaya Yolu’nda da yine yardımsever vatandaşların eline baktı.  Kaldırım üzerinde bulunan bazı seyyar satıcıların engeline takılan Koba, düşmekten son anda kurtarıldı. Koba konu ile ilgili; “Benim artık diyecek bir sözüm kalmadı, birileri bizi anlasın, sizde yarın engelli olabilirsiniz herkes birer engelli adayıdır” dedi.  * “Biz Engelli değiliz, engeli yapan siz Engel“SİZ”lersiniz!” Koba; “Ben misafirliğe gidemiyorum! Arkadaşlarım aradığında Engelli Rampası var mı?” diye soruyorum genelde “Var” cevabı alsam bile “Ben oradan çıkabilir miyim?” diye soruyorum ve “Çıkamazsın” cevabı alıyorum. Çünkü bina girişlerine yapılan Rampalar sadece gösteriş. Kanunlarda Rampa zorunluluğu olduğu için sadece öylesine yapılıyor yapılmadığında ruhsat alamıyorlar. Buna göz yuman, izin veren yetkililere hakkımı helal etmiyorum” dedi. Turumuzun sonunda Bahar Koba; “Gördüğünüz gibi biz engelli değiliz bize engeli yapan siz engelsizlersiniz. Biz bu sıkıntıları her zaman yaşıyoruz ama yaşamak zorunda değiliz. Buradan yetkililere ve vatandaşlara sesleniyorum. Lütfen duyarlı olun bizde insanız. Bizi kendi yerinize koyun kim ister ki böyle olmak. Bu bir takdiri ilahidir. Bu sizinde başınıza gelebilir. Bize engel koymazsanız biz kendi engellerimizi zaten aşıyoruz. Sizin engelleriniz bizi engelliyor.”  * “Bize İkinci Sınıf Vatandaş muamelesi yapmayın!”  Kırklareli’ de yaşayan bir diğer Yürüme engelli vatandaşımız Ozan Şahin’de; “Sesimizi duyun artık bize İkinci Sınıf Vatandaş muamelesi yapmaktan vazgeçin” diyerek sitemkâr bir şekilde yetkililere isteklerini dile getirdi. Şahin; “Kırklarelili yetkililer bizi ikinci sınıf insan olarak görüyor ve bizim için hiç bir şey yapmıyorlar. Yetkililer biz kaldırım yaptık yol yaptık diye övünüyorlar ama, yaptıkları yollar kaldırımlar bize sadece engel oluyor. Araç trafiği içinde ilerlemeye çalışıyoruz. Bazen tartışmalar oluyor biz ne yapalım yaşamayalım mı? Belediye yetkililerine sesleniyorum, park, heykel yapmayı bırakın bize bir yol, yaşayabileceğimiz bir şehir inşa edin” dedi. * Köseoğlu; “İnsanların koyduğu engelleri aşacağız” Engelli vatandaşlarla Kırklareli turumuzun sonunda Kırklareli Engelliler Yaşam Derneği (KEYD) Başkanı Behice Köseoğlu‘nu ziyaret ettik. Bir engelli annesi ve Dernek Başkanı olarak Kırklareli’ de yaşanan sıkıntıları birde ondan dinledik. (KEYD) Başkanı Köseoğlu; “Kırklareli’de engellilerimiz gerçekten büyük sıkıntılar çekmekte bu sıkıntıların başında bazı duyarsız insanlar gelmektedir. Engellilere ayrılan araç park yerleri her zaman dolu. Kaldırımlara park edilen araçlar, kaldırım önlerine park eden araçlar gibi kişilerden kaynaklanan engellerimiz var.  Birde yetkililer tarafından engellerimiz var.  Kaldırımlar çok yüksek ve rampa yok.  Yürüme engelli ve görme engelli bir kişi kaldırımdan çıkmak  veya inmek  için birilerinin yardımına ihtiyaç duyuyor. Apartman girişlerine ve devlet dairelerine yapılan rampaların tekrardan denetlenmesi ve tekrardan düzenlenmesi gerekiyor. Bende bir engelli annesiyim 22 yaşında çocuğum var. Kırklareli genelinde diğer engelli vatandaşlarımız ne yaşıyorsa bizde aynısını yaşıyoruz. Onun için biran önce yetkililer çözüm üretmeli. Biz dernek olarak engellilerimizin sosyal ihtiyaçlarını, özel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bu ihtiyaçların karşılanmasında Belediye, Valilik hazırladığımız projelere destek veriyor. Bizim bundan sonraki ilk işimiz insanlara “Engelliler”inde birer insan olduğunu hatırlatmak ve engellilerin toplumda yer alması gerektiğini insanlara öğretmek olacak. Maalesef halkımız engelli konusunda çok duyarsız veya bilinçsiz, engelli vatandaşlarımızda normal insanlar gibi bütün haklara sahip. Biz bu hakları korumak ve yaşatmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve insanların koyduğu engelleri aşacağız” dedi. * “Kırklareli’de, Engelli olmak engellenmiş olmakmış” Turumuzun sonunda gördük ki Kırklareli’de engelli olmak, Engellenmiş olmakmış. Zaten kendi engelleri ile uğraşan insanlar bir de bizim, duyarsız insanların ve yöneticilerin koyduğu engeller ile boğuşuyor. Programımız boyunca birilerinin yardımına ihtiyaç duyan bu insanların duyguları, düşüncelerini anlamaya çalışarak, gerçekten zor bir yaşamları olduğunu gördük. Bizler Engelli vatandaşlarımızın zaten zor olan yaşamlarını daha da zorlaştırmada en büyük rolü oynuyoruz. Araçlarımızı kaldırım önlerine park edip, bilinçsizce, gösteriş için yapılan engelli iniş çıkış rampaları gibi unsurlar ile yetkililerin acizliklerine göz yumarak,   Engellilere en büyük engelli koyuyoruz.  Kırklareli’ de öne çıkan engellerden bazıları; “Olması gerekenden çok dar yüksek ve rampasız kaldırımlar. Bozuk yüzeyli yaya yolları. Uygun geçiş genişliğini kapatacak biçimde yerleştirilmiş şehir mobilyaları (banklar aydınlatma direkleri posta ve çöp kutuları telefon kulübeleri gibi). Taşıtların yaya kaldırımına park etmelerini önleyebilmek adına yapılan koruyucu engeller (mantarlar zincirli demirler gibi). Yaya yollarına gelişigüzel yerleştirilerek bu yolları kullanılamaz duruma getiren kaldırım işgalcileri (satış büfeleri bilet gişeleri reklam panoları ve taksi durakları gibi). Standarda uygun ölçü ve nitelikte yapılmayan rampalar. Yanlış yere dikilen ağaçlar. Yaya geçitlerinde rampa işaretleme sesli sinyalizasyon vb… uygun düzenlemelerin bulunmaması. Güvenlik önlemleri alınmayan altyapı çalışmaları. Yetersiz genişlik ve yükseklikteki toplu taşıma araçları. Taşıtlarda basamak bulunması. Okunamayacak kadar küçük harflerle yazılmış otobüs-dolmuş isimleri. Dar kapılar. Toplu taşıma araçlarında koltukların uygun düzende yerleştirilmemesi. Bulunulan yerle ilgili bilginin görülmemesi ya da duyulmaması. Durak tasarımının ve yerinin uygun olmaması.” Yasalarda bazı düzenlemeler yapılması ile Engelli vatandaşlara verilen hakların neredeyse hiç birini Kırklareli’ de göremedik. Devletin Kurumları, Bankalar ve Özel Sektör kurumlarında engelli vatandaşlara yaşama şansı dahi bırakılmamış. Bir yürüme engelli vatandaşın bir bankaya veya bir devlet kurumu gibi insanların her zaman işi olan yerlere, girip işlem yapması için iki kişiden yardım alması gerektiğini gördük.  * Çözüm! Kırklareli’deki Engelli vatandaşlar çokta bir şey istemiyor aslında, ufak bir çalışma ve duyarlılıkla onların isteklerine cevap verebiliriz. Nasıl mı? “Kaldırımlarda rampa, yollarda engelli yolu, Kırklareli’de insanların en çok kullandığı ve Kırklareli’nin simgesi olan İstasyon Caddesi yürüme yolunda görme engelli bir insanın yürümesi için bant, yöneticilerin duyarlılığı ve halk olarak bizim Engellilere değer vermemiz.” bu sayede engelli vatandaşlar kendilerine verilen değeri anlamalı ve toplumda ki yerini, saygınlığını almalı.