Kırklareli Arısı'nı koruma projesi bakanlıkta

Kırklareli Arı Yetiştiricileri Birliği Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın AR-GE Projesi olarak 'Kırklareli Arısı'nın Korunması, Geliştirilmesi ve Yöresel Kalkınmada Kullanılması' Projesi'ni 30 Nisan'da Bakanlığa sundu.

Kırklareli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Rıdvan Ulus, Birliği Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın AR-GE Projesi olarak “Kırklareli Arısı’nın Korunması, Geliştirilmesi ve Yöresel Kalkınmada Kullanılması” Projelerini 30 Nisan 2009 tarihinde Bakanlığa sunduklarını belirtti.
Başkan Ulus yapılan proje ile ilgili olarak şunları kaydetti:
“Biriliğimiz 2009 yılı Araştırma ve Geliştirme Projesi kapsamında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na sunulacak olan projeler için çalışmalar yapmıştır. Bakanlığı 26 adet AR-GE konusundan 22. sırada yer alan “Yerli Arı Ekotiplerinin Islahı ve Yaygınlaştırılması” konusunda Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile birlikte proje hazırlayıp Kırklareli Arı Ekotipi’ni Islah Projesi’ni Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na 30 Nisan 2009 tarihinde sunduk.
Projenin amacı Kırklareli Arısı’nın Korunması, Geliştirilmesi ve Yöresel Kalkınmada Kullanımıdır. Burada Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin ve Kırklareli Arıcılar Birliği’nin Kırklareli Arıcılığı’na ciddi anlamda katkısı olacağına inandığımız Islah Projesi çok faydalı olacaktır. Bu projede Kırklareli Arısı’nın tüm özellikleri tespit edilerek tüm dünyaya duyurulacaktır.”
Kırklareli Arısı’nın çok değerli ve kıymetli bir arı olduğunu belirten Ulus Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na sunulan Projenin içeriği ile ilgili olarak da şunları kaydetti:
“Bal arısı genetik çeşitliliği bakımında Türkiye çok iyi durumda sayılabilir. Az sayıda da olsa % 10-15 kadar arıcımız bulundukları yörelerin arı toplumlarını elde bulundurmaktadır. Toplum genetiği çalışmalarımız farklı yıllarda farklı tekniklerle bu durumu teyit etmiştir Türkiye'de dünyadaki arı ırklarının % 20"si mevcuttur ve bu ırklar belli bölgelerde genel arı toplumundan yalıtlanmış olarak yaşamaktadırlar.
Türkiye'de bulunan ırklar Apis mellifera caucasica, anatolica, carnica, syriaca ve meda alt tipleri olarak belirlenmiştir). Bu arı ırklarının tayini için kadar bir kaç yöntemin bir arada kullanılması gerekmektedir, ama yeni geliştirilen tek nükleotit çeşitliliği (SNP, single nucleotide polymorphism) dizinleri (microarray) ile tek tek arıların geldikleri ırk ve toplum belirlenebilmektedir.
Bu projede Kırklareli arısı örneklerinin ırk belirleme işlemini morfometri ve mikrosatellit yöntemleri ile gerçekleştireceğiz. Kırklareli Arısı Apis mellifera carnica alttürünün bir ekotipidir. Trakya bölgesi florasının büyük kısmının tozlaşmasından bu yerli ırk sorumludur. Kırklareli arısı yörede Meral Kence, Aykut Kence ve öğrencilerinin çalışmaları ile belirlenmiş, genetik ve morfolojik olarak tanımlanmıştır.
Kırklareli arısı çabuk gelişen, çok yavru yapan bir arıdır. Diğer arı ırklarından farklı olarak Kırklareli arısı yörenin kışlama koşullarında çok küçük populasyonlarla bile başarılı kışlamaktadır, sırasında  Türkiye ve dünya arıcılığının en büyük sorunlarından biri olan, bal arısına Asya arılarından son 30-40 yıl içinde geçmiş olan Varroa desîrucior akarına karşı da savunma mekanizmaları Kırklareli arısında bulunmuştur. Üstelik bu arının bal üretiminin yüksek olması bulunduğu coğrafyada insanlar tarafından tercihini sağlamıştır. Türkiye'de sadece birkaç noktada üretilen ve o bölgelere uyum sağlamış ırklara ait ana arıların tüm Türkiye'ye pazarlanması, kendi bölgelerine en iyi şekilde uyum sağlamış olan yerli ırk ve ekotiplerin yok olması ve Türkiye bal arılarının tek tipe indirgenmesi tehlikesini taşımaktadır. Basan gösteren yerli ırklarımızın genetik geliştirme (ıslah) programlarına tabi tutularak bulundukları bölgelerin damızlık ana arı ve hatta paket arı ihtiyaçlarının karşılanması yoluna gidilmesi ve ayrıca arıcılıkta koloni yönetimi ve genetik geliştirme programlarının nasıl uygulanması gerektiği ve bu programlarda uygulanan teknikler ile ilgili eğitim programları üreticilere öğretilmelidir.” (s)