"Kırklareli'ni hep birlikte kalkındıracağız"

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli İl Başkanlığı'na 21 Nisan 2012 tarihinde seçilen Hüsmen Terkin, Kırklareli'nin sorunları hakkında yerel ve ulusal medya kuruluşlarının temsilcileri ile görüş alışverişinde bulundu. 30 Mayıs 2012 Çarşamba günü saat 09.30'da Kırklareli'de bir restoranda düzenlenen basın toplantısı ile basın mensuplarıyla bir araya gelen AK Parti Kırklareli İl Başkanı Hüsmen Terkin, Kırklareli'nin sorunları hakkında sorulan soruları yanıtlayarak çözüm yolları aradı.


HABER MERKEZİ
Geçmişte bir takım yerel yönetimlerde sıkıntıların yaşandığını dile getiren Terkin, geçmişte bazı kurum müdürlerinin atanmalarla, sürdürülmelerle tehdit edildiğini söyledi. Terkin; “Hiçbir kurum müdürü siyasi görüşünden dolayı yargılanamaz. Herkesin yaptığı iş ile değerlendirilmesini istiyorum. Siyasi düşünceyi, görüşü araya sokarsak işi yapacak insan kalmaz. Ne yazık ki üzülerek söylüyorum Kırklareli’de bu zamana kadar müdürler, atanmalarla, sürdürülmelerle tehdit edilmiş. İşini yapan müdürlerle, işçilerle bizlerin işi olmaz. O kadar gücünüz varsa işini yapamayan insanları sürdürün” dedi. Basın mensuplarının; Kırklareli’nin en ücra köşelerine haber yapmak için gittiklerini, siyasetçilerden, yerel yönetimlerden çok basının sorunlara daha vakıf olduğunu anımsatan Terkin; “Dolayısıyla bu tür toplantıyı sizlerle düzenlemek istedik. Kırklareli’nin sorunlarını objektif bir bakış açısıyla sizler daha iyi görebiliyorsunuz. Sizlerin düşünceleri, fikirleri bizler için çok önemli. Kırklareli’ne hizmet edeceksek, kalkınmasına katkıda bulunacaksak birlikte yapacağız. Biz despot bir anlayışla sadece fikirlerini dikta eden iktidar partisi değil, birlikte düşünen ve birlikte hareket eden insanlar topluğu olarak Kırklareli’ni yönetmeye çıktık” şeklinde konuştu. Basın mensuplarının Kırklareli’de yaşanan ve yaşanmaya devam eden sorunlar ve sıkıntılar hakkında sorduğu soruları yanıtlayan Terkin, şunları kaydetti; * “2 ay sonra yeni Devlet Hastanesi’nin ihalesi yapılacak” Kırklareli’ne yeni yapılacak olan Devlet Hastanesi’nin tek bir evrakı kaldı. TOKİ’ye giden evrakı bekliyoruz, sözleşmeyi yapacağız. 2 ay içerisinde inşallah bir aksilik olmaz ise ihalesi yapılacak. Hastane Kırklareli’ne yakışır bir hastane olacak. Kırklareli Devlet Hastanesi’ndeki mevcudu düzeltmek çok zor. Ama yeni hastanemiz yapılana kadar eksik birimlerimizi yapmanın yollarını arıyoruz. Yeni hastane olduktan sonra bir de onu bekleyemeyelim. Biz sağlık bakanımız ile görüştük, bu günden ihale yapılırsa ancak hastanenin içindeki ekipmanların alımları gerçekleşir. Depolama şeklinde de olsa temin edilmesini talep ettik ve bakanımız bu durum karşısında olumlu görüş bildirdi. Bakanımız hastane ile birlikte, hastanenin içerisindeki ekipmanlarında ihalesinin yapılmasını söyledi.  * “Mahkeme sonuçlanana kadar mevcut şirket hizmet vermeye devam edecek” Emar konusunda hastanemiz burada daha öncesinde hizmet alımı olarak yaptığı ihalenin süresi bittiği için ikinci bir ihale yapmışlar ve bir şirketin aldığını söylendi. Burada daha öncesinde çalışan bir şirkette itiraz etmiş. Olay mahkemeye yansıyınca itiraz sürecinin bitmesi bekleniyor. Bu süreç bitinceye kadar hizmet alımının devam etmesi lazım. Buradaki halk mağdur edilmemeli. Bu konu inşallah kısa sürede çözüme kavuşacak. Biz sağlık müdürü ile görüştük. Şuandaki şirket mahkeme sonuçlanana kadar hizmetine devam edecek.  * “AK Parti’nin vasıtası girdiyse üzerlerine düşen görev daha da büyüktür” Hastanedeki işleyiş ile ilgili de Devlet Hastanesi’nde çalışan arkadaşlar bizlerin ya da başkalarının kanalıyla da girse en önemli işleri insana hizmettir. Onların partili olmaları bir avantaj getirmez. Bu açık ve nettir. AK Parti’nin vasıtası ile gitmişlerse üzerlerine düşen görev daha da büyüktür. Ama onun bilincinde değiller. Çok açık ve net söylüyorum ki Kırklareli’nin pazarlama metodu yok. Devlet Hastanesi’nde yapılacak olan pazarlama nasıl olur. Bizler vatandaş olarak Devlet Hastanesi’nin müşterisiyiz oradaki çalışan en alt kademesinden en üst kademesine kadar herkes iyi hizmet verecek ki bizler devlet hastanelerine teveccüh edeceğiz. O insanlar işe girerken bin bir türlü takla atıyorlar, araya bir sürü insanlar koyuyorlar. Daha sonrasında arkalarına bir sürü siyasi gücü alıp oradaki yapıya zarar vermeye başlıyorlar.  * “İşini yapan müdürlerle, işçilerle bizlerin işi olmaz” Ben siyasi partinin il başkanıyım. Benim idarede yapacağım ne varsa her şeyi yapacağım. Ancak hiçbir kurum müdür siyasi görüşünden dolayı yargılanamaz. Herkesin yaptığı iş ile değerlendirilmesini istiyorum. Siyasi düşünceyi, görüşü araya sokarsak işi yapacak insan kalmaz. Ne yazık ki üzülerek söylüyorum Kırklareli’de bu zamana kadar müdürler, atanmalarla, sürdürülmelerle tehdit edilmiş. İşini yapan müdürlerle, işçilerle bizlerin işi olmaz. O kadar gücünüz varsa işini yapamayan insanları sürdürün. * “Sendikalar haklarını alarak o topluma daha iyi hizmet için olması lazım” Kırklareli Devlet Hastanesi’ne çalışan ve şikayet aldığımız bir sürü doktor var. Kanunen, şikayet edilen kişileri mahkemeye veriyorsunuz. İdari mahkemeye gidiyor ve tekrardan geri geliyor. Türkiye’de kanunlar bazen sendikal açıdan, toplumsal haklar açısından hep yanlış kullanıldı. Sendikalar bir toplumun hizmetlerini durdurmak için değil. Haklarını alarak o topluma daha iyi hizmet için olması lazım. Sendikalıların grev hakları vardır. Ancak toplumun sağlığını etkileyen, engelleyen hiçbir yapıda olmamaları lazım. Grev sırasında boşta olan arkadaşlar gidip yürüyüş yapabilirler bu haklarıdır. Ancak orada hastaları bırakıp gitmemeleri gerekiyor. Biz burada sosyal ve sendikal haklarımızı yanlış kullanıyoruz. Sendikacılık bu ülkenin önünü kesmek değil, hizmetlerine engel olmak değil. Daha fazla bilinçli bir şekilde hizmet etmek olması lazım. Hangi siyasi düşüncede, görüşte olursa olsun, herkesin düşüncesi bu yönde olması gerekiyor.  * “Kırklareli’ne hizmette oy birliği yapılan yanlışta muhalefet olacağız” Meclis üyesi arkadaşlarımıza soruyorum; ‘Gündemdeki sorunlara verdiğiniz kararlar nasıl oluyor’ onlar oy birliği geçirdiklerini söylüyorlar. Diğerleri gibi AK Partililerinde muhalefet özelliği var. Hizmet konusunda oy birliği ile ancak yapılan yanlışlarda muhalefet olmak zorundayız. Bundan sonra biz Kırklareli’ne hizmette oy birliği, uyarıda ve yanlışta muhalefet olacağız.  Bu günden itibaren bizim konumumuz var. Yerel iktidar da millet bize muhalefet özelliği vermiş. Bu muhalefet onlara zaman zaman katkıda bulunmak, yol göstermek olması, yanlışlarına engel olmak lazım ki bir daha yanlışa düşmesinler. * “Belediye’dekiler kendilerini denetleyen bir mekanizmanın olduğunu bilsin” Belediyede bazı sıkıntıları görüyor ve duyuyoruz. Biz belediyenin bu durumuna üzülüyoruz. Emin olun öyle ilginç malzemeler var ki mahkeme sürecinde diye bir şey söylemiyoruz. Ama önümüzdeki günlerde bunu basın mensupları ile görüşeceğiz. O arkadaşlarımız bundan sonra görev yapacaklarsa kendilerini denetleyen bir mekanizmanın olduğunu bilsinler. Bizim işimiz şuanda onları denetlemek, topluma anlatmak, doğrularına katkıda bulunmak.  * “Güneydoğu ile Kırklarelililerin rekabet koşulları aynı olması lazım” Türkiye’de ihale sistemlerini bir türlü oturtamadık. İhalelerde, tekliflerde, fiyatı en düşük teklif veren ihaleyi alıyor. Şirket teklif verirken o çalışmaların tamamını en ince ayrıntısına kadar hesap etmek zorunda. Hesabı iyi yapmayan kişiler hesabı tutturmak için ya çalışıyor, ya işini iyi yapmıyor, ya kalitesiz malzeme kullanıyor, ya malları aldığı firmayı dolandırıyor, ya da yanında çalışan işçinin parasını vermiyor. Bir işin maliyeti var. Sistemde değişiklik olması lazım. Başbakanımızın Kırklareli’ni özellikle Trakya’yı çok ayrı olarak değerlendirmesini istiyorum. Mesela Kırklareli’de iş yapan şirketlerin yüzde 90’ının merkezi Güneydoğu’da kurulmuş. Çünkü orada vergiden muaf, devletin değişik katkıları var. Buradaki şirketler vergiden muaf olmadıkları için Güneydoğu’dakiler ile girdikleri ihalelere 1-0 mağlup başlıyorlar. Rekabet koşulları aynı olması lazım. Güneydoğu’daki avantajlar Kırklareli’de ki Trakya’daki şirketlerde de olmalı. İnşallah bununla ilgili dosyamızı verdik ve cevap bekliyoruz. * “Üzülerek söylüyorum Kırklareli’nin yeniden fethe ihtiyacı var” Maalesef Kırklareli’de bir güç, sanayi gelmesin diye bütün ellerindeki kanuni hakların hepsini kullanıyorlar. Sanayinin gelmesini istememelerin sebebi, dokusunun bozulacak olmasıymış. Nüfus yapısı değişecekmiş, değişik illerden gelen vatandaşlar olacakmış. Maalesef bunları küçük insanlar düşünür. Küçük olsun benim olsun değil, beraber olsun hepimizin olsun. Biz Kırklareli’de beklide dünyanın en güzel peynirini üretiyoruz ama hale peynirin reklamını yapamıyoruz. Neden; bireysel çalışmaları var. Ne reklama, ne birlikteliğe önem vermiyor. Kırklareli’de bireysel düşünceleri bozmak lazım. Birlikte hareket etmek zorundayız. Peynirin yanı sıra hayvancılığa yapılan yatırımda Kırklareli’nin insanı önem vermiyor. Hayvanları var ama en fazla 100 baş. Eğer ki Kırklareli’ni bir Hollanda gibi yapacaksak bunu önce Kırklarelililer yapmalıdır. Önce Kırklarelililer bir araya gelmeli. Üzülerek söylüyorum ama Kırklareli’nin yeniden düşüncesel olarak bir fethe ihtiyacı var. Biz birlikte hareket edemiyoruz. İki kardeş arasında bile olan sorunlar çok büyük. Kardeşler bile bir araya gelemezken, düşünceler nasıl gelsin. Aynı işi yapan sanayiciler bir araya geldiğinde, 10 işçi çalıştırıyorsa 100 işçiye çıkartabilir. Bu istihdama ve devlete büyük katkı sağlar. Ya rahatları bozulsun istemiyorlar, ya da cesaretleri yok. Ben bunu bir türlü anlamıyorum. Örgütlü çalışmanın güzel avantajları var. Küçük düşünen küçük insanlar, büyük düşünen beraber olan insanlardır. Tek başınıza büyük değilsiniz. Kırklareli’de bu sorunu aşmak istiyoruz. Herkes bu sorunları aşmaya inancı olurda halkta teveccüh gösterirse inanıyorum ki bu sorun kısa sürede ortan kalkar. Gelin Kırklareli’ni hep birlikte yeniden düşüncesel olarak fethi edelim. Kırklareli’ne hep birlikte hizmet edelim. * “Kırklareli vergisini en fazla verip algısını hiç alamayan bir şehir” Bunda yerel yönetimin diğer partiden oluşmasının etkisi mi var yoksa nedir yani Kırklareli Halkı kendi kendini mi cezalandırıyor. Kırklareli halkı kendi kendini mi cezalandırıyor evet. Ama bu yerel iktidardan değil, gelişimci ruhumuz yok. Biz belediye hizmetlerinde tabiî ki halkı bir iktidar partisi belediyenin içinde hizmet edemez. Çünkü belediye sınırları içersinde belediyelere hizmet eder. Kırklareli dışından geçerken tamamen bir Avrupa kentinden geçiyorsunuz içinden geçerken Çemişkezek’ten geçiyorsunuz. Hani biz Avrupa kentiydik hani bir Avrupa şehriydik Avrupa’ya yakışan ne özelliğimiz var. Ama yerel iktidar Avrupalılığı yaşam biçimini, yeşil alanları sosyal donatılarını yerel iktidarlar yapıyor. Türkiye’de vergi veren illerde öndeyiz, hizmet alan illerde gerideyiz. Bu durum kendim de dahil yerel siyasetçilerin beceriksizliğinden olmuştur. Bu hizmeti yapan siyasi partilerin temsilcileriyiz. İl içersinde hizmet edemezsiniz bir hastane yaparsınız ama yol kaldırım yapmazsınız. Buradaki belediyeyi bağlar. Ben belediyedeki arkadaşlara şunu söylüyorum açık ve net olarak bu işi yapamıyorsunuz.  * “CHP’liler vaktini boşa harcıyor” Ben CHP’li arkadaşlarıma şunu soruyorum; sizler çok güzel sohbetler yaparsınız çok güzel konuşursunuz. Çok güzel müzik ortamlarında bulunursunuz, dinletiler yaparsınız. Ama vaktinizi boşa harcıyorsunuz.  Neden halkın içine girip biraz daha halkı dinlemiyorsunuz. Onun için inşallah önümüzdeki belediye seçimlerinde biz bir hata yapmazsak, açık ve net söylüyorum AK Parti olarak bir hata yapmazsak halk bize belediyeyi vermek istiyor. Kendi içimizde şu anda sorun yok. Daha önceleri olmuş olabilir. Ama Kırklarelilerini seviyorsa bu halk Kırklareli’ne hizmet için bu sistemi değiştirmeli, bu fırsatı bize vermeli, hizmet etmeyen bir partiye bu benim babamın partisi diye de dayatmamalı” dedi. Ayrıca Terkin, basın ile parti arasında yaşanan iletişim sıkıntıların çözülmesi amacıyla parti bünyesinde Tanıtım ve Medya Birim Başkanlığı kurulduğunu Birim Başkanı olarak Hüseyin Kasap’ı getirdiklerini ifade etti. (ue)