Kırklareli Tarım Il Müdürlüğü'nden Dünya Gıda Günü mesajı

Kırklareli Tarım Il Müdürlüğü'nden Dünya Gıda Günü mesajı

Kırklareli Tarım Il Müdürlüğü Dünya Gıda Günü olması sebebiyle bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada şunlar kaydedildi; “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) kuruluş günü olan 16 Ekim tarihi tüm dünyada, "Dünya Gıda Günü" olarak, her yıl değişik temalarla kutlanmaktadır.

 Bu yıl Dünya Gıda Gününün teması "Kriz Zamanlarında Gıda Güvenliğini Sağlamak" olarak belirlenmiştir. Bu tema kapsamında, ekonomik krizin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkileri incelenirken; bu ülkelerin en savunmasız nüfuslarını açlıktan koruyabilmeleri ve yatırımlar yoluyla tarım sektörlerinin gelecekteki krizler karşısında kendini koruyabilir hale gelebilmeleri amaçlanmaktadır.

Haberlerde sürekli olarak küresel ekonomik krizden bahsedildiği bu günlerde, yoksul ülkelerde nüfusun büyük çoğunluğunun ofislerde ve fabrikalarda çalışmadığını hatırda tutmak gerekir. Kriz, dünyadaki aç insanların %70'inin yaşamakta ve çalışmakta olduğu küçük ölçekli tarım arazilerini de etkilemektedir. 2007-2008 yıllarında gıda ve akaryakıt fiyatlarındaki artışın ardından, gelişmekte olan ülkelerin kırsal kesimlerinde durum vehamet arz etmektedir. FAO gıda fiyatları endeksi 2007 yılında ortalama %57'lik bir artış göstermiştir. Dünya genelinde, aç nüfus 2007 yılında 75 milyonluk bir artış kaydetmiştir. Sonrasında, 2008 yılının Temmuz ayında, gıda fiyatları düşmeye başlamış olmakla birlikte; fiyatlardaki bu düşüş eğilimi, gıda krizinin sonuna gelindiğine işaret etmemektedir. IMF'ye göre küresel tahıl fiyatları, 2005'teki fiyatlara göre halen %63 daha yüksektir. Gıda krizine doğrudan neden olan faktörler halen devam  etmektedir;

Tarımsal verimlilik düşüktür, gıda güvenliğinin sağlanamadığı ülkelerin çoğunda nüfus artış hızı fazladır, su mevcudiyeti ve arazi kullanımı önemli sorunlardandır, sel ve kuraklık olayları uzun dönem ortalamalarının üzerinde görülmektedir, tarımsal araştırma ve geliştirme yatırımları düşüktür ve yoksul nüfus için önemli olan ürünleri hedef almamaktadır.

Gıda krizinin ardından, küresel ekonomik kriz meydana gelmiş, kriz nedeniyle ücretler düşmüş, işsizlik baş göstermiş ve dolayısıyla, yoksul kesim iki eşzamanlı krizle karşı karşıya kalmıştır. Yoksul kesimin gıda kriziyle başa çıkmada başvurduğu çoğu araç da tükenmiş olduğundan, durum daha da vahim bir hal almıştır. Örneğin, çoğu malvarlığı hali hazırda satılmış ve tüketimde bir azalma olduğundan, malların orta sınıfa satılması, artık daha güçleşmiştir.

Göç etmek de artık daha zorlaşmıştır, çünkü gelişmiş ülkeler de kendi krizleriyle baş etmektedir.

Finansman tüketimi için borçlanmak, sıkı kredi piyasalarıyla engellenmiştir. Doğrudan yabancı yatırımlardaki azalma ve birincil emtiaların ihracatındaki düşüşlerin sonucunda, yoksul ülkelerde işsizlik artma eğilimindedir. Zengin ülkelerdeki ekonomik duruma bakılacak olursa, sağlanan kalkınma desteği ve insani yardımın azalması beklenmektedir.

Çözüm; Zengin ekonomileri yeniden canlandırmak için trilyonlarca dolar harcanmaktadır. Peki yoksulların elinden kim tutacak? Bu, dünyada görülen ilk ekonomik durgunluk değildir. Yarına hazırlıklı olabilmek adına geçmişte ülkelerin gıda güvenliğini nasıl sağlamış olduğuna bakarak, kendimize dersler çıkarabiliriz. En savunmasız olanı korumak; Aç insanlara erişebilmenin ilk adımı, o insanların kimliğini, yaşadıkları yeri ve durumlarını bilmektir. Hükümetler, gıda fiyatlarını izleyerek, ülke ve toplumlar içerisinde açlığın en çok yaşandığı yerleri saptayabilirler. Sonrasında da, gıda dağıtım programları, nakit transferi programları ve istihdam programları gibi sosyal güvenlik programları uygulanabilir.

Tarıma yatırım yapmak; FAO'nun hesaplamalarına göre, yılda 30 milyar Amerikan doları tutarındaki yatırımın çiftçilere yardımcı olmak amacıyla gelişmekte olan ülkelerdeki tarım sektörüne aktarılması gerekmektedir. Bu miktar, zengin ülkelerin tarımı desteklemek için harcadıkları yıllık 365 milyar dolar, silahlanmaya aktarılan 1.340 milyar dolar ve finans sektörünü iyileştirmek için harcanan trilyonlarca dolarla kıyaslandığında çok azdır.

Yapılacak olan yatırım, 120 milyar dolarlık bir fayda sağlayacaktır. Bu da, 

- Tarımsal verimliliği geliştirecek ve yoksul kırsal kesimlerdeki geçim kaynaklarını ve gıda güvenliğini iyileştirecektir,

- Doğal Kaynakları Koruyacak ve geliştirecektir,

- Kırsal alt yapıyı genişletecek ve iyileştirecek ve daha fazla kişinin pazara erişmesini sağlayacaktır,

- Bilginin üretilmesi ve dağıtılması için kapasiteyi güçlendirecektir,

- Güvenlik ağları ve diğer doğrudan yardımlarla, en çok ihtiyacı olan kimselerin gıdaya erişimini garanti altına alacaktır.