Kırklareli TOKI'de ipler iyice gerildi

Kırklareli TOKI'de ipler iyice gerildi

Haftalardır devam eden gerginlik üst seviyeye tırmandı. Kırklareli TOKI’de alacaklı olan ADER firması çalışanlarının tepkili bekleyişinde dün, ipler iyice gerildi. ADER çalışanlarının, haklarını almadan hiç bir yere gitmeyeceğini belirtmelerinin üzerinden haftalar geçti. Ama ne onlar haklarını alabildi. Ne de bu düğüm çözüldü. Ihaleyi alan üçüncü firma INTA’nın hazıra konar gibi geldiğini ifade ederek, inşaat bölgesinde çalışmaya başlamasına tepki gösteren alacaklı çalışanlar, uzlaşmak için günlerdir görüşmek istedikleri INTA’nın gelmemesi ve kendi muhatapları olan KOBALT firmasından da bir ses çıkmaması üzerine oturma eylemi başlattılar.

3 yıl önce 2005 yılı Aralık ayının son günlerinde yapılan ihaleyle inşaatı başlayan, o firmanın iflasıyla KOBALT Inşaat’ın yüklenici olduğu ve taşeron firma olarak ADER firmasına verdiği Kırklareli TOKI, KOBALT’ın da iflas etmesiyle ihaleyi tek taraflı fesh etmiş, daha sonra da ihaleyi INTA firması almıştı.

ADER çalışanları tarafından TOKI’de usülsüz faaliyetler yaptığı iddia edilen KOBALT’a yöneltilen suçlamalar aynen devam ediyor. Iddiaya göre KOBALT, inşaat alanındaki cami yapısının parasını aldı ama, inşaatı yapmadı.    

Okulun da parasını aldı, fakat inşaatı yarıda bırakarak, bitirilip eğitim verilebilir durumda gösterdi. Ancak ortada ne cami var, ne de bitmiş bir okul.

1 seneden bu yana maaş alamadıklarını belirten ADER çalışanları, KOBALT Inşaat’tan 2 milyon TL alacakları olduğunu tekrarlayarak, tehdit edildiklerini yine öne sürdüler ve “Alacağımıza karşılık verilen çekler birçok kez karşılıksız çıktı. Mağdur durumdayız.” dediler.

Dün sabah eylem hazırlığında oldukları öne sürülen 7 işçinin, yataklarından kaldırılarak göz altına alınmasıyla, durum daha da ciddi bir hal aldı. “Bizler işgalci değiliz, sadece hakkımızı istiyoruz.” diyen işçiler de, bölgedeki bekleyişini sürdürüyor. Ancak gözaltıların ardından durum, dün başka bir boyuta ulaştı. Daha önceden şantiyede yatıp kalkan işçiler, polisin herhangi bir eylem hazırlığına karşı almış olduğu tedbirler gereğince artık içeriye sokulmuyor. Dışarıda bekleyen ADER çalışanları, isyanlarını dile getirirken, KOBALT inşaatla ilgili söylemlerine devam ettiler. KOBALT Inşaat Genel Müdürü Erol Civelek’i dolandırıcılıkla suçlayan çalışanlar, kendilerine verilen çeklerin karşılıksız olduğunu söylediler. Çalışanlar açıklamalarında şunları kaydetti:

“Şu anda bölgede yapılmamış birçok işin parası, KOBALT Inşaat tarafından alınmış durumda. Devletin malı bir yanda, haklarını almak isteyenler bir yanda. Okulun çatısı ve boyasının parası alınmış. Ama ortada ne çatı, ne de boya var.”

ADER çalışanlarının yeni iddiasına göre, TOKi tarafından bölgenin hemen yanında bulunan ve tapu kadastroda parseli gözüken yahudi mezarlığı da, firma tarafından işgal edildi. Bir geceyarısı bölgeye gelinerek mezarlar toprağın altında kalacak şekilde düzenleme yapıldı, bölgeden yol geçirildi. Mezar taşları da hemen yan tarafa atıldı. Bölgeyi gezen muhabirlerimiz, sözkonusu mezar taşlarını yerinde görüntüledi. Bu yola devletin para verdiğini söyleyen çalışanlar, buranın SIT alanı olduğunu ve tarihi bir mezarlık statüsüne sahip olduğunu söyleyerek, burasının hesabını kimin soracağını da sözlerine eklediler.

Çalışanlar; “KOBALT’ın malı bizim elimizdeyken, INTA buna sahip çıkmaya ve hazıra konmaya çalışıyor. Uzlaşma teklif ettik. Kabul ettiler. Ama görüşmeye gelmediler. Çünkü onların da KOBALT’la ortaklığı, bağlantısı var. Birbirlerini tanıyorlar. Bizi gariban görüp, hakkımızı gasp etmeye çalışıyorlar. O mallar bizim alacaklarımızın teminatıdır. Soruyoruz. Bölgedeki 13 tane elektrik direğini TOKI mi yaptı? Bizim şirketimiz yaptı. Bu neden gündeme getirilmiyor.” dediler.

Oldukça gergin olan çalışanlar, dünden itibaren inşaat alanına sokulmamaya başlandı. Bölgeden ayrılmama kararı alan işçiler, girişin hemen yanında oturma eylemi başlatarak, haklarını savunmaya kararlı olduklarını söylediler. Kırklareli Emniyet Müdürlüğü’nün bölgeye sevk ettiği bir minibüs dolusu çevik kuvvet ekibi de, çalışanları hiç bir şekilde içeri sokmamakta kararlı gözüküyor. Gün boyunca bölgede bekleyen polisler, herhangi bir olumsuzluğa meydan verilmemesi amacıyla sürekli hazır vaziyetteydiler. Çalışanlar; “Şu anda içeri sokulmadığımız şantiye binaları, ihale sınırının dışındadır. Ama buna rağmen oraya bile gidemiyoruz. Içeride de iki tane özel güvenlik görevlisi tutmuşlar. Bunların sertifikası var mı, araştırılmasını istiyoruz. KOBALT’tan alacağı olan yaklaşık 300 kişi var. Hepsi buraya gelecek, toplanacak ve haklı mücadelemiz sürecek. Emniyet mensupları da tabii ki görevlerini yapıyorlar. Onlara bir sözümüz yok. Ama biz yenmiş olan hakkımızı almak için bu kadar uğraşıyoruz.” dediler.