Kırklareli Üzüm Üreticileri Birliği, şehrimizdeki bağcılık sektörünü masaya yatırdı

Kırklareli Üzüm Üreticileri Birliği, şehrimizdeki bağcılık sektörünü masaya yatırdı

1. Uluslararası Kırklareli-Yayla Bolluk, Bereket ve Hasat Günleri kapsamında; Kırklareli Üzüm Üreticileri Birliği tarafından, 3. Geleneksel Bağbozumu Şenlikleri çerçevesinde düzenlenen “Neden Bağcılık-Neden Kırklareli” ve “Üreticilerin Beklentileri” konulu panel, renkli dakikalara sahne oldu.

Geçtiğimiz Cuma günü saat 17:00’da Öğretmenevi’nde düzenlenen panele; Kırklareli Vali Yardımcısı Ismail Hakkı Çınarsoy, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ertuğrul Ziya Çetintaş, Ziraat Odası Başkanı Necmi Koyuncu, Ticaret Borsası Başkanı Turhan Altıntel, Tarım Il Müdürü Erdinç Yazıcı, Il Mahalli Idareler Müdürü Aleaddin Ikican, Kent Konseyi Başkanı Nurcan Tezer, Üzüm Üreticileri Birliği üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Tekirdağ Bağcılık ve Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Yılmaz Boz, Kırklareli Tarım Il Müdürlüğü Çiftçi Eğitim Şube Müdürü Ayhan Çelik ve Üzüm Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu üyesi Hatice Kunt, panele konuşmacı olarak katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Kırklareli Üzüm Üreticileri Birliği Başkanı Ali Korur; tüm misafirlere ‘Hoşgeldiniz’ dedikten sonra, panelin kısa bir tanıtımını ve değerlendirmesini, ayrıca paneldeki konuların Kırklareli’ndeki bağcılık sektörüne olan yaklaşımını katılımcılara aktardı.

Panel, Tekirdağ Bağcılık ve Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Yılmaz Boz’un konuşmasıyla başladı. Boz, konuşmasında, Kırklareli’nin bağcılığın ilk çıktığı ve dünyaya yayıldığı bölge olduğunu vurgulayarak, bu konudaki argümanlarını dinleyicilerle paylaştı. Kırklareli’nde bağcılığın gerilemesinden bahseden ve bu gerilemenin tersine çevrilmesi gerektiğinin altını çizen Boz, bu ve buna benzer faaliyetlerin bağcılığın önemini daha da kuvvetlendireceğini kaydetti. Boz, ayrıca üzüm uygulamalarına, üreticilerin sıkıntılarına değindiği açıklamalarında, Kırklareli’nin fiziksel olarak bağcılığa çok uygun bir konumda olduğunu ifade etti.

Boz; “Bu işin eğitimini vermemiz gerekiyor. Bağcılıktaki sektörel gelişim için Trakya’da yaygın bir şekilde uygulama yapılmalıdır. Atatürk 1932 yılında Tekirdağ’da asma fidanlığı yaptırmıştır. O zamandan görünen bu uygunluk, yeniden canlanmayla geliştirilmelidir. Ülkemizde hammadde, üretim, uygulama, sektör ve pazarlama konularında açıklar vardır. Bağcılık ürünlerinin işlenmesi için tesislerin kurulması gerekmektedir.” diye devam ettiği konuşmasında; pazar potansiyelinin analizinden sonra çeşit seçiminin başarıya ulaşacağını anlatarak, kendilerinin de bağcılığa çok uygun olan Kırklareli’nde, bu konuda yapılacak girişimlere ellerinden geldiğince yardım edecekleri sözünü verdi.

Boz’un ardından kürsüye Ayhan Çelik geldi. Anlatımlarını slaytlarla destekleyen Çelik, bağcılığın önemine değindiği konuşmasında; Kırklareli’nde Tekirdağ ve Edirne’ye oranla sofralık üzüm üretiminin daha fazla olduğunu kaydederek, sofralığın % 73, şaraplığın ise % 27 olduğunu açıkladı. Bağcılık sorunları ve çözüm önerilerini de anlatan Çelik, bağcılık yönetmeliğine yönelik anlatımlarda da bulundu.

Panelin son konuşmasını da Hatice Kunt gerçekleştirdi. Kunt, 1999 yılında geldiği Kırklareli’nde, kendisine hediye edilen araştırmacı yazar Nazif Karaçam’ın eseri olan “Efsaneden Gerçeğe Kırklareli” adlı kitabın izinde, bağcılık yapmak için kollarını sıvadığını ve bu süreci anlattı. Hatice Kunt; “Kendimi sorgulamaya, toprak yapısını daha fazla incelemeye çalıştığım zamanlarda, Kırklareli’nin topraklarının (1986 araştırmalarına göre) hatalı kimyasal kullanımı nedeniyle yüzde 25-30 civarında kimlik değişimine uğradığını gördüm.”  diye başladığı konuşmasında, Üzüm Üreticileri Birliği’nin kuruluş sürecini ve Kırsal Kalkınma Projesi’nin kazanılmasını anlattı. Kunt; “Bir zamanlar sarayı ve Istanbul’u besleyen Trakya tarımındaki gerileme, bağlar da kendini göstermiş ve araziler, 91000 dönümlerden 3500 dönümlere düşmüştür. Şimdilerde ise 4500 dönüm civarında. Üniversitemiz yeni ve tarımla hiçbir ilişkileri yok. Fakülte olarak sadece Gıda Teknolojisi var. Bağcılarımız, Kırklareli bağcılığının hocalarımız tarafından fazla incelenmediğini düşünüyor. Bu aşamada cevaplanması gereken birçok soru da mevcut. Uluslararası bağlamda Kırklareli AB kararlarından nasıl etkilenecek bilmek ister. Ulusal politikada Kırklareli tarımı ne olacak? Tarım havzaları konusunda Meriç havzasında kalan Kırklareli’nde bağcılık destek görmemekte. Üretici, köyünde ve bölgesinde tarım komisyonları ister. Köyünde toprak kimliği haritası ister. Rant satışlar, tarımsal girdilerin KDV ve maliyetleri, çiftçiliği tehdit etmektedir. Tarım topraklarının amacı dışında sanayiye satılmasıyla çiftçi, ya o fabrikaların bekçisi veya işçisi konumuna düşmektedir. Çiftçinin ürün değerlendirmesi yok. Ilimizde soğuk hava deposu yok. Üretimde standardizasyon yok. Bilinçsiz üretim bizi zarara sokuyor.” diye konuştu.

Kunt’un konuşmasının sonrasında, iki yıldan beri bağcılar arasında sofralık ve şarap dallarında yapılan yarışmaların bu seneki dereceye girenlerine ödülleri verildi.

Şaraplık dalda; Kızılcıkdere’den Mutlu Yavaş’a birincilik ödülünü KTO Başkanı Ertuğrul Ziya Çetintaş, Deveçatağı’ndan Rahman Yaşa Özkaynak’a ikincilik ödülünü KTB Başkanı Turhan Altıntel, Demircihalil’den Aydın Içten, Kırklareli’nden Tülay Üstündağ ve Nurettin Nişikli; Ahmetçe’den Yetkin Dönmez ve Pınarhisar’dan Cevat Gülşah’a üçüncülük ödüllerini Tarım Il Müdürü Erdinç Yazıcı, Ziraat Odası Başkanı Necmi Koyuncu, Il Mahalli Idareler Müdürü Aleaddin Ikican ve Kent Konseyi Başkanı Nurcan Tezer verdi.

Sofarlık dalda; Kızılcıkdere’den Hasan Tahsin Gülder’e birincilik ödülünü Ertuğrul Ziya Çetintaş, yine Kızılcıkdere’den Zeki-Remzi Şafak, Ahmet Can Hüren ve Kırklareli’nden Necmi Koyuncu’ya ikincilik ödüllerini; Ertuğrul Ziya Çetintaş, Turhan Altıntel, Necmi Koyuncu ve Erdinç Yazıcı; Kızılcıkdere’den Emrullah Yılmaz’a üçüncülük ödülünü de Vali Yardımcısı Ismail Hakkı Çınarsoy verdi.

2009 Kırklareli Bağ Bey’i seçilen Rahman Yaşa Özkaynak, Bağ Prensi seçilen Nurettin Nişikli ve 2009’un Bağ Evi seçilen yerin sahibi Adnan Dönmezer, ödüllerini Vali Yardımcısı Çınarsoy’dan aldılar.

Çınarsoy, burada yaptığı konuşmada, bağcılığın önemine yönelik açıklamalar yaptı. Kırklareli’nin diğer illere bakılarak, tarımsal projeler yönünden gelişime müsait bir kent olduğunu belirten Çınarsoy, bu avantajın doğru karar ve uygulamalar neticesinde, çok kaliteli standartlara ulaşabileceğini kaydetti.

Panelin sonunda Bulgaristan’dan Varna Tiyatro-Foklor grubunun gösterisi gerçekleşti. Hayranlıkla izlenen koreografiler, izleyicilerden tam not aldı.