Kurtişoğlu; "Bu yasak esnafla vatandaşı karşı karşıya getirecektir"

Kurtişoğlu; 'Bu yasak esnafla vatandaşı karşı karşıya getirecektir'

19 Temmuz tarihinde genişletilmiş olarak başlayacak olan sigara yasağı, bazı kesimler tarafından beğeni ile karşılansa da bazı kesimleri zor durumda bırakacak gibi gözüküyor. Sigara yasağının uygulanacağı yerler olan kahvehane, meyhane, bar, restaurant, lokanta vb. yerlerin sahibi işletmeci ve esnaflar yasağın kendilerini son derece zor durumda bırakacağından endişeliler.

Kırklareli Lokantacılar Odası Başkanı Cengiz Kurtişoğlu, 19 Temmuz’da başlayacak olan sigara yasağı ile ilgili olarak “Lokantacı esnafın durumu daha da kötüye gidecek” yorumunu yaptı ve konuya yönelik olarak Başbakanlık’a bir öneri dilekçesi sunduklarını belirtti.    Kurtişoğlu öneri dilekçesinde dile getirdikleri sorun ve buna yönelik çözümleri şu cümlelerle ifade etti: “Bilindiği üzere kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından korumak için ve herkesin temiz hava soluyabilmesinin sağlanması bakımından ülkemizde tütün ürünlerinden aktif ve pasif olarak etkilenenleri korumaya yönelik birtakım tedbirler alınmış ve bu anlamda bazı yasa maddeleri çıkartılmıştır.         

 Yine kanunun etkili şekilde uygulanması, uygulamada standardın sağlanması ve herhangi bir aksaklık olmaması bakımından Başbakanlık genelgesi ile Resmi Gazetede bu konu ile ilgili tebliğ yayınlanmıştır.

Nitekim anılan yasa maddelerinin bir kısmı, 4207 sayılı yasanın 1/d maddesi gereği özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti veren işletmelerde 19 Temmuz tarihinde yürürlüğe girecektir.

Polis veya Zabıtanın görevi esnafa        yükletilmektedir

Kanunun konuluş amacına bakıldığında; Ahilik geleneğine bağlı, ahi evran kültürü ile yetişmiş esnaf teşkilatının, Devletimiz tarafından çıkarılmış olan ve insan sağlığını yakından ilgilendiren bir yasaya karşı gelmesi kesinlikle söz konusu değildir. Fakat yasanın uygulanmasında bazı haksız ve aksayan yönlerin olduğunu ve bu konuda önlemler alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlam da;

Öncelikle tütün ürünleri alışkanlığının bırakılmasını özendirici tedbirler ile tütün ürünleri tüketiminin ve tütün dumanına maruz kalmanın oluşturduğu sağlık riskleri konusunda çocukları, gençleri ve yetişkinleri bilinçlendirici tedbirleri almak, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın görevidir. Fakat anılan kanunla bu görev esnaf teşkilatına devredilmeye çalışılmakta ve esnafla vatandaş karşı karşıya kalmaktadır. Devlet eğitimle çözmesi gereken bu sorunu esnaf teşkilatına havale etmekte, adeta ‘sen takip etmezsen ceza keserim’ demekte, Polis veya Zabıta teşkilatının görevi esnafa yükletilmektedir. Kanunla öngörülen cezalarda, ceza hukuku anlamında oranlılık ilkesine aykırılıklar bulunmaktadır. Yasak kapsamında bulunan işyerlerinde bu yasağı ihlal eden kişilere 69.00 TL, işyeri sahiplerine ise 5,600,00 TL’ye kadar para cezaları öngörülmektedir. Yine anılan yasağın tütün mamulleri imal eden firmalar tarafından görsel basın araçları yolu ile ihlal edilmesi halinde esnaflara verilecek cezalardan daha hafif cezalar öngörülmektedir.

Türkiye dünyada üretilen tütünün 3/2'sini tüketen 10 ülke arasında olup, ülkede 22 milyon kişi sigara kullanmaktadır. Yine sigara alımı için ülkemiz yılda 20 milyar dolar, sigaranın yol açtığı, başta akciğer kanseri olmak üzere, birçok hastalığın tedavisi ve ilaç parası olarakta, 30 milyar dolar, yani toplam 50 milyar dolar para harcamaktadır. Elbette sokağa atılan bu paraya acımamak mümkün değildir. Ancak anılan yasakların belli bir geçiş süresinde işleme konulması, esnaf teşkilatının cirolarında % 22- 50 oranlarında azalmasına sebep olmayacak şekilde çözümlenmesi gerekmektedir. Almanya’da işyeri sahiplerinin yasağın kalkması için imza topladığı ve Ingiltere’de de günde 4 tane birahanenin kapatıldığı gerçeği unutulmamalıdır. Bu yasağın Türkiye’de özellikle esnaf teşkilatı üzerinde yaratacağı olumsuz etkiler şimdiden hesaplanmalı ve ona göre gereken tedbirler alınmalıdır.

Sadece yasa ve yasaklarla netice alınamaz, önemli olan tütün kullanıcısının eğitimidir

Bu anlamda yasak kapsamındaki işletmelerde; “Sigara Içilen Bölüm”,  “Sigara Içilmeyen Bölüm” şeklinde ayrımların yapılması, Portekiz ve Ispanya’da olduğu gibi 100 m2’den küçük işyerlerinin sigara yasağı kapsamı dışında tutulması, 100 m2’nin üzerindeki yerlerde ise işletmenin % 30’luk kısmı için 4207 sayılı kanundaki tariflere uygun şekilde yapılmış ve özel ayrılmış sigara içilen bölüm olmasının sağlanması, yine işletmelerin girişlerine ‘Sigara Içilen Restaurant, Lokanta, Cafe vb’ veya ‘Sigara Içilmeyen Restaurant, Lokanta, Cafe vb’ uyarı levhaları asmak ve böylelikle tercihi tüketicilere bırakmanın sağlanması, sigara yasağını uygulayan işyerlerine vergi istinası veya vergiden indirim sağlanması, eğer mutlaka sigara yasağı uygulanması gerekecek ise bu takdirde yasak kapsamındaki işyerlerine faizsiz kredi imkanı sağlanması gerekmektedir.

Şu unutulmamalıdır ki; sadece yasalarla ve yasaklarla netice almak mümkün değildir. Nitekim Ispanya’da 3 yıl önce getirilen aşırı yasaklara rağmen sigara içenleri oranı %24,2’den sadece % 24.1’e düşmüştür. Nitekim aynı yönde Sağlık Bakanımız sayın Recep Akdağ’da, geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklamada yasağın yürürlüğe girdiği zamandan beri sigara içenlerin oranının % 35’den %31’e düştüğünü açıklamıştır. Özetle sadece yasakla netice almak mümkün değildir. Önemli olan bu konuda tütün mamulleri kullananlara verilecek eğitimdir.

Sonuç olarak anılan yasanın uygulanmasının yeniden gözden geçirilmesi, belirtilen önlemlerin alınması veya konu ile ilgili uygulama esaslarına yönelik öneriler doğrultusunda yeni bir genelge veya tebliğ yayınlanmalıdır.”