Nalbantoğlu; "Kırklareli'nde seve seve ders veririm"

Dünyanın en iyi keman ustalarından olan Kırklarelili Nedim Nalbantoğlu; 'Kırklareli'nde konservatuar ve benzeri kültür merkezi gibi yerler açılırsa seve seve ders veririm' dedi.

HABER MERKEZİ

Kırklarelili olan dünyanın en ünlü keman ustalarından olan Nedim Nalbantoğlu Kırklareli’nde ardı ardına verdiği iki konserin ardından gazetemizi ziyaret ederek Kırklareli hakkındaki düşüncelerini paylaştı. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Elmas Cankurt ile görüşen Nalbantoğlu hayatından bahsederek; “Çocukluğum babamın yanında geçti. Babam ile Göksel Baktagir’in babası yakın dosttu ve babam Türkiye’de ilk Türk Musikisini kuran kişiydi. Devamlı müzik aletleriyle ilgileniyordum. Uzun bir süre kendi kendime notasız falan keman çaldım. İlkokulu Kırklareli’nde bitirdikten sonra kemanın dersini alarak notalarına uyun bir şekilde keman çalmak istedim ve babam bana bir hoca tuttu. Hocam ilk geldiği gün keman çalmadı. İkinci gün geldiğinde de çalmayınca ben çalmasını istedim. Israrım üzerine kısa bir parça çaldı. O kısa parçayı dinledikten sonra babamla konuştum ve “Baba bu hocada iş yok. Sen bana başka bir hoca bul” dedim. O yaşta dahi müzik kulağım çok iyiydi. Ardından apar topar İstanbul’a taşındık ve Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı sınavlarına girdim. Sınavdan 100 üzerinden 100 alarak Konservatuara girmeye hak kazandım. Konservatuarın bitmesinin ardından da Fransa’ya taşındım. Orada bir çok yerde keman çaldım. Katıldığım konserlerin birinde bütün dikkatleri üzerime çekmiştim ve Fransa Devlet Caz Orkestrası’na alındım. Orada da bir müddet çaldıktan sonra bir çok ünlü kişi ile beraber keman çaldım. Kendimi geliştirmeye devam ettim ve Fransa’nın dışında Bulgaristan, Yunanistan, Belçika, İtalya, Almanya,  Japonya, Fas, Tunus, Suriye ve Güney Amerika gibi birçok ülkede konser erdim” dedi.
Fransa’da 20 yıl yaşadığını belirten Nalbantoğlu; “Fransa’da kaldığım süre içerisinde bir gün Göksel Baktagir benim konser vereceğime dair afişleri görmüş ve beni nerede bulabileceğini sormuş. Nihayetinde çocukluk arkadaşım Göksel Baktagir ile buluştuk ve buluştuğumuz ilk gece bir organizasyon hazırlayarak Versay Sarayı’nda bir konser verdik.
Daha sonra Furtuna isminde bir grup oluşturduk. Furtuna ismi ise Göksel bana sen kemanı fırtına gibi çalıyorsun diyerek bana Fırtına diye bir beste yapmıştı. Bana yaptığı beste grubumuzun adını aldı.
Birçok Balakan ve Caz müziği bestem var ve yapmaya da devam ediyorum” dedi.
Kırklareli’nde konser vermekten onur duyduğunu belirten Nalbantoğlu; “Kırklareli’nde yıllar sonra Göksel ile beraber konser vermek benim için gerçekten çok büyük bir onurdu. Biz müzisyenler arasında dünyada en yukarı çıkmış kişileriz. Kırklareli’nde düzenlen böyle bir etkinlikte bulunmamız ve böyle büyük bir ilgi ile karşılanmamız bizleri çok memnun etti. Ben buradan anladım ki sanat Kırklareli’nde sanat daha hala çok yukarılarda.
Eğer bir gün bir Kırklareli’nde konservatuar ve kültür merkezi gibi müzik sanatını içerisinde bulunduran yerler açılırsa, o yerlerde seve seve der vermeye hazırım” dedi. (yy)