OKU/YORUM

O Sarı Daktilo'yu Cumhurbaşkanı kullanmış





Rahmi Sağlık


Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Şenol Goncagül’ün “SARI DAKTİLO’NUN SIRRI” başlıklı yazısını okurken büyük zevk aldım. Yalnız zevk almakla kalmadım. Yazı beni 1980’li yıllara götürdükten sonra tekrar 2015 yılına getirdi. Ve nereden nereye dedirtti. 1983 yılında tekrar Refah Partisi’nde fiili siyasete geri dönen Recep Tayyip Erdoğan’ın o tarihten sonra partisinin Trakya Bölge Müfettişi orak Kırklareli’ye her gelişinde, Yeşilyurt Gazetesi’ne ziyarete gelir o arada gazetede Muhabirlik yapan ve daha sonra Yazı İşleri Müdürü olan Şenol Goncagül ile tanışmış olur. Gazetede, Elmas Cankurt, Şenol Goncagül, Recep Tayyip Erdoğan’la sohbet ederler, Dibek Kahvesi içilir ve birlikte bölgenin durum değerlendirmesi yapılarak İl Başkanı Kemal Şar ile birlikte şehirde dolaşılır, çorba içilir ve birlikte köfte yenir. Belki bu olanlar bazıları için normal detaylar olabilir. Yalnız Gazetemizde 16 Mart 2015 tarihinde yayımlanan “İŞTE O DAKTİLO” başlıklı yazıyı okuyanlar, başka bir detayı da öğrenmiş olur. Çünkü: aynı yazıda, Tayyip Erdoğan’ın, o küçük daktilo ile büyük bir ulusal gazetenin köşe yazarına tekzip yazısı yazıp fakslaması ve ertesi gün tekzip yazısının o gazetede çıkması ile “SARI DAKTİLO’NUN SIRRI” anlaşılmış olur. Aslında 80’li yıl ortalarında, eski partisinin o gün Trakya Müfettişi olan, bugünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Şenol Goncagül’ün yakın ilişkileri 30 yıldan beri devam ettiğini, Yeşilyurt’taki yazıyı okuyanlar anlamışlardır. Şenol Goncagül’ün, R.Tayyip Erdoğan’la 30 yıl önce başlayan ve bugüne kadar uzanan notları, arşivinde ya da beyninin hafızasında saklaması bana göre önemli bir olay! Çünkü her gazetecinin, bir partinin müfettişi ile görüşmesi, çay-kahve içmesi hatta yemek yemesi normal! Fakat Goncagül; 5. Sıra’da bulunan bir siyasi partinin müfettişi olan Recep Tayyip Erdoğan’ın, günün birinde Başbakan ve daha sonra Cumhurbaşkanı olacağını bilmesi imkansız. Ama “Ne olur? Ne olmazı?” diye bir yerlere ‘Raptetmiş’ bu yaşananları. Hele dönemin küçük bir siyasi parti müfettişinin, Goncagül’den daktilo istemesi ve birine tekzip yazdığı “O küçük Sarı Daktilo’yu” bu güne kadar saklamasına tesadüf diyebiliriz. Ama Şenol Göncagül’ün yaptıklarına da “İşte Gazetecilik bu!” deriz!