ORTAK AKIL

CHP, çok acil Tüzük Kurultayı'nı toplamalı 




Özkan Başaran

İyisiyle kötüsüyle 2014 Yılı’nı uğurluyoruz. Filmi tersine sardığımızda pekiyi bir yıl geçirdiğimizi söyleyemeyiz. 2015 Yılı’nın da pekiyi geçeceğini sanmıyorum.  Mutlu bir azınlık dışında toplum katmanlarının büyük bir bölümü mutsuz ve umutsuz. Çözüm süreci, Suriyeli Mülteciler, giderek yükselen Enflasyon, İşsizlik, Hukuksuzlukların geldiği boyutlar 2014 Yılı’ndan 2015 Yılı’na miras kaldı. Olumsuzluklar sadece bunlarla bitse ne ala. Herkesin kendine göre aşılması zor sorunları var.  Bir kesime göre önemli bir sıkıntı gibi gözüken sorunlar, diğer bir kesime göre ise çok normal olabiliyor. Örneğin Suriyeli Mültecilerin günlük hayatımıza verdiği sıkıntıları ve yükleri “İnsanlık Görevi” olarak algılayan bir kesim var. 2014 yılında birçok malda %50’leri bulan enflasyonu ortalamada %8 gösterip normal karşılayanlar az mı? Güven kaybeden adalet duygularımız ve işsizliğin ulaştığı boyutlar, siyasi anlayışa göre farklı yorumlanıyor. Ancak, gerçeklerin ortaya çıkmak gibi kötü huyları vardır. 2 milyona yaklaşan Suriyeli Mültecilerin verdiği Ekonomik ve Sosyal Yaraları yok sayabilir miyiz? “İnsanlık Görevi” diyerek savunup çıkılan Suriyeli Mültecilerin ne zaman ülkelerine döneceğini söyleyen hükümet yetkilisi yok. Siyasi İktidar Haziran Seçimleri’ne hazırlanıyor. Üç dönem üst üste tek başına iktidara gelen AKP, 4’ncüye tek başına hükümet kuracak parlamento desteği için her şeyi yapacak. CHP ve MHP gibi Muhalefet Partileri ise İktidar iddiasından uzak bir tavır içindeler. En azından toplum böyle algılıyor. Eğer AKP 4’ncüye seçim kazanırsa, Dünya Siyasi Tarihi’nde örneğine pek rastlanmamış bir rekora imza atmış olacak. Önümüzdeki Milletvekili Genel Seçimi, Muhalefet Partileri için Kader Seçimi. Özellikle CHP için hayati bir önem taşıyor. Başarısızlık CHP’yi sarsar. CHP, sorgulayan bir partidir. Bir defa Kılıçdaroğlu yerinde duramaz. Seçim sonrası Yeni Genel Başkan arayışlarıyla çalkalanan CHP, içinden kopan bazı grupların kuracağı yeni siyasi partiler bile üretebilir. Bütün bu olumsuzlukları bugünden görüp, 2015 Seçimleri’nde kendini başarıya mahkûm etmek CHP’yi kurtarabilir. Öncelikle, ayak oyunlarıyla koltuk kapma yarışından vazgeçilmeli. CHP Bundan böyle kendine bir şeyler almak için çırpınanları tasfiye ederken, kendinden bir şeyler vermek isteyenleri Parlamentoya taşımalı. Bunun en kestirme yolu Önseçim’dir. Tüzüğün arkasından dolanıp yan gelip yatan birilerini Milletvekili yapmak için, Parti Meclisi’nden Yeni Genelgeler üretmek CHP’ye verilecek en büyük zarardır. Kılıçdaroğlu son seçimine çıkıyor. Nasıl olsa gidecek. Hiç olmaz ise, CHP’de değiştirilemez Reformlara imza atarak gitmeli. Partiiçi Demokrasi’yi kurumsallaştıracak kararları CHP’nin Anayasası olan Tüzüğe yazdırmalı. “Üyelerle Önseçimsiz hiç kimse bir yere seçilemez” şeklindeki bir madde benimsenmeli ve Tüzüğün değişmez maddesi kalıcı hale gelmeli. İl, İlçe, Belde Başkanlıkları, Belediye Başkan Adayları, Milletvekili Adayları Üyelerin oylarıyla seçilmeli. Delege sistemi kalkmalı. “Delegasyon ile ilgili cümleler CHP Tüzüğünden derhal çıkarılmalı. Çok acilen Tüzük Kurultayı toplanmalı. Bu önemli kararları almalı. Tüzüğün Kırmızı çizgileri olacak bu özel maddeler, Kılıçdaroğlu kararları olarak Demokrasi Tarihimize altın harflerle yazılacaktır. CHP’nin yapacağı bu Demokrasi Devrimi diğer partileri de hizaya sokacaktır. CHP Çok Partili sistemin önünü açtığı gibi, tıkanan demokrasimizin de önünü açan Parti olmalıdır. Burada en büyük rol Kılıçdaroğlu’na düşüyor. Kendini feda edecek cesareti gösterebilirse, Türkiye Demokrasisi’ni de kurtarabilir. Ne dersiniz Kılıçdaroğlu bunu yapabilir mi? İsterse yapar.  Eğer yaparsa, Kılıçdaroğlu’nun Türkiye Halkına bırakacağı en değerli miras bu olacaktır.