ORTAK AKIL

Kılıçdaroğlu'da Önseçim'e giriyor





Özkan Başaran

29 Mart 2015 Pazar günü CHP’nin Önseçimi ağzına almayanlara Demokrasi Dersi vereceği gün. CHP Üyeleri 55 Vilayet’te sandığa koşacaklar.  Milletvekili Adayları’nı belirleme sorumluluğunu CHP Üyeleri’ne veren Kılıçdaroğlu da İzmir 2. Bölge’de Önseçim’e giriyor. Kılıçdaroğlu’nun sürpriz bir kararla Önseçim’e girmesi kontenjana güvenen Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri’ni şaşkına çevirmiştir. Üyelerin önüne çıkmaktan çekinen MYK’daki Genel Başkan yardımcıları nasıl bir tutum izleyecekler? Belki bazıları kontenjandan vazgeçip Genel Başkanları’nın yolundan gitmeyi deneyebilir. Bazıları da her şeye rağmen kontenjandan seçilecek sıralara yerleşmeyi bekleyebilir. Fakat kendisi Ön seçimle Aday olmayı göze alan Kılıçdaroğlu kontenjanları belirlerken bütün bunları değerlendirecektir. Kendini kontenjan sıralarında gören bazı Genel Başkan Yardımcıları seçilecek sıralara giremeyebilir. Öyle bir durumla karşılaşırlarsa, Kılıçdaroğlu’na Kızma hakları da yok. Kılıçdaroğlu’nun Önseçim’e girme kararı aklıma merhum Erdal İnönü’yü getirdi. Hem Genel Başkanlık’tan hem de Başbakan Yardımcılığı’ndan kendi isteği ile ayrılan tek Türk Siyasetçi olan Erdal İnönü bu örnek davranışıyla tarih yazmıştı. Kılıçdaroğlu da bu Önseçim Kararıyla tarih yazdı. Eski Genel Başkan Deniz Baykal ile Mustafa Sarıgül’ün Önseçim’e girmeleri sanırım Kılıçdaroğlu’nu çok etkiledi. Ayrıca Eski Genel Sekreter Önder Sav’da Ankara’dan Önseçim'e giriyor. Seçim sonrası Önseçimle Milletvekili Adayı olanlar ile Kontenjandan Aday olanlar arasında kıyasıya bir hesaplaşmanın yaşanacağı şimdiden belli. Çünkü CHP’nin alacağı oylar Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığı’nı etkileyecek. Fakat Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığından sonra CHP’deki Demokratikleşme adımları da göz önüne alınacaktır. Erdal İnönü’yü akla getiren Mütevazi davranışlarıyla Bülent Ecevit’i andıran Halkçı duruşu, Kılıçdaroğlu’nun vazgeçilmezliğini ortaya koyacaktır. Çünkü CHP’nin ancak Kılıçdaroğlu ile değişip dönüşeceği, onu eleştirenler tarafından da kabul edilecektir. Toplum katmanlarının her kesimini kucaklayan anlayışa sahip olan Kılıçdaroğlu, partinin ulusalcı kanadından çekinmeseydi, CHP Sosyal Demokrasiye doğru hatırı sayılır bir yol almıştı. Seçim sonrası CHP’de Kılıçlar çekilecek. Herkes şapkayı önüne koyacak.  Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi bir Genel Başkan bulamayacaklarını anlayacaklar. CHP Türkiye’nin en eski Kurumsal Partisi. Koskoca CHP Örgütünü kısa zamanda değiştirip dönüştürmek kolay değil. Kılıçdaroğlu daha Sosyal Demokrat, daha Halkçı bir CHP için çok uğraş verdi. Ama Parti içindeki katı Ulusalcı kesim buna izin vermedi. Bazı şeylerin yaşanmadan anlaşılması mümkün değildir. 7 Haziran seçimleri CHP’nin yeniden yapılanmasının önünü açacaktır. Olmaz denilenlerin olacağını görmeye başladığımız bir sürecin başlangıcı olan 7 Haziran Seçimleri Yeni CHP’nin doğum tarihi olacaktır. CHP’nin daha Sol’a ve daha Sosyal Demokrasiye evrilme zorunluluğunun tartışılacağı günler 7 Haziran Seçimleri’nde sonraya kalıyor. Kılıçdaroğlu’ndan başka hangi lider CHP’yi Evrensel Sosyal Demokrasiye uyarlayabilir? Bunu yapabilecek Kılıçdaroğlu’ndan başka lider göremiyorum. Bugünlede bunu anlayamayanlar seçim sonrası şapkayı önlerine koydukları zaman çok iyi anlayacaklardır. CHP’nin Yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı var.  Kökleri Evrensel Sosyal Demokrasi’den beslenen yeni bir toplumsal sözleşme.