Ortak Akıl

Farkındalık
Özkan Başaran
Birçok insan ne olduğunu bilmeden yaşar. Ta ki, bir gün bir şok ile kendine gelene kadar.  Kendi gerçeğinden kaçarak bir ömür boyu hem kendini hem de toplumu aldatanlar ise, hayal dünyasında çırpınıp dururlar. Doğrularla gerçekleri ayırt edemeyenler tökezlemeye mahkûmdur. Doğru; Zamana zemine ve kişiye göre değişen bir kavramdır. Gerçek ise; Tek’tir ve herkese göre aynıdır. Bugün doğru olan yarın yanlış olabilir. Gerçek ise değişmez. İnsanlara bakınız, hep doğrularla gerçekleri karıştırırlar. Bazen de özdeştirirler. Aynı anlamda kullanırlar. Bu yanılgı ile kayıplar yaşanır. Kendi doğrusundan başka doğru kabul etmezler.  Kendini bilenler gerçeklere yani realiteye göre yaşam sürdürürler. Realist mantık aldatıcı değildir. Acımasız gerçekleri kendine kabul ettirenler başarılı olmuşlardır. Kendilerini geliştirmişlerdir. Toplum arasında farkedilirler. Hayranlıkla izlenirler. 25 yaşında Holding yöneten gençler var. 45 yaşına gelip yolda yürümesini bilmeyenler de var. Adını söylemekten aciz olduğu halde kendini masa başı işlere yakıştıran aciz gençler de var. Güler misiniz, ağlar mısınız? Günümüz dünyasında birçok şeyi bilmeniz gerekiyor. En büyük sermaye bilgidir. Her konuda bilgi sahibi olmaya “Entelektüellik” denir. Entelektüel birikim edinmeye çalışmak bile, olduğunuz yerden mesafe alarak ilerlemektir.  Gençlere bakıyorum. Birçoğu bilgi ve beceriden yoksun. Şüphesiz ki, imkanlar sınırlı. Ancak acımasız hayat en büyük öğretmen değil mi? Doğada yetişen bir kuş aç kalmaz. Bir kafes kuşu doğada yaşayamaz. Yaşam şartları çetindir. Kalkmak için düşmek gerek. Düşmeden kalkamazsınız. Dibe vurmadan sağlam yükselemezsiniz. Bizim gençlerimiz cahilliklerini kendilerine kabul ettiremezler. Bomboş olduğu gerçeğine kendilerini ikna edemezler. “Boş durmaktansa bedava çalışayım” deseler, ileriye yatırım yap?  “Bil de yapma” mantığı ile farkına varmadan öğrendikleriniz bilinçaltında depolanır. Umulmadık zamanda kazanca dönüşür. Hiç bir yeteneği ve birikimi olmadan ilgi bekleyenlere şaşıyorum. Bir yüksek okul veya bir lise diploması ile masa başı iş bekleyen kibirli gençlere anlamıyorum. Para yapacak bir bilgisi ve becerisi olmadan neyi kimden bekleyebilirsiniz? Sadece Ana babanızdan harçlık beklersiniz. Türkiye’de iş var. İş var da nitelikli işçi yok. Niteliksiz işsiz çok. Kendini yetiştirmek kolay mı? Zor değil. İşsiz Gençlerimiz hangi takımın şampiyon olacağına kafa yoracağına kendine yatırım yapmanın hesabını yapsalar olmaz mı? İşe girerken futbol bilgisine göre değerlendirme yapılmıyor. Bizim gençlerimizin de futboldan başka iyi bildiği bir şey yok. Bilmediğini bilen öğrenmeye adaydır. Peki, bilmediğini bilmeyen gençlerimiz komik hallerinin farkındalar mı? Önce kendinizin farkında olacaksınız. Bildiğinizin de bilmediğinizin de farkında olacaksınız. Farkındalık; başarılı yaşamın anahtarıdır.